Kendilerini “polis” olarak tanıtan kişiler tarafından kaçırılan Savaş ve Barış Yavuz adlı kardeşler, şiddet ve ajanlık dayatmasına maruz kaldıklarını söyledi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, Savaş Yavuz ve Barış Yavuz adlı iki kardeşin kendilerini “polis” olarak tanıtan kişiler tarafından kaçırılmasına ilişki dernek binasında açıklama yaptı. İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, son 5 yıldır insan hakları konusunda yaşanan ihlallere dair yoğun başvuru aldıklarını belirtti. Sistematik gözaltı ve işkenceyle kişi özgürlüğü ve güvenlik haklarının ihlal edildiğine dikkati çeken Yoleri, “Bu muameleyi gerçekleştirenler kendilerini MİT, istihbarat, emniyet mensubu ve ‘görünmezler’ gibi isimlerle tanıtıyorlar” dedi.
Polis Şiddeti
Kaçırılan kardeşlerden Barış Yavuz, şiddete ve ajanlık dayatmasına maruz kaldıklarını aktardı. Yavuz, kaçırıldıktan sonra boş bir alana bırakıldığını belirterek, “Götürdükleri boş alanda polis olduklarını söylediler. Sorular sormaya başladılar. Ablamız 11 yıl cezaevinde kaldı. Ablam HDP Gençlik Kolları’nda başkandı. Cezaevinden çıktıktan sonra ablama ve aileye baskılar artmaya başladı. Ablam ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. Polisler de bizi tehdit etmeye başladı ve ajanlık dayatmasında bulunarak, bir şeyler bilip bilmediğimizi sordular. Kimlerle irtibatta olduğumuzu sordular. Bir saat polisler tarafından şiddette maruz kaldık. Hakaret ettiler. Tehditler savurdular” diye anlattı.
“Baskı Altındayız”
Polislerin silahlarıyla kendilerini tehdit ettiğine dikkati çeken Yavuz, şöyle devam etti: “Bağırış ve çağrışlarımızdan birkaç işletmenin çalışanları bize doğru gelmeye başladı. Bundan dolayı bizi bırakmak zorunda kaldılar. Olay yerinden ayrılarak evimize gittik. Bu baskıları, zulümleri ilk defa yaşamıyoruz. Ailemizin Kürt kimliğinden dolayı hep baskı altında olduk. Bu ülkede HDP’liysen terörist olarak gösteriliyorsun.”
Ajanlık Dayatması
Bir diğer kardeş Savaş Yavuz ise, birçok defa benzer baskılarla karşı karşıya kaldıklarını ifade etti. Son zamanlarda bu baskıların daha da arttığını söyleyen Yavuz, “Ağabeyim iş çıkışı beni almaya gelirken, o sırada polisler tarafından önümüz kesildi. Belli bir süre araçlarında sorguya aldılar. Ailemiz üzerinden, babamız üzerinden sorular sordular. Bir şey bilmediğimizi söylediğimizde de ‘öğreneceksiniz bize haber vereceksiniz. Eğer haber vermezseniz yine gelir alırız’ diye tehdit ediyorlardı bizi. Bunu da rahat bir şekilde yapıyorlar” diye kaydetti.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı