Çorlu tren katliamında oğlu Oğuz Arda Sel’i kaybeden Mısra Öz Sel’e, Çorlu tren kazası davasına bakan mahkeme heyetine “hakaret ettiği” söylenerek para cezası verildi.
Çorlu’da 2018 yılında meydana gelen tren katliamında oğlu Oğuz Arda’yı kaybeden Mısra Öz Sel, sosyal medya paylaşımları nedeniyle ‘kamu görevlilerine hakaret’ suçlamasıyla hakim karşına çıktı. Çorlu 5’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada Mısra Öz Sel’e 8 bin 840 lira para cezası verildi.
Mısra Öz Sel, mahkeme heyetinin dava boyunca aldığı tutuma karşı sosyal medya hesabından “Üç maymunu oynamayı tercih eden bir heyet” diyerek gerçekleri dile getirmişti.
Çorlu tren kazası davasına bakan mahkeme heyetine “hakaret edildiği” iddiasıyla açılan davanın duruşmasının ardından Çorlu Adliyesi önünde açıklama yapan Sel şunları kaydetti:
“Burada Çorlu tren katliamında ölen 25 kişinin ailesi olarak, Oğuz Arda Sel’in annesi olarak yargılandığım için buradaydım. Hakkımda açılan iki tane dava var. Bunlardan bir tanesi bugün sonuçlanacaktı, sonuçlanmadı. En alt sınırdan olmak üzere 8 bin 800 lira gibi bir cezayla cezalandırılıyorum. Dava burada bitmedi. Mahkeme heyeti yedi gün içerisinde istinafa gidip itiraz etme hakkımın olduğunu söyledi. İsterlerse 800 bin lira ceza versinler, isterlerse 8 trilyon ceza versinler. Bu davada gerçek sorumlular yargılanmadığı müddetçe ben ve 25 kişi hakkımızı aramaya devam edeceğiz.”
“En iyi bildikleri şey para olduğu için bizleri para cezasıyla korkutmaya çalışıyorlar. Korkmuyorum, vazgeçmiyorum. Hakime de söyledim. Bundan sonra söylediğim tüm sözlerin arkasında olmakla birlikte bana, avukatlarımıza, gazetecilere verdikleri kararlarla bizi korkutamayacaklar. 25 kişiyi buraya getiremeyenler bizi getirmeyi daha kolay seçiyorlar. Başımın gözümün sadakası olsun onlara 8 bin lira. Gerçek sorumlular buraya gelsin yargı önüne çıksın. Çünkü biz biliyoruz ki gerçek sorumlular bizlere bile rüşvet vererek susturma peşindeler. Ama yargılanana kadar hepsinin arkasındayız. Yeni davaları da göğsümüzü gere gere karşılarız. Sadece adalet istiyoruz. Oturdukları koltuktan hala utanç duruyorum.”