Diyarbakır’da yaşayan mülteci kadınların çoğu, ev, sokak ve iş yerlerinde maruz kaldıkları cinsel şiddet olayları karşısında adliye, karakol gibi kurumları bilmemeleri yada bu kurumların yeteri kadar koruyamayacağı düşüncesi nedeniyle başvuru yapma konusunda kararsız. Suriye’de yaşanan savaş nedeniyle göç yollarına düşen ve Diyarbakır’a yerleşen 47 yaşındaki M.A.’da benzer sorunlarla karşı karşıya kalan kadınlardan
Bir süre sonra eşi geçirdiği kısmi felç nedeniyle çalışmayan M.A., evin tüm sorumluluğunu tek başına yüklendi. Çocuk bakıcılığından gündelik temizlik ve apartman temizliği gibi beden gücü isteyen işlerde çalışan M.A., kol ve dizlerinde başlayan rahatsızlıklar nedeniyle artık çalışamaz durumda.
Ailesiyle birlikte çok kez ayrımcılığa maruz kaldığını anlatan M.A., ilk yaşadığı ve etkilendiği olayı şu sözlerle anlattı: “Suriyelilerin eğitim gördüğü okullar açılmadan önce oğlum karma bir okula gidiyordu. Yine onun yaşıtı bir çocuk üzerine işiyor. Oğlum okulu bıraktı bir daha okumak istemedi.” Çocukların yaşadığı bir diğer ayrımı da, “Kızım ergenlik çağında, uzaktan eğitim görüyorlar. Bir arkadaşı ona telefon kamerasını evin içine çevirmesini ve göstermesini istemiş. Bunu yapınca da arkadaşı yaşadığımız evle alay etmiş. Bu kızımda moral bozukluğuna neden oldu. Bizimle uzun bir süredir konuşmuyor” sözleriyle anlattı.
KAYNAK: MA