Doğamı Katletme, Köyümü Yok Etme
Balık çiftliklerinin denizleri kirletilmesine, taş ve maden ocaklarının doğayı talan etmesine, Karaburun yarımadasında kurulmak istenen 1200 Rüzgar Enerji Santralinin (RES) doğal yaşamı katletmesine ve “Büyük Şehir Yasası” ile köylerinin mahalleye dönüştürülerek haklarının elinden alınmasına karşı Karaburundan İzmir konak meydanına yürüyüş gerçekleştirildi.
Sabah saatlerinde Karaburun’dan başlayan yürüyüş 19:00 civarında İzmir Valiliği önünde sonlandırıldı.
Yürüyüş sırasınca “Bu Daha Başlangıç, Mücadeleye Devam!”, “Mahalleli değil Köylüyüz” sloganları atıldı. Ayrıca “Siz keçileri mi kaçırdınız!,Maden ocağı istemiyoruz,Balık çiftliklerine hayır!,Beton santral istemiyoruz,Mahalleli değil Köylüyüz, Nergis kokla RES yapma” dövizleri taşındı.
Karaburun Yarımadası Ortak Yaşam Platformu’ndan Zuhal Okuyan yaptığı konuşmada; Karaburun’da yüzyıllardır küçük köylü tarımının, nergiz yetiştiriciliğinin ve keçi besiciliğinin uygun koşullarda yapılmaya çalışıldığını İlçeye birden balık çiftlikleri ve rüzgar enerjisi santrallerinin geldiğini ifade ederek “Rüzgar enerjisini temiz bilirdik ama insana rağmen insanların göç etmesini isteyen enerji temiz değildir. Karaburun’da her taraf taş ocağı olmaya başladı. İzin versek her evin arka bahçesine taş ocağı kurulacak. Sadece Karaburun değil tüm yarımada bu tehlikeyle karşı karşıya” dedi.
Büyük Şehir Yassıyla 16 bin köyün kapatılıp mahalleye dönüştürülmesine karşı mücadele etmeyi kendine görev edindiklerini söyleyen platform üyeleri basın açıklamasını sonlandırdı.
Yapılan konuşmalardan sonrası eyleme katılanlar yürüyüşte “Çapulcu Keçiler”i hiç yalnız bırakmayan İzmir Müzisyenleri Derneği’nin melodileriyle halaya durdular.
Bu haber Meydan Gazetesi’nin 12. sayısında yayımlanmıştır.