8 Eylül Cumartesi günü, Taksim’de Kürtaj Haktır Karar Kadınların Platformu üyesi kadınlar
bir oturma eylemi gerçekleştirdi. Tecavüz du-rumunda kürtajın yasal sınırı yoktur diyen ka-dınlar, “Zeynep doğurmak istemiyor”, “ Kürtaj benim kararım, tecavüz senin şiddetin”, “Jin, jiyan azadi” yazılı dövizler taşıdı. Son dönemde tecavüz sonucu hamile kalan kadınların hukuk-sal süreçler içerisinde doğurmaya zorlanmasına tepki gösterdiler. Son zamanlarda yaşanan bu olaylara ve verilen kararlara göz atıldığında olay-ların sıklığı dikkat çekiyor: 15 yaşındaki Zeynep’e tecavüz eden eniştesi 54 yaşındaki Hayrettin İzzet, tu-tuksuz yargılanıyor. Zeynep 14 haftalık hamile. 14 yaşında 5 kişinin cinsel saldırısına uğrayan Z.K davasında sanıklar, Nisan ayında serbest bırakıldı. Z.K. hamile. Geçtiğimiz günlerde tecavüzcüsünü öldüren kadın olarak gündeme gelen N.Y. hamileliğinin 29. haftasında olduğu için kürtaj yaptıramıyor. N.Y “Ölsem de doğurmam” dediği hal-de mahkeme, hamileliğin yasal sınır olan20 haftayı geçtiğini gerekçe göstererek, N.Y’nin gebeliğinin sonlandıramayacağını iddia ediyor. Tecavüz sonucu hamile kalan Z.K. ve Zeynep kendi durumlarını çeşitli raporlarla, sav-cılık ve mahkemede verdikleri ifadelerle kanıt-lamak zorunda bırakılıyor. Bu sürecin sonunda ise mahkemenin, N.Y davasında olduğu gibi 20 haftalık yasal süreç dolduğu için kürtaj yapıla-mayacağına karar vermesi çok olası. Devlet, geçtiğimiz aylarda kürtaj ve se-zaryen gibi konularda yeni yasal düzenlemeler getireceğini açıklamış, bunu gündeme soktuk-tan sonra ise sanki oluşan tepkiler sonucunda bir geri adım atılıyormuş gibi bir hamle yaparak bu konuda henüz bir değişiklik yapılmayacağı-nı söylemişti. Ardından bu tartışmaları kısmen sonlandırmıştı. Ancak görünen o ki bu süreçte verilen mesajlar ve Recep Akdağ’ın geçtiğimiz aylarda “başına kötü bir olay gelirse doğursun devlet bakar” şeklindeki açıklaması yerine ulaş-mış, devletin gündemleştirdiği söylemler de pratikte karşılığını bulmaya başlamıştır.