Devrimci Anarşist Federasyon (DAF) “Gerçekler Devrimi Kaçınılmaz Kılıyor” başlığıyla 1 Mayıs bildirisi yayınladı.
“Gerçekler Devrimi Kaçınılmaz Kılıyor”
2020 senesinin şubatından beri yeni bir dünyada yaşadığımız söyleniyor. “Her şey ama her şey değişti” deniliyor. Covid 19 virüsü elden ele, nefesten nefese bulaşıyor. Dezenfektanlar, maskeler, mesafeler virüsü durduramıyor. Hasta sayıları, ölüm sayıları ve artan diğer oranlarla salgın yayıldıkça yayılıyor.
Yasaklar da yayılıyor; hafta sonu yasakları sürerken hafta içi yasakları saat dokuzdan yediye çekiliyor, kısmi kapatılma tam kapatılmaya dönüşüyor. Hükümetler salgın sürecini çıkarları için bir krize dönüştürürken halkı suçlamayı sürdürüyor.
Sürekli geliştiği söylenen teknoloji ve tıp meğerse gelişmemiş. Aşı karmaşası sonlanmazken tedavinin t’sinden bile bahsedilemiyor. Tedavi C ve D vitaminleriyle dinlenmeye indirgeniyor. Hükümetler bilinçli bir bilgi karmaşası yaratarak kafaları karıştırıyor. Kimse virüsün nasıl bulaşıp bulaşmadığını bilmiyor. Bir hastanede negatif çıkan bir başka hastanede pozitif çıkıyor. Karantina 14 günden 10 güne indiriliyor. Maske tartışılıyor, mesafede 2 metre çok önemli ama metrobüslerde mesafe 20 santimetre oluyor. Sabah saat yedide iş için çıkıp akşam saat yedide evde olamayanlara işçi izin kâğıdı çıkarılıyor.
Güneş önemli, güneş yok; hava önemli, hava yok; her şey zamlandı, ekonomi yok; sosyallik yok. Ama ceza var. Hafta içi çalışıyorsun, hafta sonu bir gün dolaşalım diyorsun; ceza var. Uykusuzluk, yorgunluk, masken çenende; ceza var. Yasak üstüne yasak var; yasakların cezaları var.
İşçisin, senede bir günün var. Senin gibilerin, işçilerin “günde sekiz saat” şiarıyla sokakları, meydanları doldurdukları günlerden bugüne mücadeleyle kazanılmış bir günün var; 1 Mayıs. 1 Mayıs da yasak. AKP kongresinde yasak yok, RTE mitinglerinde yasak yok. Ama senin 1 Mayıs’ında yasak var.
Patronlar ev değiştirir, ofis değiştirir gibi iş değiştiriyor; Korona Krizi’nin fırsatlarını yakalıyor. Sonlanan sektörlerin yerini yeni sektörler alıyor. Eski sektördeki işçiler yeni sektöre geçiriliyor. Patronlar fırsattan faydalanıyor, işçiler için değişmeyen dünyada sömürü sürüyor. Yani bir senedir söylenen “değişen dünya” safsataları yalan. Değişen bir şey yok, patronlar kazandıkça kazanıyor. Son bir sene içerisinde 85000 kişi milyonerleşmiş. Yani Türkiye Cumhuriyeti milyonerleri 2020-2021 Mart ayları arasında 85000 kişi artmış.
Dünyanın dört bir tarafında tüm bu bilgi karmaşasına rağmen gerçek bilgi kendini yayıyor: Bizi Covid 19 değil Korona Krizi öldürüyor. Bizi kapitalizm öldürüyor.
Bu salgın bize bir şeyler anlatıyor: Bir virüs tüm dünyayı değiştirebilir. Bir virüs devletleri değiştirebilir, devletler daha da despotlaşır. Bir virüs kapitalizmi değiştirebilir, sömürünün sektörleri değişir. Ama dünyanın bu değişimleri yaşamı bizim için hep daha berbat, hep daha berbat hale getirir. Ta ki biz bu dünya düzenini değiştirene dek.
Virüs bize virüs, yoksulluk bize yoksulluk. Şimdi şu gerçeği birbirimize söyleyelim: Bu salgınla yaşam sürmez, bu salgından bile beter olan sömürü sisteminde yaşanmaz.
Bu salgın bir şekilde sonlanacak, yüzlerce salgının sonlandığı gibi. Ya bu sömürü sistemi nasıl sonlanacak?
Önce yoldaşlarımızın kazandıklarını savunacağız! 1886’da “günde sekiz saat” şiarıyla sokakları, meydanları dolduran anarşist yoldaşlarımızın kazandıkları kavgayı savunacağız. Sonra dün olduğu gibi bugün de gerçekleri birbirimize söylemeyi sürdüreceğiz. Bazen elden ele bir bildiriyle, bazen bir haykırışla gerçekleri söyleyeceğiz.
Gerçeğin gücüyle örgütleniyoruz ve örgütlenmeyi sürdüreceğiz. Örgütlü gücümüzle bu düzeni devireceğiz. Çünkü bu dünya düzeninde, bu sömürü sisteminde adalet ve özgürlük için devrim kaçınılmazdır.
Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın Anarşizm!
-Devrimci Anarşist Federasyon