4 yaşındaki Leyla Aydemir, 15 Haziran 2018 tarihinde Ağrı’nın Bezirhane köyünde kaybolmuş, 18 gün sonra ise cansız bedenine ulaşılmıştı.
Leyla’nın ölümünün ardından başlatılan soruşturma kapsamında, yedi kişi hakkında dava açılmıştı.
Ağrı 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi, amca Yusuf Aydemir’i ‘kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, ‘çocuğa karşı cebir ve hile ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan da 4 yıl hapis cezasına çarptırmıştı. Diğer sanıklar ise beraat etmişti.
Ancak Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1’inci Ceza Dairesi, tüm sanıklar hakkında verilen hükümleri bozarak, Yusuf Aydemir’in tahliyesine karar vermişti.
Leyla’nın ölümünün ardından hazırlanan bilirkişi raporunda, otopside cilt bütünlüğünün korunduğu, kafa, göğüs ve batın boşluğunda kanama, iç organ ve büyük damar yaralanmasının tanımlanmadığı ifade edilmiş, cesedin iskelet sisteminin sağlam bulunduğu ancak çürüme nedeniyle yumuşak dokularda ayrıntılı travmatik değişim analizi yapılmadığı, istismara ve farklı bir DNA’ya yönelik herhangi bir bulguya rastlanmadığı belirtilmişti.
Ancak dün ortaya çıkan 2018 tarihli Adli Tıp Raporu’nda “Anal ve genital bölge muayenesinde hymen açıklığının bir cm olduğu, duhule müsait olmadığı, hymen üzerinde belirgin yırtık ya da çentik gözlenmedi, posterior forşette (genital bölgede) zorlama izi olabilecek kırmızı renkli lezyonlar olduğu görüldü” ibaresi yer aldı.