Çeteci Sedat Peker’in, ifşa videolarının “bugünkü bölümünde” Nusra Cephesi’ne yapılan silah yardımları da yer aldı. Peker, 2014 yılında MİT tırları yakalandıktan sonra Suriye’de Bayırbucak Türkmenlerine ve “diğerlerine” silah, mühimmat, ekipman ve araç göndermek için bir proje düşündüklerini, milletvekili arkadaşı aracılığıyla projeyi ilgililere ilettiklerini, ardından “Sedat Peker yardım konvoyu” şeklinde bu sevkiyatları yaptıklarını söyledi.
Peker, devlet iktidarına yakın askeri şirket SADAT içindeki bir ekip tarafından, cihatçı terör çetesi Nusra Cephesi’ne silah ve araç yollandığını belirtti. Sedat Peker aynı açıklamada, “Araçların içinde silah var, saf çocuk değiliz. Olması gereken şey. Ama bu MİT tarafından, askeriye tarafından organize edilmiyor. SADAT’ın içindeki bir ekip tarafından organize ediliyor. Benim adıma gidiyor. İşlem yapılmıyor, kayıt yapılmıyor, direkt geçiş yapılıyor. Türkmenler her yerden videolarla teşekkür ediyorlar aracı aldık diye, bir iki tanesi Arapça konuşuyorlar. Sonra bizim Türkmen arkadaşlar ‘Bunlar Nusracı’ dedi. Bizim diğer arkadaşlar da ‘Bu gidenler Nusra’ya gidiyor’ diyor. Ben yollamadım, SADAT’çılar yolladı” diye konuştu.
Peker’in açıklamasında yer verdiği SADAT, 28 Şubat 2012 tarihinde emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi ve 23 emekli subay ve astsubay tarafından kuruldu. Şirketin kuruluş içeriğinde, uluslararası alanda askeri ve iç eğitim, savunma danışmanlığı ve mühimmat alımı gibi tanımlar yer alıyor. Adnan Tanrıverdi bir süre önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “başdanışmanları” arasında yer alıyordu.
Şirketin kurucu üyeleri, Savunma Danışmanlık’ın kısaltması olarak kullanılan ‘SADAT’ın Arapçada “seyitler” anlamına geldiği için bu ismi seçtiklerini ifade ediyor.
Peker’in silahların ve mühimmatın gittiği adres olarak gösterdiği Nusra Cephesi ise, 2011’de başlayan Suriye Savaşı sırasında kuruldu. IŞİD’in önceli Irak İslam Devleti ve El Kaide tarafından 2012’de kurulan Nusra Cephesi, kısa sürede güçlenirken, internete düşen infaz videoları ile de tanınmaya başladı. Nusra Cephesi 2013’te IŞİD ile El Kaide arasında, “küresel cihat” konusundaki ideolojik çatışma sonucu ikiye bölündü. IŞİD lideri Ebu Bekir Bağdadi, Nusra’yla IŞİD’i kendi komutası altında birleştirmek istedi. Ancak Nusra lideri Ebu Muhammed Colani birleşme teklifini reddetti ve çetenin kendisine bağlı ilişkileriyle birlikte El Kaide’ye ve lideri Eymen el Zevahiri’ye biatını ilan etti.
ABD başta olmak üzere birçok devlet tarafından “terör örgütü” ilan edilen Nusra Cephesi, Ağustos 2016’da isim değişikliği yoluyla olası yaptırım ve tehditlerin arkasından dolaşma yoluna gitti. Bu süreçte Şam’ın Fethi Cephesi adını alan örgüt, Ocak 2017’de 10’a yakın selefi cihatçı terör çetesi tarafından kurulan Heyet Tahrir eş Şam’ın (HTŞ) ana gövdesini oluşturdu. Nusra Cephesi Suriye Savaşı’nda cihatçı terör çetelerinin tek varlık alanı olan İdlip’te “Fetih Ordusu” koalisyonu ile Nisan 2015’te “emirlik” ilan etti.
Reyhanlı’nın karşısındaki sınır kapısını kontrolü altında bulunduran ve buradan geçen araçlardan “vergi” alan HTŞ’nin, siyasi uzantısı “Kurtuluş Hükümeti” üzerinden Ankara ile açık ya da gizli diplomasi geliştirdiği iddiaları medyada sıkça yer aldı.
Peker videosunda adı geçen ve silahları teslim aldığı belirtilen Nusra (HTŞ) sorumlusu Ebu Abdurrahman geçtiğimiz aylarda Rusya tarafından tankerleri bombalanan Watad adlı petrol şirketinin yanı sıra cihatçı terör çetesinin mali işlerinden sorumlu olarak biliniyor. Suriye merkezli medya kuruluşu Enab Baladi’nin Ekim 2020’de yaptığı habere göre, HTŞ destekli Watad şirketi, İdlip’te petrol fiyatlarının belirlenmesinde önemli rol oynuyor. Erdoğan’a yakın patron Ethem Sancak’ın yeğeni Murat Sancak’a ait olan MT adlı şirket de Watad dahil olmak üzere bölgedeki akaryakıt ticaretinden büyük paralar kazanıyor.