Mısır kıyılarında, sahibi olduğu şirket tarafından terk edilen MV Aman adlı gemide 4 yıldır tutsak olan Muhammed Ayşa, artık özgür. Muhammed, ailesinin yaşadığı Suriye’nin Tartus kentine dönmek üzere Kahire Havalimanı’nda bindiği uçaktan attığı mesajda, “Nasıl mı hissediyorum? Sonunda hapishaneden çıkmış gibi. Sonunda aileme kavuşuyorum, onları yeniden göreceğim.” sözleriyle mutluluğunu tarif etti.
BBC’nin diplomasi muhabiri Paul Adams’ın haberine göre Muhammed’in tutsaklığı Mısırlı yetkililerin, 2017 yılının Temmuz ayında MV Aman gemisine Mısır’ın Adabiya limanında el koymasıyla başladı. Geminin Lübnanlı üstlenici şirketinin yakıt parasını ödeyememesi, Bahreynli sahiplerinin de “maddi sıkıntı içinde olması” nedeniyle Mısır mahkemesi 2. kaptan Muhammed’i geminin yasal vasisi olarak atadı.
Muhammed, MV Aman’daki tutsaklığının birinci yılında 2018’in Ağustos ayında, bir öğretmen olan annesinin yaşamını yitirdiğini öğrendi. Yakıtı ve elektriği olmayan gemide yalnız başına kalan ve hukuken gemiden ayrılması yasak olan Muhammed, geceleri geminin “bir mezara” benzediğini söylüyordu.
2020’nin Mart ayında bir fırtına MV Aman’ı demirlediği yerden yaklaşık 8 km sürükleyerek, kıyıya birkaç yüz metre kala karaya oturmasına neden oldu. Bu fırtına sonrası Muhammed, kıyıya yüzerek yiyecek alıp telefonunu şarj etmeye başladı.
Muhammed’in yaşadığı “gemi tutsaklığı” aslında şu an dünyada yaşanan yaklaşık 250 benzer olaydan sadece biri. Uluslararası Çalışma Örgütü’ne göre, dünya genelinde yaklaşık 250 gemi ve mürettebatı şirketler tarafından terk edilerek kendi başlarının çaresine bakmaya mecbur bırakıldı.
Temmuz 2019’da İran’ın Asaluyeh limanında terk edilen yük gemisi Ula’nın 19 mürettebatının başlattığı açlık eylemi geçtiğimiz günlerde 100 günü geride bıraktı.
Bir mürettebat gemideki durumun çok ciddi olduğunu, depresyonda olduklarını ve ailelerinin de parasızlık çektiklerini belirtti.
Mission to Seafarers’ın Orta Doğu ve Güney Asya direktörü Andy Bowerman “Bu vakayla ilgileniyoruz. Geminin ipoteği büyük, ama şirketin borçları bunun çok ötesinde. Bu yüzden bazen mürettebata ‘demir atın ve gemiyi terk edin’ demek şirketler için daha kolay oluyor” diye konuştu.
Geçtiğimiz yıl 17 Mart’ta “FETÖ” bağlantılı bir soruşturma nedeniyle tutuklanan Azerbaycanlı patron Mübariz Mansimov’un sahibi olduğu Malta bandıralı Shovket Alekperova adlı gemi de, aylarca İstanbul Zeytinburnu açıklarında demirlemişti. Geminin içinde bulunan ve yiyecek erzakları tükenen mürettebat ise halen gemide tutsak bulunuyor. Mansimov’un sahibi olduğu dünya çapında faaliyet gösteren Palmali Holding Company Limited isimli şirket “iflas etmişti.” Geçtiğimiz ay Mansimov’un tahliye olması sonrası şirket gemideki işçilere maaşlarını ödeme sözü vermesine karşın bu sözünü henüz hayata geçirmiş değil.
Mübariz Mansimov’un sahibi olduğu Palmali Holding’e ait 12 gemide yaklaşık 150 işçi halen tutsak bulunuyor. Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu (ITF), Akdeniz’de terk edilen Palmali Holding’e ait gemilerin mürettebatının ödenmemiş ücretlerinin toplamının 3,2 milyon dolardan fazla olduğunu belirtiyor. Şirket, işçilerin durumuyla ilgili ITF ile görüşmeyi reddetti. ITF’nin Arap ülkeleri ve İran’ı kapsayan bölge koordinatörü Muhammed Arrachedi, gemilerdeki tutsak deniz işçileriyle limanların bağlı olduğu devletlerin ilgilenmeyi kabul etmediğini söyledi.
Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) dünyanın farklı bölgelerinde, şirketlerin ve devletlerin bürokratik mevzuatları nedeniyle tutsak halde bulunan deniz işçilerine dair bilgilendirmeye şu linkten ulaşılabilir.