Meydan Gazetesi: Dammeh’in kuruluş sürecinden biraz bahseder misiniz? Sizi Dammeh’i kurmaya iten zorunluluklar nelerdi, hangi amaçlarla çalışmalara başladınız?
Dammeh Kooperatifi: Dammeh 2015’te 12 kişiyle çalışmalarına başladı ve şu anda 50’nin üzerinde inisiyatifiyle yoluna devam etmekte.
Dammeh’in ilk yıllarında Beyrut’taki muhalif hareketler örgütlenmek için kendilerine ait bir alandan yoksundular, faaliyetlerimizi yürütmek buna bağlıydı bu eksiklik mücadelemizi hatta politik konumumuzu belirliyordu.
Başlangıçta bizim için net olan temel konulardan ilki ekonomik olarak bağımsız olmak ve bunu sürdürebilmekti. Faaliyetlerimizi yürütebileceğimiz fiziksel bir alan ihtiyacını giderebilmek ve bu alanın net politik değerlerinin olması da Lübnan’daki hareketlerin yıllar boyunca biriktirdiği deneyimi korumasını sağlayacaktı. İlk bir yılımız Dammeh’in politikasını anlatan el kitabını oluşturmakla geçti. Bu kitapçığı sürekli gözden geçirip güncelliyoruz.
Dammeh üyelerinin, politik düşünceleri ve kooperatifin hedefleri etrafında birleştiği belli başlı ilkeler bulunuyor. Bu ilkeler dayanışma, eşitlik, saygı, özen, kolektif yaşam, şeffaflık ve sorumluluk.
Bu değerler pratiğimizde, yaşam alanımızı, mücadelemizi ve projelerimizi toplumsal, ekonomik ve yaratıcı anlamda kolektif olarak sürdürmek, eşyalarımızı, kaynaklarımızı, becerilerimizi, bilgimizi ve fırsatlarımızı eşit olarak paylaşmak, iletişimimizde ve yaptığımız işte açık ve şeffaf olmak gibi daha ayrıntılı değerlere evriliyor.
Cinsiyete dayalı adaletsizliklere karşı, kadın ve trans bireylerin bedensel ve politik özgürlük mücadelesini temel mücadele alanlarından biri olarak görüyoruz. Cinsellik ve toplumsal normlara uymayan cinsiyetler konusunda çalışmalarımızda cinselliği olumlayan trans-kapsayıcı bir queer politika ve eleştirel feminist çerçeveyi benimsiyoruz. Bize göre kapitalizm ve ataerki, kadınları ve trans bireyleri ezen iç içe geçmiş sistemlerdir.
Devletin ve dinin baskılarına karşı mücadelemizde, sadece tutucu rejimin dış görüntüsünü değiştiren bir makyaj olarak değil, tüm karar alma süreçlerinde sosyal ve ekonomik olarak adalete dayanan bir sekülerliği amaçlıyoruz. Irkçılık karşıtı mücadelenin, sınıf mücadelesi ve cinsiyete dayalı adaletsizliklere karşı mücadeleyle yakından ilişkili olduğunu görüyoruz. Mülteciler ve göçmen işçilerle birlikte, baskıcı uygulamalara, politikalara ve normlara karşı örgütlü mücadeleyle ve sendikal faaliyetlerle dayanışma içerisindeyiz.
Ekonomik olarak ise komünist bir çerçeveyi benimsiyoruz ve kendi kendine yeten kooperatiflerde, girişimlerde olduğu gibi kaynakların ve üretim araçlarının doğrudan demokrasiyle işlediği, kararların ve inisiyatiflerin yerel olarak belirlendiği alternatif ve katılımcı modelleri destekliyoruz.
Küresel kapitalizmin dinamiklerini yeniden üreten uluslararası örgütlere, bağışçılara ve ağlara karşı direniyoruz. Irkçı İsrail devletine karşı boykotu, ambargoyu ve çeşitli yaptırımları destekliyoruz. Demokrasi ve insan hakları adı altında katliamların ve vahşetin beyaza ya da pembeye boyanmasına karşı direnişteyiz.
Biraz da günlük işleyişe dair konuşalım. Dammeh’in ekonomisi, yürüttüğü faaliyetler ve karar alma süreçlerine dair biraz bilgi verebilir misin?
Dammeh Kooperatifi’nin işleyişi kendi üyeleri tarafından finanse edilir ve özerktir. Bu işleyişi inisiyatiflerin dayanışması, bağışlar, çeşitli ürünlerin satışı ve etkinliklerden elde ettiğimiz gelirler ile sürdürüyoruz. Üyelerimiz, her ay maaşlarının %1 ile -%10 arasında bir miktarını üyelik aidatı olarak ödüyor, yalnız belirtmekte fayda var ki üyelerimizin değeri ödedikleri üyelik aidatıyla ilişkili değil.
Dammeh her şeyiyle onu oluşturan, sorumluluğunu alan, işlemesini sağlayan herkesindir. Harcama, satın alma ve gelirin dağıtılması gibi ekonomik kararlar dahil her kararda üyelerin eşit söz hakkı vardır. Dammeh kooperatifi, üyelerine her tür kişisel ve politik faaliyetlerinde bilgi ve beceri paylaşımı, ağlara erişim, ortak kaynakları ve araçları ya da bütün olarak ortak evi kullanma imkanı sağlar. Kooperatif işlerinin örgütlenmesi yine üyeler tarafından sağlanır.
Dammeh üyeliği, sadece katılma talebini dile getiren yerel ya da mülteci kadın ya da trans bireylere açıktır. Üyelerin Dammeh değerlerine ve el kitabına bağlı kalmayı, Dammeh’in sürdürülmesine ve karar alma süreçlerine zamanını, enerjisini ve yeteneklerini sunmayı kabul etmesi gerekir. Dammeh’in değerlerinin ya da el kitabındaki ilkelerin ihlal edildiği ya da sorgulandığı durumlarda hazır olmak adına şeffaflık ve sorumluluk ilkelerine bağlı olarak işleyen iç süreçlerimiz var. Örneğin Dammeh toplantılarının tutanakları her zaman bütün üyelerin ulaşabileceği şekilde hazır bulundurulur. Tüm ekonomik işleyişin detaylı bir muhasebesi yine tüm üyelerin ulaşabileceği şekilde hazır olmalıdır.
Küçük şeyleri tartışmak veya karar vermek için haftalık toplantılar yapılır, bu toplantıların tutanakları kaydedilmeli ve tüm üyelerin okuyabileceği şekilde erişilebilir olmalıdır. Politika el kitabıyla ilgili herhangi bir maddeyi güncellemek ya da önemli bir konuyu tartışmak ve karar vermek için ise üyelerin mutlak katılımıyla her üç ayda bir olağan “Dammeh Genel Meclisi” toplanır. Üyeler bu süreyi beklemeden bir “Acil Genel Meclis” çağrısı yapabilirler. Günlük kararları ve kişisel inisiyatifleri almak için bütün üyelerin katılımı aranmaz. Genel meclise ise yurtdışında olmayan üyelerin üçte birinin katılması gerekir.
Dammeh’in toplantılarında kararlar öncelikle konsensus ile alınır. Eğer tartışma için belirlenen sürede konsensus sağlanamazsa meclis ilerlemek için çoğunluk oyuna yönelebilir. Genelde çoğunluk oyu, katılımcıların yarısından bir fazlası ile kazanılır. En az iki üyenin kapalı oylama talep etmediği hallerde el oylaması kullanılır. Üyeler, bir kararın oylamaya gitmemesi ve daha fazla tartışma gerektirdiğini düşünüyorsa, karara şerh koyup oy birliğinin sağlanmasını isteyebilir.
Genel kurulda aynı zamanda üç ay boyunca çalışacak olan üç ayrı çalışma grubu için oylama yapıyoruz. Ev komitesi yaşam alanlarının temizliği ve mutfak ihtiyaçlarının temini gibi konularda ev ile ilgili her şeyin koordinasyonunu sağlıyor. Üyelik komitesi üyeler arasında ki iletişim, bir araya gelme ve oryantasyon etkinlikleri gibi üyelikle ilgili her şeyi örgütlüyor. Ekonomik komite ise üyelik aidatları, kira, elektrik faturaları gibi Dammeh ekonomisi ile alakalı her şeyi örgütlüyor.
Dammeh’in bir kooperatif olduğunu biliyoruz ve alternatif bir ekonomik işleyişi kurmaya yönelik çalışmalarını takip ediyoruz. Peki ya Dammeh’in bölgedeki politik hareketlerle olan ilişkisi nasıl?
Çalışmalarımızı henüz herkese açık bir şekilde duyurmuyoruz. Ekonomik olarak kendine yeterliğimizi ve politik olarak örgütlülüğümüzü tamamlayana kadar beklemeye karar verdik. 2015-2016 #YouStink sürecinde ilk “Feminist Blok” eylemlerinin parçasıydık. Göçmen işçilerin yürüyüşlerinde yer aldık. Halka açık sahillerin ve diğer kamusal alanların özelleştirmesine karşı hareketin bir parçasıyız. Kadın yürüyüşleri ve kadın mücadelesi ile ilgili çalışmalar yürüten feminist ağının bir parçasıyız. Suriyeli ve Filistinli göçmen işçilerle ilgili, ırkçılık karşıtı hareketin içinde de aktif bir şekilde yer alıyoruz.
Dünyanın farklı yerlerindeki benzeri kolektif, kooperatif deneyimlerden bildiğimiz gibi bu tarz faaliyetler yürüten yapılar polis baskısına ve faşist saldırılara maruz kalabiliyor. Daha önce buna benzer durumlarla karşı karşıya geldiniz mi?
Şansımıza Dammeh çok fazla tehdide maruz kalmıyor çünkü devlet ve öteki gruplar henüz varlığımızın farkına varmadı. Sürekli olarak diğer baskı altındaki gruplara mekanı açıyoruz. Örneğin dinci gruplar bir queer çalışmasını durdurması için hükümete çağrı yaptığında, Dammeh olarak çalışmalar için yer ve kaynak sağlamayı başardık. Ayrıca göçmen işçilerin özgürce örgütlenebilecekleri ve Lübnan kolluk kuvvetlerinin tehdit ve saldırılarına karşı güvenli bir alan sağlıyoruz.
Özellikle içerisinde bulunduğumuz süreçte dayanşma ilişkisi hepimiz için çok önemli. Sizin coğrafyanızda çalışmaları olan ve dayanışma içinde olduğunuz benzer deneyimler var mı?
Dammeh, kooperatif modelini inşa ederken, birlikler, hareketler ve kolektif bir güç oluşturmak için rejim tarafından yaşam alanları en çok daraltılan toplulukları bir araya getiren alternatif mekanları sürdürmeyi amaçlıyor. Ancak Lübnan’da bizim gibi fazla kooperatif yok. Göçmen toplulukları, bağımsız seküler öğrenci kulüpleri ya da feminist ağlar gibi birçok örgütü biz de destekliyoruz.
Son olarak gazetemizin okuyucularına neler söylemek istersiniz?
Zihinsel, duygusal ve fiziksel olarak birbirinize göz kulak olmalısınız. Yaşam alanlarınızın ve yoldaşlarınızın sorumluluğunu almak mücadeleyi güçlendirecek. Sadece sözlü olarak değil ekonomik olarak; bilgiyi, yeteneklerinizi ve ekonominizi paylaşarak birbirinizle dayanışma içinde olmalısınız. Sevgi, umut ve öfke ile örgütlenmeye!
Röp. Çeviri: Ahmet Soykarcı
Bu röportaj Meydan Gazetesi’nin 49. sayısında yayınlanmıştır.