1981’de İstanbul Asayiş Şube Müdürü, 1984’te İstanbul Emniyet Müdür Muavini, 1988’de Ankara Emniyet Müdürü, 1990’da İstanbul Emniyet Müdürü, 1992’de Erzurum Valisi, 1993’te Emniyet Genel Müdürü, 1996’da Adalet ve İçişleri Bakanı… Devletin birçok biriminde görev yapmış Mehmet Ağar, bu toprakların en meşhur işkencecilerinden. Sayısız işkencenin, gözaltında yaşanan kaybın, ölümün faili olan Mehmet Ağar, Üçüncü Yargı Paketi’nin getirdiği değişikliklerle tutuklu bulunduğu Aydın Yenipazar Kapalı Cezaevi’nden tahliye ediliyor. Devletin yasası, işkenceciye ödül oluyor.
“Susurluk Davası”ndan 5 yıl hapis cezasına mahkum edilen Ağar, Üçüncü Yargı Paketi’nin getirdiği “şartlı tahliyesine bir yıl kalanlara, yarıaçık cezaevine gitmeden denetimli serbestlik imkânı” tanıyan düzenlemeyle serbest kalacak. Görev yaptığı süre içerisinde Özel Harekat Dairesi’ni, işkenceci özel timleri kuran ve çarptırıldığı hapis cezasını “otel gibi bir cezaevinde” geçiren Ağar, değişen yargı paketiyle birlikte tahliye olacak.
Daha önce de Bahçelievler Katliamı hükümlüleri Ünal Osmanağaoğlu, Bünyamin Adanalı ve 12 Eylül öncesi işlediği cinayetler sebebiyle üç kez idama mahkum edilen, cezaevinden iki kez firar eden ve en son Almanya’da yakalandıktan sonra Türkiye’ye iade edilen Muhsin Kehya da Üçüncü Yargı Paketi’yle birlikte serbest bırakılmıştı.
Devlet değiştirdiği yasalarıyla, yargı paketleriyle yine işkencecisini koruyor, kolluyor. İşkenceci Eski Adalet Bakanı Mehmet Ağar’ın tahliyesi ile birlikte kemikleri bile bulunamayan yakınlarını aramaya devam eden Cumartesi Anneleri’nin sesleri yankılanıyor: Unutmadık Ağar, peşindeyiz…