3. köprü inşaatı tüm tepkilere rağmen sürerken, yapımını engellemek için açılan davalar da trajikomik haller alıyor.
Şirketlerin truva atı olan TEMA’nın 3. köprü aleyhine açtığı davanın bilirkişi raporunda “Köprü etrafında yerleşimler oluşmazsa çevreye abartıldığı kadar zarar vermeyecek. Köprü yapılmazsa, sıkışan trafik nedeniyle meskûn mahallerde daha büyük çevre kirliliği yaşanacak” deniliyor.
Mahkemenin tespit ettiği bilirkişinin bu raporunda, “davalı” konumdaki İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ve karayollarının verilerini dayanak olarak göstermesi, dikkat çekiyor. Raporun hükümet programı gibi bir dilinin olması ise bir hayli düşündürücü. Raporda 2023 yılı hedeflerine de vurgu yapılıyor ve “Tuzla ve Gebze’deki sanayi faaliyetleri yereldeki ekolojiyi ve çevreyi tahrip ederken ülkenin ekonomik yönden büyümesinde ve ülke sanayisinin rekabet gücünü sürdürerek hayatiyetini devam ettirmesinde önemli bir fonksiyona sahip” deniliyor. Yani devlet bir yandan rantsal dönüşümle talan ettiği yerlerde ekolojik yıkımlara sebep olurken bir yandan da gerçekleştirdiği yıkımları meşrulaştırma çabasından geri durmuyor.