17 Mart’ta FETÖ soruşturmasından tutuklanan Mübariz Mansimov’un gemisi ve gemide çalışan 8 Azerbaycanlı gemici, 7 aydır Zeytinburnu açıklarında terk edildi.
Malta bandıralı Şevket Ali Ekberova gemisinde bulunan ve Independent Türkçe’ye konuşan Aziz Badirov adlı işçi, yaşadıkları zorlukları anlattı.
Gemide bulunan kaptan gibi “üst düzey” personelin, işlerin kötü gitmeye başlaması üzerine gemiden ayrılabildiğini söyleyen Badirov, paralarını alamadıkları için gemiden ayrılamadıklarını belirtiyor.
Şirketin kendilerine sürekli para ve erzak gönderme sözü verdiğini belirten Badirov, her bir işçinin şirketten 15 bin ile 40 bin dolar alacağı olduğunu söyledi.
Bir Yılda 45 Gemi Terk Edildi
Deniz İşçileri Platformu’ndan Onur Özkaya, uluslararası verilere göre halen 225 gemi terk etme olayının olduğunu bunların 45’inin bu yıl içinde gerçekleştiğini belirtti.
Özkaya, denizcilerin terk edilmesine karşı oluşturulan güvencenin ise denizcinin bulunduğu geminin bağlı olduğu bayrak devletinin finansal güvence sağlaması olduğunu kaydederek, bunun önündeki en büyük engeli şöyle anlattı:
Lakin denizciler çoğunlukla ‘Kolay bayrak’ olarak nitelendirilen Panama, Malta, Marshall, Cook Island gibi, armatörlerin vergiden kaçmasını sağlayan, bayrak devletlerinin, liman devletlerinin ya da iş gücü sağlayan devletlerin insafına bırakılmıştır. Bir denizcinin yabancı bayrakta çalışmak zorunda kalması terk edilme gibi sıkıntılarla başa çıkmaktaki zorluğunu arttırmasının yanında, sosyal güvence, örgütlenme gibi temel haklarından da mahrum bırakılmasına yol açmaktadır.
Son dönemlerde terk edilme vakalarında ciddi artış görüldüğünü belirten Özkaya, sözlerini şöyle sürdürdü:
Bu artış Uluslararası Çalışma (ILO) resmi veri tabanından gözlemlenebilir. Mürettebatın en çok terk edildiği noktalar Sharjah, Malta ve İstanbul iken sadece İstanbul’da 14 terk edilme vakası bulunuyor. Bu vakalardan altısı halen aktif. Diğerleri bir şekilde çözüme ulaştı. Çoğu denizci bir daha başka şirkette iş bulamama korkusuyla, yaşadığı mağduriyeti şikâyet etmekte gecikiyor. Terk edilen denizciler uzun süre davaların çözüme kavuşmalarını ve yatırılmayan maaşlarını almayı bekliyorlar. Uluslararası Çalışma Örgütü’ne (ILO) göre maksimum hizmet süresi 11 ay olmasına rağmen, denizciler bu süreden çok daha fazla gemide mahsur kalıyorlar.
Özkaya, denizcilerin yabancı bayrakta çalışmaya itilmemesi gerektiğini, bu alanlara dair yeni düzenlemeler getirilmesi gerektiğini söyledi.
“Su Olmadan, Kumanya Olmadan Gemide Yaşaması İstenen Bizleriz”
Deniz İşçileri Platformu’ndan Filiz Tilki de denizciliğin en ağır iş kollarından biri olduğunu belirterek, denizcilerin terk ediliyor olmasının konuşulmayan sorunlardan biri olduğunu belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
Sadece armatörler terk etmiyor denizcileri aynı zamanda devletler, sarı sendikacılar, onların sivil toplum kuruluşları da terk etmiş durumdalar. Her siyasi ya da ticari krizde ise mağdur olan bizleriz. Su olmadan, kumanya olmadan gemide yaşaması istenen bizleriz. Terk edilme; maaşsız, aç biilaç, sevdiklerinden uzak kalmaktır. Fakat daha kötüsü bu modern kölelik sisteminin aldırış etmeden sürekli uygulanması ve buna göz yumulmasıdır.