Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 2006 yılındaki Newroz kutlamaları sırasında yaptığı konuşma nedeniyle hapse mahkum edilen Emek Partisi (EMEP) GYK Üyesi Halil İmrek’in ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi.
İmrek 2006 yılında Emek Partisi’nin (EMEP) yöneticisi olarak Newroz kutlamalarındaki etkinliklere katılmıştı. Nisan 2006’da “terör örgütü propagandası” suçlamasıyla gözaltına alındı. 18 Mart 2006’da Adana’daki kutlamalara katılması ve Osmaniye ilçesinde 19 Mart 2006’da yaptığı konuşması delil olarak gösterildi ve tutuklandı.
Bir ay sonra açılan davada Terörle Mücadele Kanunu’nun 7/2 maddesi uyarınca hakkında “örgüt propagandası” suçlamasıyla yargılandı.
Temmuz 2006’da tahliye edilen İmrek’e 16 Eylül’deki duruşmada 1 yıl hapis cezası verildi. Karar, Ocak 2012’de Yargıtay tarafından onandı.
İmrek, cezayla ilgili olarak AİHM’e başvurarak ifade özgürlüğünün ihlal edildiğini belirtti. Evrensel’de yer alan habere göre AİHM, 10 Kasım 2020 tarihli kararında, İmrek’e verilen cezayla, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. Maddesinde güvence altına alınan “ifade özgürlüğü hakkı”nın ihlal edildiğine hükmetti.
Kararla Türkiye, İmrek’e 5 bin avro manevi tazminat ödeyecek.
Kararı değerlendiren İmrek şunları söyledi: “Emek Partisi (EMEP) GYK üyesi olarak 2006 yılında Adana’da Newroz tertip komitesinde görev aldım. Aynı yıl Osmaniye’de gerçekleşen Newroz kutlamasında da partim adına konuşma yaptım. Daha sonra savcılığa ifade için çağrıldım ve 3 ay tutuklu kaldım. İlk duruşmada tahliye oldum. Devletin kolluk kuvvetlerinin, yanlış kayıt ve söylemlerinin etkisiyle Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesince yargılanmam sürdü. Polis tutanaklarına dayanılarak hazırlanan iddianamede benim sarfettiğim ‘Demirci Kawa’ sözü ‘Demirci kova’, ‘Zalim Kral Dehak’ ise ‘Zalim DEHAP’, olarak yazılmıştı. Dava mizah konusu oldu ama yerel mahkeme 1 yıl hapis cezası verdi. Bu ceza 2012 yılında Yargıtay tarafından da onandı. İç hukuk süreci tamamlanınca avukatım Yıldız İmrek Koluaçık, AİHM’e başvuru yaptı. AİHM, ifade hürriyetinin ihlal edildiğine karar verdi. Aldığım ceza düşünce özgürlüğü ve demokratikleşme ile bağdaşmıyordu. Çünkü ifade özgürlüğü; demokratik toplumun gereği ve temel insan haklarından biridir. İfade özgürlüğü, toplumun ilerlemesi ve her insanın gelişmesi için esaslı koşullardan biri olan demokratik toplumun ana temellerinden birini oluşturur. 2006 yılında Newroz’da benim yapmış olduğum konuşma tamamen muhalif bir parti temsilcisi olarak eleştiri sınırları içerisinde yapılan politik bir konuşmaydı. Konuşmamın içeriğinde suç unsuru bulunmuyordu. Hiçbir makam ve kuruma yönelik bir hakaret de yoktu. Mensubu olduğum parti, emek, demokrasi, barış yanlısı, halkların bir arada, eşit ve kardeşçe yaşamasını savunan bir partidir. Ancak konuşmam ifade özgürlüğü sınırları içerisinde değerlendirilmedi ve hakkımda ceza verildi. Davadan 14 yıl sonra AİHM başvurusundan 8 yıl sonra verilen bu karar kuşkusuz önemli ve olumlu. Aynı zamanda benim haksız ve hukuksuz yere 3 ay hapis yatırıldığım ve 1 yıl ceza aldığımın da göstergesi.”
Kaynak: Gazete Duvar