Daha önceden hiç Koruköy’ü duymuş muydunuz? Mardin’in Nusaybin ilçesine bağlı küçük bir köy, hani şu 90’lı yıllarda, askeriyle polisiyle yerle bir edilen Kürdistan köyleri var ya, onlardan biri. Evleri yakılan, çocukları, eşleri, kadınları ve erkekleri birbirlerinin gözleri önünde katledilen ya da kaybedilen onlarca insanın memleketi. 1995 yılından sonra köylerini terk etmeye zorlanan fakat ortamın yumuşamasıyla yavaş yavaş tekrar köylerine dönmeye başlayanların memleketi.
İşte bu Koruköy’de 11 Şubat günü, yine sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Devletin başta Sur ve Cizre olmak üzere Kürdistan’ın birçok yerinde uyguladığı sistematik katliam Koruköy’de bütün vahşetiyle uygulanmaya başlandı. Şu an, bu yazı yazılmaya devam ederken, askerler, evlere baskın yapıyor. Kadın erkek, yaşlı genç, çoluk çocuk demeden hane sakinlerine küfürler yağdırıp akla gelmeyecek işkenceler yapıyorlar. Evin erkekleri bu işkence seansından sonra askerlerce bir yerlere götürülüyorlar. Kimisinin hastanede olduğu söyleniyor, kimisinin gözaltında, kimisinin ise halen nerede olduğu bilinmiyor. Gözaltından çıkan birkaç kişi, işkencenin çok ağır olduğunu, içeride kalanların durumunun çok ciddi olduğunu söylüyorlar. Şu ana kadar 3 kişinin öldürüldüğü, 40’tan fazla kişinin gözaltına alındığı biliniyor, kayıp sayısı hakkında kimsenin net bir fikri yok. Askerler hayvanların boğazını kesip ölülerini sokaklara atıyor. Bir köylü ineğini ahırda dumandan ya da bir kimyasaldan boğulmuş bir şekilde buluyor. Köye ulaşmak isteyenler, ulaşamıyor; köyden çıkmak isteyenler çıkamıyor. Köyün etrafında zırhlı araçlar ve iş makineleri dolaşıyor.
Askerler tarafından işkence edilmiş yaşlı bir adamın fotoğrafını internetten servis ediliyor. Bir devlet yetkilisi çıkıp “bu şahıs teröre destek veriyor…” diyor. 90’larda, kendisiyle aynı görevi yapmış Abi’sinin izinden gidiyor, hatta belki de geçiyor bile.
Fakat durum hepimizin de gördüğü üzere acı ve şiddet doluyken. Toplumun neredeyse tüm kesimlerinin büyük bir sessizlik içinde olması da şiddeti ve acıyı katlayan bir diğer unsur.
Siyasi partiler ve çeşitli iktidar odakları, ana akım medya ve sosyal medya, sokaklar ve alanlar, yani aslında siyasetin neredeyse tümü seçim tartışmaları gömülmüşken, bu tartışmaların gölgesinde kalan bir şey var.
Fakat bu şey hiç de yenilir yutulur bir şey değil: Koruköy’de İşkence ve Katliam Var!