Urfa’nın Suruç ilçesinde 20 Temmuz 2015’te 33 devrimcinin, canlı bomba saldırısıyla katledilmesine ilişkin açılan davanın 21. duruşmasında karar çıkması bekleniliyor.
Açılan davanın 21’nci duruşması öncesi Hilvan Hapishane kampüsü önünde Suruç aileleri adına konuşan Feti Aydın, 21 duruşmadır yürüttükleri adalet mücadelesini ve devletin hukuksuzluğunu hatırlattı:
Avukatların savunma hakkının engellenmesine dair verilen tepki ardından verilen aranın bitmesiyle içeri alınan aileler ile mahkeme heyeti arasına jandarma yerleştirildi.
Devam eden duruşmada ilk sözü alan Av. Ruken Gülağacı,“Mahkeme heyeti olarak sizi göremiyoruz, arada jandarma var. Jandarmaları dışarı çıkarın. Ben müvekkillerimi dahi göremiyorum. Bu yargılama silahlar altında yapılıyor, bu olmaz. Biz sanık değiliz. Jandarmaları kenara çekin. Herkes buraya bir umut ile geliyor. Son sözlerini söylemek istiyorlar. Niye bunu engelliyorsunuz. Bize bunu açıklayamazsınız. Yasal olarak bizim söz söyleme hakkımız var” dedi.
Mahkeme heyeti, jandarmanın dışarı çıkarılması talebini reddetti.
SİNEM KILIÇ: SANIK İSTİYORUZ, ADİL YARGILANMA İSTİYORUZ
Suruç katliam tanığı Sinem Kılıç ise 2015 yılından bu yana sayısız hukuksuzlukla karşılaştıklarını belirtti. “Bu baskıları her zaman yaşıyoruz” diyen Kılıç, “Annemi, abimi, en yakın arkadaşlarımı kaybettim. En fazla yapabileceğimiz şey adalet istemek. Yıllardır bu boş sandalyelere konuşuyoruz. Sanık istiyoruz, adil yargılanma istiyoruz” ifadelerini kullandı.
BOYRAZ: 6 BUÇUK YILDIR BİR TANE SANIĞI KARŞIMIZA GETİREMEDİNİZ
Eşi Nazegül Boyraz’ı kaybeden Bayram Boyraz ise, “Biz de bu vatanın insanlarıyız, taraf olmayın. 6 buçuk yıldan beri bir tane sanığı karşımıza getiremediniz” diye konuştu.
CAN: SDGF 6 YIL SONRA MI TERÖR ÖRGÜTÜ OLDU
Suruç katliam yaralısı Yasin Can, Suruç katliamının “terör eylemi” ilan edildiğini hatırlattı. “Başka hangi bombalı terör eyleminde devlet kendi vatandaşını yüzde 50 kusurlu bulmuştur” diye vurgulayan Can, mahkeme salonunda sergilenen tiyatrodan çok sıkıldıklarını da belirtti. AYM’nin SGDF’yi “terörist” ilan ederek kriminalize etmeye çalıştığı rapora dikkat çeken Can, “6 yıldır değildi de şimdi mi terör örgütü oldu bu kurum? Bazı şeylerin üstüne yürüdüğü için mi kriminalize ediliyor?” sorularını yöneltti.
YILDIZ: 33’LER ÖLÜRKEN BÖYLE GÜVENLİK YOKTU
Eşi Cemil Yıldız’ı katliamda kaybeden Sultan Yıldız, Suruç katliamı yaşanmamışçasına mahkeme heyetlerinin rahatça duruşmalarda oturduğuna dikkat çekti. Yıldız, “O 33 insan ölürken böyle güvenlik yoktu. O zaman niye bu güvenliği almadılar. Bugün yaşadığımız o kadar zalimane ki mahkeme heyetini görmedik” dedi.
Mahkeme heyetinin tutumunu eleştiren Yıldız, “Mahkeme heyetinin bu davayı kapatmak yerine düşünmesi gerek. Ama şunu ekleyeyim bu dava burada bitmeyecek. Bu mahkemeyi istemiyoruz” vurgusu yaptı.
SEVEN: KARŞIMIZA ‘KATİLİNİZ BU’ DİYE TEK BİR KİŞİ ÇIKARAMADINIZ
Suruç katliam yaralısı Çağla Seven ise 6 buçuk yıl önce gerçekleşen katliamın salonda olanları değil tüm toplumu hedef aldığını belirtti. “Yaşam hakkının yanında barış hakkı da elinden alındı” diyen Seven, her mahkemede bunu anlatmaya çalıştıklarını söyledi. Seven, “Sözün sonuna geldiğimizin farkındayız. Son noktaya nasıl geldiğimizi anlamakta güçlük çekiyorum. Bir tek insanı karşımıza getirip, bu sizin katiliniz diyemediniz. Legal, illegal katilimiz kim bilmiyoruz. Bu katliam nasıl gerçekleşti bilmiyoruz. Bir tek belge sunamadınız bize. Bu yalanın ortasında bir sona doğru yaklaşıyoruz. Keşke bu salonlarda biz konuşmak yerine sanıkları dinleseydik” diye konuştu.
Suruç katliamında aldığı yaralardan dolayı nöbet tutamadığının ve sağlık hakkının engellendiğini kaydeden Seven, “Biz terörist değiliz ama kimlerin katil olduğu da toplum vicdanında açıktır” vurgusu yaptı.
ÖZKAN’DAN YAKUP ŞAHİN’E: BUNLAR NEDEN SENİ SEÇTİ
Katliamda yaşamını yitiren Uğur Özkan’ın babası Mehmet Özkan sanık Yakup Şahin’e, “Geçen duruşmada savcı bey burada en az yarım saat konuştu. Suçluların isimlerini okudu. Acaba neden bu kadar kişinin içinde sadece seni seçti, seni tutukladı, sen yargılanıyorsun, o isimlerin hiçbiri yok? Ben demiyorum ki sen suçsuzsun, onlar da senin kadar suçlu. Neden onları soruşturamıyorlar da seninle davayı bitirmek istiyorlar” sorusunu yöneltti.
YAKUP ŞAHİN: SAHİPSİZ OLDUĞUMDAN BENİ YARGILIYORLAR
Mahkeme heyeti Özkan’ın sorusunu farklı yöne çekmeye çalıştı. Savcının suçlandığını iddia etti. Yakup Şahin “Benim kimseyle anlaşmam yok. Sadece sahipsiz olduğum için buradayım. Halil İbrahim yaptırdı diye ifadem olmasaydı burada olmayacaktı. Tek bir söz söylediğim için buradayım. Benim büyük bir anlaşmam olsa burada niye oturayım, kim hayatı karşısında böyle bir anlaşma yapsın. Etrafımda kimse kalmadı” iddiasında bulundu.
Kaynak: Etha