Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Diyarbakır Şubesi, Diyarbakır 3 No’lu T Tipi Hapishanesinde bulunan Mehmet Sıdık Meşe’nin uğradığı işkenceye ilişkin dernek binasında açıklama yaptı.
Gardiyanların işkencesine maruz kalan Mehmet Sıdık Meşe’nin ağabeyi Murat Meşe, 6 aydır tutuklu bulunan kardeşinin telefon görüşmesinde yaşadığı işkenceyi anlattığını söyledi. Ağabey Meşe, kardeşinin 15 gardiyan tarafından koğuşundan alınıp başka bir odaya götürüldüğünü ve cop ve sopalarla dövüldüğünü belirtti.
İşkence sonrası kardeşinin bir kulağının duymadığı ve gözlerinde kanlanma olduğunu dile getiren Meşe, gardiyanların olayın duyulmaması için kardeşi Meşe’yi ölümle tehdit ettiğini söyledi. Meşe, işkenceyle ilgili sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunduklarını kaydetti.
Meşe’nin avukatı Azat Taşkın da ailenin bilgi vermesinin ardından hapishaneye gittiğini 1,5 saat bekletildikten sonra müvekkili ile görüşebildiğini söyledi. Taşkın, müvekkili ile yaptığı görüşmenin ardından hazırladığı raporu sundu.
Gözle görülür şekilde göz ve çevresinde kanlanma ve morarma olduğunu kaydeden Taşkın, şunları söyledi: “Sağ göz altında morarma, kirpik dibi siyah renkli ekimozlar, göz bebeği çevresinde kan oturması olarak tabir edilen görüntü, sol göz üstü kirpik diplerinde siyah renkli ekimozlar, iki gözde şişlik mevcuttur. Müvekkilim görmede bulanıklık yaşıyor. Yüzünde sol taraf ve yanağında şişlik var. Sol kulak içerisinde morarma ve aynı kulağın altı boyun bölgesinde çizik şeklinde morarma ve kızarıklık var. Müvekkilimin boynunu hareket ettirmede zorlandığını söyledi. Morarmanın olduğu bölgede ise şiddetli ağrı mevcut olduğunu söyledi. Sağ kol omuz altında kızarıklık olduğu, sol kol üstünde, koltuk altlarında şiddetli kas ağrısı şikayeti olduğunu, sırtta omurilik kemiğinin iki yanında cisimle vurulduğunu andıran morarma mevcut. Tam bel kısmında morarma, sağ ve sol ayak altı ve iç yanlarında avuç içi büyüklük ve genişliğinde mavi mor karışımı ekimozlar mevcuttur.”
Müvekkilinin hapishanedeki diğer tutsaklara da benzer işkenceler yapıldığı, tutsakların çığlıklarını duyduğunu söylediğini kaydeden Avukat Taşkın, “Bu durumda psikolojik işkencedir” dedi.
Kaynak:ETHA