Roboski katliamında kardeşi Celal Encü’yü yitiren İsa Encü, Roboski köyünde ailelerle birlikte askere gitmeyeceğini belirterek, vicdanini reddini açıkladı. Encü, “Bu katliamcı devletin, ne asker olarak ne de korucu olarak ister savaş zamanı olsun, ister barış zamanı olsun silahını almayacağımı buradan tüm kamuoyuna duyurarak, vicdani reddimi açıklıyorum” dedi.
Barış için Vicdani Red Platformu üyesi ve aynı zamanda PKK tarafından 90’lı yıllarda esir alınan asker İbrahim Yaylalı’nın da bulunduğu açıklamada, vicdani reddini açıklayan İsa Encü, “Bu katil devletin askeri olmayacağım” dedi. “Siz beni soyadımdan ve en son yaşanan Roboski katliamından tanıyorsunuz. Ben Roboski’de gerçekleşen sivil katliamda yaşamını kaybeden Celal Encü’nün abisi İsa Encü’yüm” diyen Encü, şunları belirtti: “Siz bizi en son sivil katliamdan tanısanız da, devletin bize uyguladığı sadece en son zulümdü. Bu zulüm ve soykırım politikaları adına yaşadığımız bir uygulama değildi. TC devletinin kurulduğu dönemden günümüze, halkların inkar ve yok sayılması hatta yok edilmesi üzerine kurduğu bir düzen vardır. Bu düzen esasına dayalı herkesin başına bela olan koruculuk sistemini, köy yasasında bir değişiklik yaparak yürütmeye koymuştur.”
Sınırda yaşanan katliamda annesine sadece kardeşi Celal’in başını getirebildiğini anlatan Encü, “Size şunu söylemeye utanıyorum. Öyle bir katliamda ki, o gün yapılan şehitlerin arasında ve kaç kez yanından geçmeme rağmen kardeşim Celal’i o dünya güzeli kardeşimi tanıyamadım” dedi. Encü, “TC devleti halkımıza karşı kuruluşundan itibaren neredeyse yüz senedir halkımızı düşman görüp, her türlü katliamı, sürgünü, asimilasyonu, aşağılamayı bize reva görüp, böylesi yürüttüğü düşman hukuku varken tüm kamuoyuna soruyorum hangi hukuka dayanarak, beni askere çağırabiliyor. Bu katliamcı devletin ne asker olarak ne de korucu olarak ister savaş zamanı olsun, ister barış zamanı olsun silahını almayacağımı, buradan tüm kamuoyuna duyurarak, vicdani reddimi açıklıyorum” dedi.