Şırnak T Tipi Kapalı Hapishanesi’nde yaşanan hak ihlallerine ilişkin Şırnak Barosu Cezaevi Komisyonu, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Şırnak Temsilciliği, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Cizre Referans merkezi, İnsan Hakları Derneği (İHD) Şırnak Şubesi tarafından yapılan görüşmeler sonrası hazırlanan rapor açıklandı.
Raporda, 29 tutsağın Osmaniye, Malatya, Mersin/Tarsus, Maraş/Türkoğlu gibi hapishanelere sürgün edildiği bilgisine ulaşıldığı vurgulandı.
Raporda şunlar belirtildi:
“* Sevkler/sürgünler gece saat 21.00 civarında başlamış,15 civarı infaz koruma memuru ve sivil giyimli (İdareden yetkili kimseler olduğu tahmin edilen) kişiler eşliğinde gerçekleşmiştir. İnfaz koruma memuru tarafından ‘Bakanlık Genelgesi var, genelgede isimlerini okunanlar sevk edilecek’ denilmiştir. Sevk edilecek kişilerin toparlanma ve vedalaşma için 10-15 dakika süre talebi reddedilerek sevk edilecek kişi/kişileri zorlayarak apar topar çıkarılmıştır. Sevk edilen mahpusların eşyaları olmaksızın sadece ayakkabıların giyilmesi istenmiştir.
* Sevkler/sürgünler yapıldığı esnada mahpuslara ait eşyalar (elbise, şampuan, diş fırçası, kitap, kişisel mektupları, televizyon, saat, semaver vb.) herhangi bir yasal engel olmamasına rağmen kendilerine verilmemiştir. Mahpuslarla görüşme alındığı 30.09.2020 tarihinde eşyalarının diğer oda arkadaşları tarafından toplatılarak kargolandığı iletilmiştir.
* Görüşme gerçekleştirilen Celal İnedi adlı mahpus, sevki gerçekleşen B9 odasında kalan Musa Külter’in arkadaşlarıyla vedalaşmak istemesi üzerinde hapishane personelince kollarından tutularak çıkarılmak istendiğini, ardından da yerde sürüklenerek yaka paça çıkarıldığını iletmiştir.
Odalara Baskın
* Görüşme gerçekleştirilen Faysal Ertaş adlı mahpus, B7 odasına baskın yaparcasına girildiğini belirtirken, infaz koruma memurunun kendisini yere yatırdığı esnada ‘Devletin gücünü göreceksiniz’ dediğini eklemiştir. Hapishane Müdür Yardımcısı olduğu kendilerine söylenilen sivil giyimli kişinin B7 odasındaki sevk esnasında odada kalan mahpuslara dönük ‘Siz rahat durmazsanız sizi buradan teker teker göndereceğim’ ifadeleriyle kendisi ve odadaki diğer mahpusları sürgün etmekle tehdit ettiğini belirtmiştir. Bu son husus, aynı odada yer alan diğer mahpuslarca da benzer şekilde tarafımıza iletilmiştir.
* Mahpuslar kapalı zarfta dilekçe verilmesinin 1,5 ay kadardır zorunlu hale getirildiğini, zarfın kendilerinde olmayıp kantinden satın almak zorunda kaldıklarını, bir konuda cevap alamadıkları için birden fazla dilekçe verdiklerini, kapalı zarf zorunluluğundan sonra hapishanesindeki kişilerin ‘birbirini şikayet’ adı altında türlü türlü dilekçeler verildiğini iletmişlerdir.
* Mahpuslar kendilerine Yeni Yaşam Gazetesi verilmediğini ifade etmiştir. Mahpusların tümü kantin fiyatlarının pahalılığından ve gelen malzemelerin (defter, fotoğraf albümü gibi) kalitesizliğinden, verilen kantin isteklerinin tümünün bir kere de karşılanmadığından kantinde yeterince tedarik olmamasından kaynaklı bekletilmesinden şikayet etmiştir. Ailelerin gönderdiği fotoğraf albümünün-boş-, kırtasiye malzemesi veya kantinde bulunan kese şeklinde lifi kullanmak istemeyip ailenin gönderdiği liflerin de duş lifinin kantinde tedarik imkanı olduğu gerekçesiyle iade edildiği eklemişlerdir. Kantinde tedarik edilmeyen kırtasiye malzemesi (A4, defter, kalem vb.) ihtiyaçların aileler tarafından gönderilmesi halinde de iade edildiğini bu durumun birçok ihtiyaç halinde aynı şekilde tekrarlandığı ifade edilmiştir.”
Raporda, yapılması gerekenler de şöyle sıralandı:
“* Şırnak T Tipi Hapishanesinde içinde mahpusların diğer koğuşlardaki arkadaşları akrabalarıyla mektuplaşması engelli genel bir yasaklama olarak sürdürülmesi hukuka aykırı olup her mektup ve duruma özgü kısıtlamalara gidilmesi yolu kanuni olarak zorunludur.
* Mahpusların 1 saatlik görüş haklarının COVİD-19 nedeniyle ayda 1 kez ve kapalı görüş şeklinde gerçekleştiği gözetilerek fiilen keyfi şekilde 40-45 dakika ile kısıtlanması uygulamasına son verilmelidir.
* Şırnak T Tipi Kapalı Hapishanesinde keyfi gayri resmi uygulamaların yoğun olduğu, resmiyet ve akıbet konusunda ciddiye alınması gereken uygulama COVİD-19 ile beraber yoğunlaşmıştır. Rutin işleyiş halini alan keyfi uygulamaların mahpuslara getirilen sınırlamaların ortadan kaldırılabilmesi için başvuruların yapılması gerekmektedir.
* Sağlık hakkına erişiminde (revir-hastane sevki, bekletilme, 24 saat sağlık hizmeti gibi) ve tedavi süreçlerinde yaşanan aksaklıklar tarafımızca teyit edilmiş olup ilgili kurumlara ulusal ve uluslararası mevzuattan kaynaklanan yükümlülüklerini usulüne uygun şekilde yerine getirilmesi çağrımızı yineliyoruz.
* Tarafımızca yapılan sorgulamada mahpusların suç duyurusu ve diğer kurumlara gönderilen şikayet dilekçelerinin tamamının Şırnak Adliyesi Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildiği ancak henüz tevzi edilmediği herhangi bir soruşturma işlemi yapılmadığı, bunun da ilgili kalemlerin COVİD-19 nedeniyle çalışmadıkları şeklinde gerekçelendirildiği öğrenilmiştir. Mahpusların şiddet, tehdit ve kötü muamele başta olmak üzere ciddi acil konulardaki başvurularının bekletilmesi bilhassa faysal Ertaş’ın darp izinin rapora alınması gerekliliği karşısında bekletilmesi etkin soruşturma yükümlülüğüne aykırılık oluşturmaktadır.
*25.09.2020 tarihi ve sonrası devam eden süreçte darp ve tehdit fiillerinden sorumlu kişi/kişiler hakkında idari ve ceza soruşturması bir an önce açılmalıdır.
* Şırnak T Tipi Hapishanesinde yaşanan hak ihlallerine son verilmeli mahpuslar, ulusal ve uluslararası mevzuat gereğince insan onuruna yaraşır, hukuksal güvenlik ve belirlilik içinde asgari infaz koşulları sağlanmalıdır.
* İmzacı kurumlar olarak mahpusların sağlık, yaşam ve insan onuruna yaraşır infaz koşullarının sağlanması kapsamında ulusal ve uluslararası hukuk düzenlemeleri ışığında hukuki sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyuna bildiririz.”