YSK’nin İstanbul seçimini iptal ederek Ekrem İmamoğlu’nun mazbatasını elinden alması sonrası dünyadan tepkiler gecikmedi. Avrupa Birliği başta olmak üzere batı dünyası ilk tepki gösterenler arasındaydı. Avrupa Birliği’nin (AB) yasama organı olan Avrupa Parlamentosu’nun (AP) Türkiye raportörü Kati Piri, sosyal medya hesabından “Erdoğan yenilgiyi kabul etmiyor ve halkın iradesine karşı çıkıyor. AKP İstanbul seçimlerini yenilemesi için YSK’ye baskı yaptı. Bu, Türkiye’de seçimler yoluyla iktidarın demokratik değişiminin güvenilirliğinin sonu demek” paylaşımı yaptı.
Erdogan does not accept defeat and goes against the will of the people. AKP pressured YSK to re-run local elections in Istanbul. This ends the credibility of democratic transition of power through elections in Turkey.
— Kati Piri (@KatiPiri) 6 Mayıs 2019
Türkiye’nin de üyesi olduğu Avrupa Konseyi’nin Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland da İstanbul seçimini iptal kararının, ‘seçmenlerin güvenine ciddi şekilde zarar verecek potansiyele sahip olduğu’ uyarısını yaptı. Jagland, sözcüsü Daniel Holtgen aracılığıyla şu açıklamayı yaptı:
“Adil ve serbest seçimler için gerekli şartlar, seçim gününden sonra değil seçim gününden önce teyit edilmelidir. Kararın seçmenlerin güvenine ağır zarar verme potansiyeli vardır.”
Secretary General Jagland on the Supreme Election Council’s decision to re-run #Istanbul #elections: “The necessary conditions for free and fair elections must be verified prior to election day – not afterwards. The decision has the potential to severely damage voters’ trust.”
— Daniel Holtgen (@CoESpokesperson) 6 Mayıs 2019
Carlotta Gall imzalı haberde, “Ülkenin en büyük şehri ve ticari merkezi İstanbul için eşi benzeri görülmemiş mücadele, Erdoğan ve partisi için kaybın ne kadar derin bir yara açtığının altını çiziyor” denildi. AKP’nin Ankara’nın yanı sıra Türkiye’nin güneyindeki önemli bazı endüstri kentlerini de kaybettiği hatırlatılan haberde şu ifadeler yer aldı: “Ancak siyasi üssü ve arka bahçesi olmasının yanı sıra ailesi ve yakın çevresi için zenginlik ve prestij kaynağı olan İstanbul’un kaybı, özellikle acı vericiydi.” yorumu yapıldı. Aynı gazetede Türkiyeli siyasi bir kaynağa dayandırılarak verilen bir kulis bilgisinde , Erdoğan’ın İstanbul’daki seçimleri kaybetmesine çok kızdığı belirtilerek, 31 Mart gecesi öfke nöbetine tutulduğu bilgisi verildi. Aynı haberde yine aynı kaynaklar, AKP’nin adayı Binali Yıldırım’ın, seçimlerde yenilgiyi kabul etmeye hazır olduğunu, ancak “muhtemelen Erdoğan tarafından” son dakikada durdurularak seçimleri kazandığını ilan etmesi istendiği belirtildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın zaman zaman yenilgiyi kabul etmeye hazır göründüğü belirtilen NYT yazısında, seçim gecesi ve takip eden günlerde kapalı kapılar ardında “İstanbul’u bırakmamaya kararlı hırslı, şahin bir yakın çevreyle, daha eski isimlerden oluşan ve şehrin kaybedildiğinin kabul edilmesi tavsiyesini veren geniş bir çevre arasında bir güç mücadelesi yaşandığı” da kaydedildi.
Haberde, bu yakın çevrenin başını Erdoğan’ın damadı ve Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın çektiğine inanıldığı belirtildi. Seçim sonrası, Berat Albayrak’ın da içinde bulunduğu Pelikan Dosyası adlı AKP içi hizip, İstanbul seçimlerinin iptali için yoğun çaba göstermiş, seçimin ertesi günü olan 1 Nisan’dan itibaren ellerinde bulundurdukları medya organları ve sosyal medya aracılığıyla sayısız manipülatif haberler haberler ve paylaşımlar yapmışlardı.