Gündeme getirilip tartışılmasının bile kadın katili erkeklere fiilen güç verdiği İstanbul Sözleşmesi’ne dair polemikte, adının önünde “yazar” titri olan Abdurrahman Dilipak, Sözleşme’yi savunanlara hakaret etti.
“Ak Parti içindeki AKP’liler tanımlamasıyla İstanbul Sözleşmesi’ne karşı “ılımlı” politikalar izlenmesini savunan AKP içindeki kadınları hedef alan Dilipak, “…Hem uluslararası fonlarla destekleniyorlar hem de kamu fonlarını kullanıyorlar. Malum “Yeşil Sermaye” de bunlara sponsor olabiliyor. Koç kadar, Sabancı kadar, Eczacıbaşı kadar bizim “Yeşil sermaye” davasına sadakat gösterip, bu fahişelere ve onların türevlerine karşı seslerini yükseltebilecekler mi? Konfeksiyoncu, gıda zinciri, finans kuruluşu, ses ver Türkiye! Ne bekliyorsunuz!” ifadelerini kullandı.
İstanbul Sözleşmesi için daha önce Aile Bakanı olan Fatma Şahin ve yönetim kurulunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan’ın da bulunduğu KADEM’i suçlayan Dilipak, “Bu felaketin sorumluları arasında en önemli isim olarak karşımıza hep Fatma Şahin çıkıyor. Şahin hâlâ bu yönde genelgeler yayınlıyor. Toplumdaki öfke konusunda sanırım bilgi sahibi değil. KADEM bir, Fatma Şahin iki. KADEM aile ile yakın ilişkisi sebebi ile daha öncelikli olarak akla geliyor…” dedi.
Abdurrahman Dilipak’ın bu ifadelerine AKP kurucularından Yeni Şafak yazarı Ayşe Böhürler’den sert tepki geldi. Böhürler Twitter hesabından Dilipak’ın yazısını “Fesüphanallah! Edep yahu! Alt üst tarafı bir uluslararası sözleşme… Fahişe mi diyor… Kendi karısı, kızı, gelini aynı fikirde mi acaba? Ayıp ki ne ayıp!” notuyla paylaştı.
Dilipak bundan sonra da Ayşe Böhürler’i hedef alan “Bizim mahallemizde kime ne satıyorsunuz. Allah’tan korkun kuldan utanın” paylaşımı yaptı. Ardından da öfkesine yenildiğini belirtip “sözde” özür diledi ve “Yazımdaki Fahişe suçlaması, fuhşa destek verenler içindi” ifadelerini kullandı.