Efrîn’de 2020 yılı kentteki siviller için zulümle geçti. 2020 boyunca kaçırma, öldürme, taciz, tecavüz, insan ticareti, tarihi eser talanı, zeytin hasadının çalınması, doğanın tahrip edilmesi ve demografik değişim suçlarını dünya izledi. paramiliter grupların Efrîn’e girdiği 18 Mart 2018’den bu yana suç zinciri uzuyor. Suriye’nin çeşitli yerlerinden göç ettirilmiş on binlerce kişiye ev sahipliği yapan Efrîn, artık insanların kaçtığı bir yer haline getirildi.
Efrîn İnsan Hakları Örgütü Sözcüsü İbrahim Şêxo, 2020’yi en kanlı yıl olarak niteleyerek, “Halka yönelik suç işlenmediği tek bir gün dahi yoktu. Efrîn’de kalan son kişileri de sıkıştırarak onları göçe zorladılar” dedi. Efrîn’de işlenen suçların bilançolarına dikkat çeken Şêxo, 2020 yılında Efrîn’de 74’ü kadın 805 kişinin kaçırıldığını söyledi. kaçırılanların çoğunun akıbetinin hâlâ bilinmediğini vurguladı. Şêxo, Efrîn’de açılan cezaevlerinde 54 kişinin ağır işkence sonucu katledildiğini ifade etti.
Efrîn’deki çiftçilerin mallarına el konulduğunu da belirten Şêxo, “Verilere göre 2020 yılında Efrîn Kantonu’nda 60 bin zeytin ağacı kesildi. Çiftçilerin elde ettiği mahsulün yüzde 15’ine çetelerce el konuldu. Tüccar şebekesi oluşturan TC devleti Efrîn’de değerinden çok düşük fiyata aldığı zeytinyağını Avrupa’da 110 euroya satıyor. Birçok tüccar Efrîn’de talan edilen zeytinyağını satmak için Amerika’ya gitti. Efrîn’in tarihine ve doğasına zarar verildi. Örgütün verilerine 42 tarihi mekan harabe haline getirildi. TC istihbaratı bölgedeki halkların kültürünü yok etmeye devam ediyor. Nebi Huri Kalesi’nde onlarca tarihi eser kaçırıldı. Kaçırılan eserler Türkiye’ye götürüldü. 300 binden fazla Efrînli zorla göç ettirildi. Yerine Suriye’nin farklı yerlerinden getirilen çete aileleri yerleştirildi. Bu nüfusun yüzde 80’inin değiştirilmesi anlamına geliyor” şeklinde konuştu. Efrîn’de bulunan 54 okulun paramiliterler tarafından istihbarat merkezine dönüştürüldüğünü belirten Şêxo, bölgedeki 20 okulun da saldırılar sonucu kullanılamaz hale geldiğini, Kürtçe eğitimin yasaklandığını ifade etti.
TL’nin kullanılmasının zorunlu hale getirildiğini belirten Şêxo, “Bazı köylerin Kürtçe isimlerini değiştirdiler. Kotana köyünün adını ‘Selçuk Obası’ olarak, Qestel Miqdad köyünün adını ‘Zafir Obası’ olarak ve Kurzêlê köyünün adını ‘Cafer Obası’ olarak değiştirdiler. Kent merkezinde bulunan Özgürlük Meydanı’nın adı ‘Tayyip Erdoğan Meydanı’ olarak, Kawa Kavşağı’nın adı ‘Zeytin Dalı Kavşağı’ ve Newroz Kavşağı’nın adı ‘Selahaddin Kavşağı’ olarak değiştirildi” diye konuştu.
Kaynak: ANHA