DeMoker(Balyoz), Opstand(İsyan), Alarm, Buiten de Perken(Sınırların Ötesinde), Directe Actie( Doğrudan Eylem)
Tüm ezilenlerin ve işçilerin özgürlüğü için yola çıkan anarşist yoldaşların katıldığı Birinci Enternasyonal kongresinin temel tartışmasında; İtalya, İspanya gibi Güney Avrupa ülkelerinin yanı sıra Hollanda’dan katılan delegeler de, otorite savunucusu Marx ve destekçilerine karşı Proudhon ile başlayan ve Bakunin ile devam anti-otoriter safta yer aldılar. Sonrasında ise, devrimci anarşist bir programı savunan yoldaşların örgütlediği Saint-Imer Kongresi’nde de Hollandalı delegeler ait oldukları yerdeydi. 1898’de (sonradan De Vrije olarak adını değiştirecek olan) De Vrije Socialist’in editörü olan, Kropotkin’in yoldaşı Ferdinand D. Nieuwenhuis’in temellerini attığı hareketin takipçileriydiler.
1903 yılına gelindiğinde coğrafyada faaliyet yürüten anarşistlerin etkisiyle, büyük bir demiryolu grevi örgütlendi. Bu grev, işçilerin sendikalı olma hakkını kazanmasıyla sonuçlandı; fakat sonrasında, devrimciler yoğun bir devlet baskısıyla karşı karşıya kaldılar. Grevden dört yıl sonra, 1907 yılının Ağustos ayında, Amsterdam’da düzenlenen kongrenin inisiyatifini Belçikalı ve Hollandalı anarşistler aldı. Kongreye, hareketin önemli temsilcileri katıldı. İtalya’dan Errico Malatesta ve Luigi Fabbri; Fransa’dan anarşist Benoît Broutchoux ile sendikalist Pierre Monatte; ABD’den Emma Goldman, Rudolf Rocker ve 14 farklı ülkeden birçok anarşist katılım gösterdi. Hollanda’nın delegesi ise Christiaan Cornelissen’di. Errico Malatesta ve Pierre Monatte’nin, anarşizmin sendikalizmle ilişkisi üzerine uzun bir tartışmaya girdiği bu kongrede (bkz. Meydan Gazetesi, Sayı 28, Anarşistlerin Teori ve Pratik Tartışmaları 2, “Devrimci Sendikalizm ve Anarşizm”) sendikalizmin yanında anti-militarizm ve genel grev konuları gündemdeydi. Gerçekleşen bu kongrenin sonucunda çıkarılan bültenin sorumluluğunu, kongreye Belçika’dan katılan anarşistler üstlenirken, beş delegenin (Errico Malatesta, Rudolf Rocker, Alexander Schapiro, John Turner ve Jean Wilquet) girişimiyle, uluslararası anarşist koordinasyonun sağlanması ve arşiv kurulması amacıyla, Londra’da Enternasyonal Bürosu kurulma kararı alındı.
1923 yılında National Arbeids Secretariaat (NAS, Ulusal Emek Sekreterliği) üyesi iki anarşist, Bakunin üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan Arthur Lehning ve Albert de Jong; Nedherlandsch Syndicalistisch Vakverbond’u kurmak için NAS’dan ayrıldı. Aynı yıllarda çıkmaya başlayan Alarm ve De Moker isimli yayınlar, geniş bir takipçi sayısına ulaştı. De Moker (Balyoz) 1928 yılında yayın hayatına veda ederken; Anton Constandse’ın başlattığı bir diğer proje olan Opstand (İsyan) da aynı yıl yayına son verdi.
Artan devlet baskısı sebebiyle, 60’lı yıllara kadar bütün muhalif sesler bastırılırken; anarşist hareket adeta küllerinden doğuyordu. Bu yıllarda kendini göstermeye başlayan anarşistler, genel olarak iki gruba ayrılıyordu. Kropotkin’den etkilenerek anarşist olduğunu söyleyen Roel van Duijn ve Robert Jasper Grootveld ismindeki eylemcilerin etkisiyle, 1965’te “Provo Hareketi” kuruldu. Provocular toplumsal devrimci bir anarşizm geleneğinden uzak, pasif direniş yöntemleriyle hareket eden, daha ılımlı bir yaklaşımı benimsiyordu. Provocular, manifestolarında “esinleyici bir direniş yöntemi” olarak nitelendirdikleri anarşizmin, yaratıcılığını ödünç almışlardı. En dikkat çekici projelerinden biri olan “Beyaz Bisiklet Projesi” kapsamında şehrin dört bir yanına beyaz renkli bisikletler yerleştirerek, bireysel taşıt kullanımını azaltmak için uğraştılar. Hollanda polisi bisikletleri topladı; fakat insanların ulaşım tercihlerinin değişmesini engelleyemedi. Provocular arkalarında bir gelenek bırakmadı ancak yayınladıkları fanzin ve yaptıkları eylemliliklerle Hollanda’daki karşı-kültüre etki etmiş bir gençlik hareketi olarak iz bıraktı.
Provo, daha sonra işlettikleri küçük çaplı tekstil atölyeleri ve çiftliklerle adını duyuran Kabouter İşgal Hareketi’ne ilham verdi. Kabouter isimli hareketin savunucularının anarşist eğilimleri görece daha belirgindi. Pierre Joseph Proudhon ve Gustav Landauer’den etkilendikleri söyleyen Kabouterciler artlarında, Kabouterkrant isminde bir yayın bıraktılar.
Hollanda’da devrimci anarşizmin ikinci nesli ise 60’lı yılların başında, klasik anarşist geleneği sahiplenen, Buiten de Perken (Sınırların Ötesinde) dergisiyle başladı. 19. yüzyılın başında temeli atılan hareketin devamcısı bu grup, Pierre Joseph Proudhon’un, Mihail Bakunin’in ve Pyotr Kropotkin’in temsil ettiği örgütlü, devrimci bir anarşist mücadelenin devamcısı olduğunu söylüyordu. Buiten de Perken, şu anda coğrafyada faaliyetlerini sürdüren Vrije Bond’dan (Özgür Sendika) anarşistlerin çabalarıyla sürüyor. Vrije Bond’un yayın organı olan Directe Actie ise 3 aylık bir periyotta, 2001’den bu yana yayınlanmaya devam ediyor.
Zeynel Çuhadar
Bu yazı Meydan Gazetesi’nin 31. sayısında yayımlanmıştır.