Taksim İsyanı sonrasında yapılan ODTÜ yolu eylemlerinde Antakya’da polis tarafından katledilen Ahmet Atakan’ın katillerine soruşturma izni verilmedi. Yapılan inceleme sonucunda gaz bombalarının üzerinde Ahmet Atakan’ın kanının bulunması yeterli delil sayılmadı.
Antakya Armutlu Mahallesi’nde, 10 Eylül 2013’te polis saldırısı sonucunda katledilen Ahmet Atakan’ın yaşamını yitirmesine ilişkin yürütülen soruşturmada, Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 7 polisin soruşturulması talebi Hatay Valiliği tarafından reddedildi.
Olay yerinden elde edilen gaz bombaları üzerinde DNA incelemesi yapıldı. 29 Kasım 2018 tarihli uzmanlık raporunda inceleme sonucunda 4 adet gaz bombasının üzerindeki kan örneklerindeki DNA profilinde yüzde 99.99 olasılıkla Ali Atakan ile Emsal Atakan, Ahmet Atakan’ın anne ve babası olduğu sonucuna ulaşıldı.
Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı ise Hatay Valiliği’nden olay yerinde bulunan 7 polis hakkında soruşturma izni istedi. Ancak Valilik, söz konusu raporun ispat niteliği taşımadığını öne sürerek polisler hakkında soruşturma izni vermedi.
Adli Tıp Kurumu’nun yaptığı incelemenin sonucunda aydınlatıcı bilgilere ulaşılamadığını iddia eden Valilik, ayrıca söz konusu biyolojik incelemenin sorumlu tespitinde delil olamayacağını belirtti. Valilik ‘delil yetersizliği’ gerekçesiyle soruşturma izni vermedi. Atakan Ailesi’nin avukatı Hatice Can ise valiliğin ret kararını Adana Bölge İdare Mahkemesi’ne taşıdı. Ret kararına itiraz eden Can, dava açılmasını istedi.
Valiliğin kararına tepki gösteren anne Emsal Atakan twitter üzerinden yaptığı açıklamada “7 yıldır adalet arayışı içindeyiz. Gaz kapsülleri üzerindeki kan oğlum Ahmet Atakan’a ait olmasına rağmen Hatay Valiliği yetersiz delil diyerek polisler hakkındaki soruşturmayı kapattırdı. Adalet istiyorum, oğlumun katillerinin bulunmasını istiyorum. Ben bir anneyim. Yeter Artık.” ifadelerine yer verdi.
Birgün’den Dilan Esen’in haberine göre Avukat Can, Adana Bölge İdare Mahkemesi’ne verdiği itiraz dilekçesinde, şu ifadelere yer verdi:
“Soruşturma aşamasında görgü tanıklarının beyanlarına başvurulmuştur. Tüm görgü tanıkları Atakan’ın polis akrep aracından atılan kapsülünün başına isabet etmesi sonucu yaralandığı ve yaralı olarak kaldırıldığı Hatay Devlet Hastanesi’nde hayatını kaybettiğini beyan etmişlerdir. Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu’nun raporunun sonuç bölümü; kişinin düşme olayı öncesinde travmaya maruz kalıp kalmadığı hususunun adli tahkikat ile aydınlatılmasının uygun olduğu oybirliği ile mütalaa olunur şeklindedir. Ayrıca dosyada mevcut gün ölü muayene raporunda kısmen düzenli künt vasıfta yara mevcut olduğu belirtilmiştir. Bu yara gaz kapsülü uyumludur. Bu durum ancak adli yargılamayla ortaya çıkarılacaktır bu nedenlerle kamu davası açılmalıdır. İlimizde devam eden demokratik tepki, barışçıl gösteri eylemlerine karşı yasalara ve uluslararası sözleşmelere aykırı bir biçimde davranan şiddet uygulayan emniyet güçleri hakkında hiçbir işlem yapılmamıştır. Bu durum kamunun emniyet ve güvenlik örgütüne ve adalete olan inancını zedelemiştir. Soruşturma dosyasında mevcut olay tutanağı MOBESE görüntülerini içeren CD’ler ve alınan tanık anlatımları, adli tıp raporu gibi maddi ve somut verilerle objektif değerlendirme yapmak yerine, bireylerin kamuya güvenlik güçlerine ve adalete olan inancını ağır şekilde zedeleyecek biçimde değerlendirme yaparak soruşturma ve kamu davası açılarak cezalandırılmalarına karar verilmesi istemimiz uyarınca soruşturma izni verilmemesine ilişkin kararına itirazlarımızın kabul edilerek şüpheliler hakkında soruşturma ve kamu davası açılması istemimizin kabulüne karar verilmesini saygı ile dileriz.”