YSK Kararını Dünya Nasıl Gördü?

YSK’nin İstanbul seçimini iptal ederek Ekrem İmamoğlu’nun mazbatasını elinden alması sonrası dünyadan tepkiler gecikmedi. Avrupa Birliği başta olmak üzere batı dünyası ilk tepki gösterenler arasındaydı. Avrupa Birliği’nin (AB) yasama organı olan Avrupa Parlamentosu’nun (AP) Türkiye raportörü Kati Piri, sosyal medya hesabından “Erdoğan yenilgiyi kabul etmiyor ve halkın iradesine karşı çıkıyor. AKP İstanbul seçimlerini yenilemesi için YSK’ye baskı yaptı. Bu, Türkiye’de seçimler yoluyla iktidarın demokratik değişiminin güvenilirliğinin sonu demek” paylaşımı yaptı.

Türkiye’nin de üyesi olduğu Avrupa Konseyi’nin Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland da İstanbul seçimini iptal kararının, ‘seçmenlerin güvenine ciddi şekilde zarar verecek potansiyele sahip olduğu’ uyarısını yaptı. Jagland, sözcüsü Daniel Holtgen aracılığıyla şu açıklamayı yaptı:

“Adil ve serbest seçimler için gerekli şartlar, seçim gününden sonra değil seçim gününden önce teyit edilmelidir. Kararın seçmenlerin güvenine ağır zarar verme potansiyeli vardır.”

Almanya Federal Meclis Başkanvekili Claudia Roth da, kararın “tepeden yapılan güçlü baskının sonucu” olduğunu söyledi.  Roth, YSK kararının çok ciddi bir sinyal olduğunu belirterek “Seçim Kurulu’nun kararı tepeden yapılan son derece güçlü baskının sonucudur. Sinyal yıkıcı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve partisi AKP’nin yerel seçimlerden sonra demokratik değişim umut edenlerin hepsine kötü bir ders vermek istediği görülüyor” şeklinde konuştu.
Avrupa Parlamentosu seçimlerinde Hür Demokrat Parti (FDP)’nin liste başı adayı olan Nicola Beer de bir açıklama yaptı. Beer Twitter üzerinden paylaştığı mesajında “Erdoğan yenilgiyi kabullenmedi. Böyle bir Türkiye artık AB’nin ortağı olamaz” dedi.
Sol Parti lideri Katja Kipping de Twitter’da “Erdoğan seçim sonuçları ona uymadığı için İstanbul’da seçimleri yeniliyor. Federal hükümet seçilmiş Belediye Başkanı İmamoğlu’nu desteklemeli” ifadelerini paylaştı.
Dünya medyası da YSK  kararına sert eleştirilerde bulundu. Küresel kapitalist çevrelerin yakından takip ettiği Financial Times (FT) ve The Wall Street Journal (WSJ) gelişmelere geniş yer verdi.
FT yorumunda, “…İstanbul seçimleri yeniden yapılacak. Türkiye’deki seçim kurulunun İstanbul seçimlerinin yeniden yapılmasına karar vermesi ülke siyasetini karıştırdı. Kararın ardından Türk Lirası dolar karşısında yüzde 3 değer kaybetti. Karar, 850 milyar dolarlık bir ekonomi olan Türkiye’deki hukukun üstünlüğü hakkında yabancı yatırımcıları endişelendirdi…” ifadelerine yer verildi.
WSJ’nin analizinde ise “…Türkiye muhalefet tarafından kazanılan İstanbul seçimlerini iptal etti. AKP seçimlere hile karıştırıldığını söylerken muhalefet AKP’nin kontrolü sağlamaya devam etmek istediğini söylüyor.” yorumunda bulunuldu.
New York Times gazetesi, YSK’nın İstanbul seçimlerini yenileme kararına ilişkin haberinde, kararın “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için ezici bir mağlubiyeti sildiği, ancak sosyal kargaşa ve yeni bir ekonomik kriz ihtimalini artırdığı” yorumunu yaptı.

Carlotta Gall imzalı haberde, “Ülkenin en büyük şehri ve ticari merkezi İstanbul için eşi benzeri görülmemiş mücadele, Erdoğan ve partisi için kaybın ne kadar derin bir yara açtığının altını çiziyor” denildi. AKP’nin  Ankara’nın yanı sıra Türkiye’nin güneyindeki önemli bazı endüstri kentlerini de kaybettiği hatırlatılan haberde şu ifadeler yer aldı: “Ancak siyasi üssü ve arka bahçesi olmasının yanı sıra ailesi ve yakın çevresi için zenginlik ve prestij kaynağı olan İstanbul’un kaybı, özellikle acı vericiydi.” yorumu yapıldı. Aynı gazetede Türkiyeli siyasi bir kaynağa dayandırılarak verilen bir kulis bilgisinde , Erdoğan’ın İstanbul’daki seçimleri kaybetmesine çok kızdığı belirtilerek, 31 Mart gecesi öfke nöbetine tutulduğu bilgisi verildi. Aynı haberde yine aynı kaynaklar, AKP’nin adayı Binali Yıldırım’ın, seçimlerde yenilgiyi kabul etmeye hazır olduğunu, ancak “muhtemelen Erdoğan tarafından” son dakikada durdurularak seçimleri kazandığını ilan etmesi istendiği belirtildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın zaman zaman yenilgiyi kabul etmeye hazır göründüğü belirtilen NYT yazısında, seçim gecesi ve takip eden günlerde kapalı kapılar ardında “İstanbul’u bırakmamaya kararlı hırslı, şahin bir yakın çevreyle, daha eski isimlerden oluşan ve şehrin kaybedildiğinin kabul edilmesi tavsiyesini veren geniş bir çevre arasında bir güç mücadelesi yaşandığı” da kaydedildi.

Haberde, bu yakın çevrenin başını Erdoğan’ın damadı ve Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın çektiğine inanıldığı belirtildi. Seçim sonrası, Berat Albayrak’ın da içinde bulunduğu Pelikan Dosyası  adlı AKP  içi hizip, İstanbul seçimlerinin iptali için yoğun çaba göstermiş, seçimin ertesi günü olan 1 Nisan’dan itibaren ellerinde bulundurdukları medya organları ve sosyal medya aracılığıyla sayısız manipülatif haberler haberler ve paylaşımlar yapmışlardı.