Eylül ayında petrol şirketi Shell, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde kaya gazı aramalarına başladığını açıklamıştı. Bu açıklamanın yapıldığı hafta içerisinde Shell’in CEO’su Peter Voser’in, Türkiye’yi ziyaret etmesi gündem olmuştu. Shell, Akdeniz ve Karadeniz’deki petrol ve gaz arama projeleriyle, yeniden Türkiye’de faaliyet yürütmeye başladı. Diyarbakır’da kaya gazı araması için sırada bekleyen bir başka şirket ise Exxon Mobil.
Peki, Nedir Bu Kaya gazı?
Kaya gazı basında, yeni bulunmuş bir fosil yakıt ve “temiz enerji kaynağı” olarak anlatılıyor. Kaya gazı olarak tabir edilen gaz ve petrol, normal sondaj yoluyla çıkarılamayacak kadar derinlikteki (genelde yerin 3000 metre altında) kaya kütlesinde bulunuyor. Kaya gazı çıkarmak için “hidrolik kırılma” adı verilen bir yöntem kullanılıyor. Bu yöntem, sondaj kuyularıyla yerin altına açılan kuyulardan, kayanın içine patlamalara yol açan kimyasalların yollanmasıyla uygulanıyor. Bu patlamalar kaya kütlesinde çatlamalara yol açıyor ve serbest kalan gaz, çatlaklardan yeryüzüne çıkıyor. Bu yöntemle kuyularda toplanan gazla birlikte onu elde etmekle kullanılan kimyasallar da yeryüzüne çıkmış oluyor.
Yöntem ilk olarak, 1981’de ABD’nin Texas eyaletinde uygulanmaya başlanmış. ABD’de kaya gazı çıkarılan bölgelerde yaşayan halkın ve doğanın karşı karşıya kaldığı tahribat kaya gazının ne olduğunu açıklamaya yeter. Patlamayla açığa çıkan kimyasallar, yeraltı suları ve akarsulara karışıp bölgedeki bütün yaşamı yok ediyor; önce halkın içme suyu olarak kullandığı su kaynakları zehirleniyor ve şebeke suyu alev almaya başlıyor. Bölgedeki bütün hayvanlar telef oluyor. Sondaj kuyularının yanına kazılan dev çukurlarda biriktirilen sondaj atık maddeleri havayı solunmaz hale getiriyor. Hava, su ve toprağın zehirlenmesi ile birlikte insanlar ya göç etmek zorunda kalıyor ya da şirketlerin zehirlediği topraklarını terk etmeyip zamanla çeşitli ölümcül hastalıklara yakalanıyorlar. Kısacası kapitalist şirketler kaynaklar tükendikçe yeryüzünün derinliklerine doğru ilerliyor. Bunu da tüm yaşamı yok ederek yapıyor.
Dünya Doğalgaz Piyasası Değişebilir:
Ekonomistler, kaya gazının dünyanın her yerinde yaygın olarak çıkartılmaya başlanması ile küresel enerji piyasasında büyük değişiklikler oluşacağını öngörüyorlar. Günümüzde dünyanın en büyük doğalgaz ihracatçılarından ikisi Rusya ve İran. Bu iki ülkenin doğalgaz piyasası üzerindeki etkileme güçleri çok fazla. Fakat yeryüzünün derinlerindeki doğalgazın da çıkarılmaya başlanmasıyla bu piyasadaki pazarcıların sayısının artması olası. ABD kaya gazı üretimini hızlandırdığı 2004 yılından bu yana doğalgaz üretimini ikiye katlamış durumda. Çin, Avustralya, Hindistan gibi ülkelerde de büyük kaya gazı rezervleri olduğu bilinmekte. Medya, kaya gazını halka “büyük yenilik”, “enerjide önemli gelişme”, “dengeleri alt üst edecek” gibi sloganlarla duyururken, bu yeni yöntemin neden olabileceği “çevre sorunları”na bir cümle ile değinip geçiyor. Bu cümlelerde de kaya gazı çıkartırken doğaya verilen zararın bazı seyrek rastlanan, yanlış uygulamalardan ileri geldiğini söylüyorlar. Medya, kaya gazı hakkında kamuoyunda büyük bir manipülasyon yaratmaya çalışıyor.
Kaya gazı sondaj çalışmaları Fransa, Bulgaristan ve Çek Cumhuriyeti’nde yasaklanırken; İngiltere, İspanya, Kanada’nın Quebec Eyaleti’nde ve Güney Afrika’da arama çalışmaları durduruldu. Kaya gazı aramalarının olduğu birçok ülkede aramalar esnasında küçük depremler olduğu kaydedilmişti.
Kaya gazının çıkarılabileceği yeraltı kaya havzaları çok geniş alanları kaplıyor ve çok büyük doğalgaz rezervleri barındırıyorlar. Dünyada doğalgaz içeren kaya havzalarının 38 ülkede olduğu söyleniyor. Mesele sadece doğayı ve yaşamı yok etmeyi seçip seçmeme meselesinden ibaret değil. Shell ve Exxon Mobil gibi küresel kapitalist şirketlerin tüm yeraltı kaynaklarını tüketmek üzere harekete geçmelerinin nedeni piyasa rekabeti ve bu piyasadan kazanılacak olan milyar dolarlar.
Türkiye’nin kaya gazı rezervi 13 trilyon, üretilebilir miktarı ise 1,8 trilyon metreküp olduğu söyleniyor. Türkiye’de kaya gazı olduğu tahmin edilen bölgeler; Erzurum, Diyarbakır, Kars, Trakya. Shell, Türkiye ile bu konuda gerekli anlaşmaları yapmış ve medya şimdilik kaya gazı aramalarının devam ettiği bilgisinden bahsediyor. Türkiyeli ekonomistler bu durumun Türkiye için çok büyük bir fırsat olduğunu sıkça belirtiyorlar. Küresel kapitalistlerin bu fırsatçılığının ne anlama geldiği ise gayet açık. Küresel kapitalizmin ve şirketlerin istediği tek şey suyun, toprağın, havanın ve bütün yeryüzünün zehirlenmesi, insanların göçe zorlanması ve geri dönülmez bir tahribat yaratarak yaşamın bütünüyle yok edilmesi. Kaya gazı aramaları da bu geri dönülmez tahribatın bir parçası.