15 basın meslek örgütü, gazetecilere yönelik polis şiddetine karşı İstanbul, Ankara ve İzmir’de bir araya geldi.
Cumartesi günü İstanbul’da düzenlenen LGBTİ+ Onur Yürüyüşü sırasında AFP foto muhabiri Bülent Kılıç’ın boğazına basılıp nefesi kesilerek gözaltına alınması ve polisin basına karşı uyguladığı şiddete karşı 3 şehirde ortak eylem gerçekleştirildi.
Avrupa Gazeteciler Birliği (AEJ) Türkiye Temsilciliği, Basın Konseyi, Çağdaş Gazeteciler Derneği, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği, Diplomasi Muhabirleri Derneği, DİSK Basın-İş, Ekonomi Muhabirleri Derneği, Gazeteciler Cemiyeti, Haber-Sen, İzmir Gazeteciler Cemiyeti, Parlamento Muhabirleri Derneği, Samsun Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Foto Muhabirleri Derneği, Türkiye Gazeteciler Sendikası ve Türkiye Haber Kameramanları Derneği İstanbul ve İzmir’de valilikler önünde eylem yaptı. Ankara’da ise Valilik önünde basın açıklaması yapılmasının engellenmesi üzerine eylem Abdi İpekçi Parkı’nda gerçekleşti.
Bülent Kılıç: “Bu Bir Gazetecilik Davası”
İstanbul’da Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) önünde toplanan gazeteciler İstanbul Valiliği’ne sloganlarla yürüyüş gerçekleştirdi.
Valilik önünde konuşma yapan Kılıç, farklı basınlarda çalışan gazeteci meslektaşlarının kendisini aradığını ancak polis şiddetini haberleştiremediklerini belirtti.
” Bir insanın nefesinin kesilmesi kadar kötü bir şey yok. Maalesef bir gazeteci olarak buna şahitlik ettim. Görüntü o kadar ağırmış ki insanlar bu kadar reaksiyon verdi. Kısa bir mesaj veriyorum; dünden beri Anadolu Ajansından çeşitli TV’lerden arkadaşlarım arıyor çünkü birbirimizi tanıyoruz ama bazı TV’ler bu haberi görmediler. Buna çok üzüldüm, bu mesleki bir sorun bugün bir doktor hunharca dövüldüğünde bütün doktorlar sahip çıkıyor. Beni arayıp soranlar kurumlarında bile bunu yayımlayamadılar. Boynuma basan polis hala görevde. Hangimiz kendisini güvende hissediyor? Böyle bir davaya yürekten sahip çıkanlara teşekkür ederim.”
Ankara’da ise polis Valilik önünde açıklama yapılmasını engellediği için Abdi İpekçi Parkı’nda toplanıldı. Gazeteciler, hep bir ağızdan “Nefes Almak İstiyoruz” dediler ve fotoğraf makinesi, kamera ve mikrofonlarını yere bıraktılar.
İzmir’de Gazeteci Hasan Tahsin Heykeli önünde toplanan gazeteciler yaptıkları eylemde, “Nefessiz bırakmaya çalıştıkları aynı zamanda halkın haber alma hakkıdır”, dediler.
Açıklama şu şekilde;
“26 Haziran Cumartesi günü LGBTİ+ bireylerin ve onlara destek veren yurttaşların düzenlemek istediği onur yürüyüşüne müdahale eden güvenlik görevlileri, uygulanan şiddeti kayda almak isteyen AFP Fotomuhabiri Bülent Kılıç’ı yere yatırıp boyuna bastırarak nefessiz bırakmak istedi. Güçlükle ‘Nefes alamıyorum’ diyebilen Bülent Kılıç ölümden döndü.Reklam
Amerika’da bir polis tarafından aynı yöntemle öldürülen George Floyd’un görüntüleri tüm dünyada infial yaratmışken, ülkemizdeki güvenlik güçlerinin bunu örnek alırcasına şiddet uygulaması hepimizi derinden endişelendirmektedir.
Aynı gün başka meslektaşlarımızın da işlerini yapmaları engellendi. Darbedilen, taciz edilen, çektikleri görüntüleri silmek zorunda bırakılan meslektaşlarımız oldu. Kolluk güçleri bu kanun tanımaz uygulamaları ile halkın gerçekleri öğrenme hakkını engellemektedir. Nefessiz bıraktıkları yalnız meslektaşımız değil, halkın haber alma hakkıdır. Bu şiddet dalgasının amacı medya çalışanlarını bezdirmek ve görevini yapmaktan uzak tutmak ise bu amaca ulaşmanın mümkün olmadığını bir kez daha, gür bir sesle haykırıyoruz. Gazetecilik suç değildir ve bizler gazetecilik yapmaya devam edeceğiz. Gazetecilere şiddet uygulanmasını kanıksamayacağız, asla kabul etmeyeceğiz! Bu insanlık dışı yöntemlerde ısrar etmeyi düşünen memurları da uyarıyoruz: Cezasızlık zırhına güvenmeyin! Size bu kanunsuz emri verenlerle birlikte mutlaka yargılanırsınız! Gazeteciliği boğmanıza izin vermeyeceğiz!