Bir önceki cumhurbaşkanı, AKP kurucularından ve zaman zaman iktidarın bazı uygulamalarına yaptığı “ölçülü” çıkışlarla bilinen Abdullah Gül de YSK’nin kararına tepkisiz kalmayan isimlerden biri oldu. Gül, sosyal medya hesabından paylaştığı mesajda “Anayasa Mahkemesi’nin 2007 yılındaki haksız “367 Kararı” karşısında ne hissettiysem, başka bir yüksek mahkeme olan Yüksek Seçim Kurulu’nun dün aldığı kararı duyunca aynı duyguları yaşadım.Yazık, bir arpa boyu yol alamamışız” dedi.
Anayasa Mahkemesi’nin 2007 yılındaki haksız “367 Kararı” karşısında ne hissettiysem, başka bir yüksek mahkeme olan Yüksek Seçim Kurulu’nun dün aldığı kararı duyunca aynı duyguları yaşadım.
Yazık, bir arpa boyu yol alamamışız.— Abdullah Gül (@cbabdullahgul) 7 Mayıs 2019
Eski partisi AKP ile uzun zamandır arasına mesafe koyan ve üstü kapalı eleştirilerde bulunan Gül’ün bu açıklaması daha önceki benzerleriyle birlikte değerlendirildiğinde, daha net ifadeler kullanması açısından dikkat çekici. Abdullah Gül’ün mesajında ayrıca “367 kararı*” göndermesinde bulunması, AKP’nin bir dönemin vesayet odağı olarak tanımladığı Anayasa Mahkemesi’nin o dönem tepkilere yol açan kararını hatırlatması açısından da sert bir yorum olarak değerlendiriliyor.
Öte yandan Gül’e yakınlığı ile bilinen gazeteci Fehmi Koru da, Gül’ün YSK kararından son derece tedirgin ve rahatsız olduğunu belirtti. Koru’nun bu ifadelerine, BBC’den Mark Lowen’in YSK kararı sonrası kaleme aldığı analizde yer verildi.
367 Kararı Nedir?
10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in 2007’de görev süresinin dolması sonrası, AKP’den Abdullah Gül’in adaylığı gündeme geldi. Ancak Gül ismi ile beraber, eşinin başörtülü olması üzerinden “başörtüsü ve laiklik” tartışmaları yaşanmaya da başlandı. Bu tartışmalar kısa süre sonra yerini “Cumhuriyet Mitingleri’ne” bıraktı. Görev süresi 16 Mayıs 2007’de dolan Sezer’in yerine geçecek isim için, 27 Nisan 2007 günü yapılan seçimin ilk turunda 357 kabul oyu çıkmasına karşın, toplantı karar ve yeter sayısı olan 367’ye ulaşılamadığı iddiasıyla, seçim ikinci tura kaldı. CHP seçimin ilk turunda bu sayı sağlanamadığı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurdu ve seçim iptal edildi. Daha sonraki oylamalarda da AYM’nin öngördüğü yeter sayısı bulunamadığı için Cumhurbaşkanı seçilemedi ve aynı yılın 22 Temmuz’unda, AKP’nin o zamana dek ulaştığı en yüksek oy oranını gördüğü seçim gerçekleştirildi. 20 Ağustos’ta yapılan cumhurbaşkanlığı seçimi birinci turunda 341, ikini turunda ise 337 oy alan Abdullah Gül, ilk iki turda üçte iki çoğunluk olan 367 sayısına ulaşılamadığı için, 276 oyun aranacağı üçüncü turda 11. Cumhurbaşkanı olarak seçildi. Aynı süreçteki bir diğer önemli gelişme ise, “367 vb muamma” durumları ortadan kaldırmak iddiasıyla gerçekleşti. Buna göre cumhurbaşkanının meclis değil, halk tarafından seçilmesini öngören anayasa değişikliği referandumu 21 Ekim 2007’de yapıldı. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine %68 oranında “evet” yanıtının alındığı referandum sonrası 2014’te yapılan ilk cumhurbaşkanlığı seçimini ise Recep Tayyip Erdoğan kazandı.