Basın Yayın İletişim ve Posta Emekçileri Sendikası (HABER-SEN) Diyarbakır Şubesi, yeni tip koronavrüs (Kovid-19) salgını ile birlikte PTT çalışanlarının yaşadıkları sorunlara ilişkin basın açıklaması yaptı. Posta İşleme Merkezi önünde yapılan açıklamaya, sendika üyeleri ile KESK Diyarbakır Şubeler Platformu bileşenleri katıldı. Açıklamada, “Virüs değil, tedbirsizlik öldürür” pankartı açıldı.
Basın Açıklamasını Şube Mali Sekreteri Serhat Oktay okudu.
BASIN VE KAMUOYUNA DUYURU
Bizler PTT emekçileri olarak 1840 yılından bu yana her türlü iklim şartlarında, doğal afette, savaş ve salgın koşullarında ve OHAL dönemlerinde mesleğimizi büyük bir özveriyle icra ettik ve bugünden sonra da mesleğimizi onuruyla yerine getirmeye devam edeceğiz.
Çin’den tüm dünyaya yayılmaya başladığı tarihten beri covid-19 pandemisine karşı HABER SEN olarak örgütlü olduğumuz iş kolu olan PTT Genel Müdürlüğü’ne defalarca yazılar yazmış; alınmayan tedbirler karşısında basın açıklaması ve eylemler düzenlenmiştik.
Kararlılığımız sonucunda, PTT yönetimi tarafından bir dizi önlem alınmış, personelin ihtiyacı olan hijyen malzemeleri temin edilmeye başlanmış; Cumhurbaşkanlığı tarafından yayınlanan genelgeler kısmen de olsa yerine getirilmiş ve bunun sonucunda PTT emekçileri az da olsa rahat bir nefes almış ve ülke halkına hizmet etmeye devam etmiştir.
Yaz aylarında ülke genelinde vaka sayılarının azalmasıyla birlikte, bilim insanlarının söylemlerinin aksine; başlayan normalleşme süreci ile ülkede virüs bitmiş gibi bir algı yaratılmıştır. Bu algı sonucunda alınan tedbirler birçok kurum tarafından esnetilmiş, hatta yeri geldiğinde hiç uygulanmamıştır. PTT tarafından alınan tedbirler de esnetilmiştir.
Cumhurbaşkanlığı genelgeleri ile idari izinli sayılan personel sağlığı hiçe sayılarak göreve çağrılmış, kapalı olan şubelerin çoğu personel eksikliğine rağmen açılmış, fatura ve vergi vb. tahsilatlar tekrar başlamıştır. Kargo hacmini arttırmak için piyasanın çok altı ücretler karşılığında kargo anlaşmaları yapılarak, zaten yoğun olan dağıtım merkezleri adeta çalışamaz hale getirilmiştir. Esnetilen, hatta hiçbir şekilde uygulanmayan tedbirler sonucunda kurumumuzda vaka sayıları hızla artmış, bununla beraber birçok arkadaşımız da aileleriyle birlikte karantinaya alınmıştır. Temaslı olan arkadaşlarımız, sağlıkları hiçe sayılarak çoğu zaman kurum amirlerinin zorlaması ile çalışmak zorunda bırakılmış; pozitif olanlar ise ikinci bir test yapılmadan karantina süreleri sonunda işe çağrılmışlardır.
Havaların soğumasıyla birlikte, artan vaka sayıları, beraberinde yeni tedbirler alınmasına neden olmuştur. Bu tedbirler, ülke genelinde tüm kurumlara girişte HES kodu sorgulanması, 60 yaş üstü, kronik hasta ve hamile personellerin idari izinli sayılması ve personel arasında dönüşümlü ve esnek çalışmanın uygulanması olarak sıralanabilir. Cumhurbaşkanlığı genelgeleri ile yayınlanan ve İl Hıfzıssıhha kurulları tarafından alınan bu önlemler diğer kamu kurumları tarafından uygulanırken, kamu hizmeti verdiğini söyleyen PTT tarafından uygulanmamaktadır. HES kodu uygulaması vatandaş yoğunluğunun olması ve gerekli altyapının olmaması bahane edilerek uygulamaya geçirilmemiştir.
Personellerin virüsten korunmak için kullanmaları gereken maske sayısı PTT Genel Müdürlüğü tarafından günde 1 adede düşürülmüş, dezenfektan ihtiyacı sınırlı olarak karşılanmakta, eldiven ise artık hiçbir şekilde verilmemektedir. Sürekli olarak dezenfekte edilmesi gereken işyerleri artık dezenfekte edilmemekte, pandemi süresince sıkça ihtiyaç duyulan sabun vb. gibi hijyen maddeleri pandemi yokmuş gibi, geçen yıllardaki istihkaka göre verilmekte ve çoğu işyeri bazı zamanlar sabunsuz bile kalmaktadır.
Bünyesinde çalıştığımız Diyarbakır PTT Başmüdürlüğü de biraz önce sıraladığımız olumsuzluklardan bağımsız değildir. Vaka sayılarında üst sıralarda olan ilimizde, gelir düzeyi olarak dezavantajlı olan insanların çokluğu ve sosyal yardım alıyor oluşlarından kaynaklı sürekli PTT’lere gelmelerinden kaynaklı hem gelen vatandaşlar, hem de çalışan emekçiler açısından büyük riskler taşımaktadır. Sıralarda sosyal mesafenin olmaması, güvenliksiz çalışan şubelerin yoğun olması ve buralarda hiçbir şekilde kontrolün olmaması, HES kodu uygulamasına geçilmediği için pozitif vakaların girişlerine engel olunamaması riskin seviyesini arttırmaktadır. Yine günlük 1 maske verilmesi, işyerlerinin dezenfekte edilememesi ve temel hijyen maddelerinde sıkıntı ilimizde de mevcuttur. Son olarak geçen ay Diyarbakır PİDM 1 hafta boyunca sabunsuz kalmış, konu sendikamıza intikal edince uyarımız sonucu sabun konmuştur.
Diyarbakır PTT Başmüdürlüğü’nde vaka sayıları Ağustos ayında en üst seviyeye çıkmıştır. Bu dönemde birçok arkadaşımız pozitif çıkmış ve onlarcası da karantinaya alınmıştır. Kapanan işyerleri olduğu gibi, temaslı oldukları halde başmüdürlüğün telkinleriyle karantinaya alınmayan ve sağlığı hiçe sayılarak çalışmak zorunda kalan arkadaşlarımızda oldu. 14 günlük karantina sonunda ikinci bir test yapılmadan arkadaşlarımızın işe başlamaları söylendi. Pozitif çıkan arkadaşlarımızın filyasyon ekiplerine temas ettikleri arkadaşların isimlerinin verilmesi engellendi. Geçen hafta pozitif çıkan, Sur PTT Müdürlüğü görevine bakan arkadaşımız Başmüdür’ün emriyle filyasyon ekiplerine temaslı olduğu personellerin isimlerini vermemiş ve arkadaşlar tedirgin bir şekilde çalışmak zorunda bırakılmıştır.
Diyarbakır Valiliği’nin 5 Kasım 2020 tarihinde Cumhurbaşkanlığı genelgelerine dayandırılarak aldığı kararlar Başmüdür tarafından uygulamaya sokulmamış ve adeta sümenaltı edilmiştir. İlimizdeki kamu kurumları tarafından uygulanmaya konan kararlar, sendikamız tarafından sorulmuş fakat kendilerine gelmediği söylenmiş, en son da Genel Müdürlük tarafından kabul görmediği belirtilerek rafa kaldırılmış, süreç yine biz emekçiler aleyhine işletilmiştir.
Vaka sayılarının pik yapılması beklenilen bir süreçte; eşit, adil ve tarafsız bir şekilde biz emekçilerin ve hizmet sunduğumuz vatandaşların daha sağlıklı ve daha iyi şartlarda bir arada olmasını sağlamak zorunda olan PTT Başmüdürü; bunu yapmak yerine, geçmiş alışkanlıklarına geri dönmüş ve yandaş sendika üyesi, yöneticisi gibi hareket etmeye başlamıştır. Malum sendika aleyhine olabilecek soruşturmaları açmamak, sendika yöneticileri ile sendika odalarında başköşeye kurularak poz vermek ve yine yandaş sendika temsilcilerinin istedikleri yerlerde çalışmalarını sağlamak için merkez müdürlerini zorlamak gibi son bir ay içinde sayabileceğimiz ve ispat edebileceğimiz olaylar gerçekleşmiştir.
Biz PTT emekçileri olarak ülkenin her karışında bulunan tüm halkımıza hizmet etmekten asla geri durmadık ve bundan sonra da durmayacağız. Biz emekçiler; hem bizlerin hem de kurumdan hizmet alan vatandaşların sağlığını riske etmeyecek önlemlerin alınmasını istiyoruz.
KESK Haber-Sen buradan PTT yönetimine sesleniyoruz. Sosyal devlet anlayışına yakışır bir şekilde, ihtiyaç duyulan hijyen maddelerinin yeteri miktarda verilmesi, işyerlerinin sürekli olarak dezenfekte edilmesini istiyoruz. Valilik tarafından alınan kararların kurumumuzda da uygulanarak; 60 yaş üstü, kronik hasta ve hamile olan personellerin idari izinli sayılmasını, şubelerin kapatılarak hizmetlerin merkezlerden dönüşümlü olarak yapılmasını istiyoruz. İsteklerimiz yerine getirilmediği sürece Anayasa ve yasalarda belirtilen haklarımızı kullanacağımızı buradan tüm kamuoyuna bir kez daha ilan ediyoruz.
Yaşasın örgütlü mücadelemiz.
Yaşasın KESK
Yaşasın HABER SEN