Kaburga Fanzin

Meydan: Kaburga Fanzin’in adı nereden geliyor ve bu adın etrafındaki insanlar nasıl oluştu?

Kaburga: Kaburga ismi, yazdığım bir şiirin başlığı. Grafiker arkadaşımız Erman, “Yazdığın şiirlerden birinin başlığı olabilir” dedi ve gözümüze Kaburga çarptı. Fanzin için iyi bir isim olduğunu düşündük ve öyle karar verdik. Kaburga’nın çevresinde oluşan insanlar bizim yazar-çizer insanlar. Hepsi, sanatın belli bölümüyle ilgileniyorlar. Zaten kaburga sadece şiir ya da edebiyat fanzini değil. İçinde olan resimlere, sanat akımlarına yaptığı göndermelerle kendi çevresini oluşturdu. Hem içeriği oluşturanlar hem de okuyanlarla belli bir birliktelik meydana getirdi.

Kadıköy’den çıkmış olan Kaburga, Kadıköy’e nereden bakıyor?

Kaburga Kadıköy’den çıktı, evet. Bakış ekseni de elbette Kadıköy’dür. İlham kaynağı burasıdır, burada yaşıyoruz, fakat kaburga zamanla birçok yere ulaştı. Fanzinin ulaştığı her yer bizden, Kadıköy’den bir iz taşıyor, ancak hiç bir bakış açısı Kadıköy ile sınırlı değil.

Fanzin bir altkültürdür. Günümüzde modalaşmış bir altkültürle karşı karşıyayız. Kaburga, bu modanın içinde mi karşısında mı?

Tabi ki karşısında. Bunu, mecmuanın sayfalarını karıştırdığınızda zaten görürsünüz. Popüler olan hiçbir şeyle ilgilenmiyoruz. Bizi bir araya getiren şey samimiyettir. Altkültür son zamanlarda çok moda. Underground diye tabir edilen irili ufaklı yayın politikasına baktığınız zaman altkültürle alakası olmayan, aksine bunu modalaştırmaya çalışan insanlarla dolu olduğunu görürsünüz. Buna örnek olarak bir sürü şey söyleyebilirim. Ancak biz bu işi ticari bir kaygıyla yapmıyoruz, zaten bu işi ticari kaygı güderek yapan birçok dergi, yayınevi var. Buna rağmen biz alt kültürün ya da yeraltı edebiyatı zırvalıklarının temsilcisi değiliz.

Kaburga neler okur?

Kalabalık bir kadromuz var. Herkes, her şeyi okur. Ama genel olarak Cenk Taner okuruz diyebilirim. Fanzini hazırlarken ya da sohbet ederken ise, en çok birbirimizi okuyoruz.

Kaburga, fanzine göre daha fazla konu, içerik ve bütünlüğe sahip bir dergi formatındaki “zine” çizgisine mi yakın yoksa “fanzin” çizgisine mi?

Fanzinlerin geldiği noktada çok fazla içeriğe sahip olmadığını ve kısıtlı konulardan bahsedebildiğini göz önünde bulundurursak, zaten isminden de anlaşıldığı gibi tercihimiz “zine”den yanadır. İçeriği de “zine”e daha uygundur.

Kaburga’nın kapağında yer alan bazı mottolar var. “Devlet öldürür, şiir süründürür”, “Biber gazı oley”, “Kalede yalnızız” gibi… Fanzinin kapağında niçin bu tarz mottolar kullanmayı tercih ettiniz?

Bu üst mottolar aslında alıntıdır. İlk sayıda “Zubizarreta Kalede Yalnız” şiirinden alıntıydı. İlk sayıda kaburga logosunun üzerine “kalede yalnız” yazısını koyduk, kapağa çok yakıştı. İlk sayıdan sonra diğer sayılarda da gelenek oldu. İkinci sayıda ise Gezi olayları sırasında Çarşı grubunun attığı “Biber Gazı Oley” slogandan etkilendik ve bu olaylara bir gönderme yapmak istedik. Diğer sayıda da “devlet öldürür, şiir süründürür” dedik.

Kaburga’ya yazmak ya da fanzini okumak isteyenler nereden ulaşabilir?

Kaburga’yı Kadıköy 26A’ya bıraktık. Ayrıca Taksim Mephisto, Kadıköy Masal Evi Cafe-Bar gibi yerlerden fanzine ulaşılabilir. İletişim için ise [email protected] adresinden bize ulaşabilirsiniz.

Röportaj için teşekkür ederiz. Dayanışmayla…

 

Bu söyleşi Meydan Gazetesi’nin 16. sayısında yayımlanmıştır.