Fatma Elarslan, Şırnak’ın İdil ilçesinde 2016 yılında ilan edilen sokağa çıkma yasağı nedeniyle bir evde mahsur kalmıştı. Daha sonra kendisinden haber alınamayan ve 20 gün sonra cenazesi bulunan 13 yaşındaki Fatma Elarslan, “gizli tanık” ifadeleriyle “örgüt üyesi” sayıldı ve katledilmesine dair kovuşturmaya gerek duyulmayarak katilleri aklandı.
Mezopotamya Ajansı’ndan Ahmet Kanbal’ın haberine göre, Şırnak Cumhuriyet Savcılığı tarafından “Kovuşturmaya yer olmadığı” yönünde alınan kararda Fatma Elarslan’ın, gizli tanık ifadesine dayandırılarak, “öz yönetim talebiyle” polisle silahlı çatışmaya girdiği iddiasına yer veriliyor.
Savcılık kararının cinayetin gerçekleşme şekli kısmında, Elarslan’ın cansız bedeninin şehir merkezindeki açık bir alanda taş yığınlarının bulunduğu bölgede 9 kişiyle birlikte bulunduğuna yer verildi. Yapılan otopsi işleminde Elarslan’ın katledilmesinin ateşli silah yaralanması ve mühimmat patlaması sonucu aldığı yaralardan kaynaklandığı iddia edildi. Elarslan’ı katleden kurşunun hangi silahtan çıktığının tespitinin mümkün olmadığı öne sürülen kararda, gizli tanık ifadesine dayanılarak Elraslan’ın “örgüt üyesi olduğu” iddiasına yer verildi.
Elarslan ailesinin avukatı Veysel Vesek, savcılık kararına dair Şırnak Sulh Ceza Hakimliği’ne itirazda bulunarak, cinayetin gerçekleştiği tarihte henüz 13 yaşını dahi doldurmayan ve buna rağmen “örgüt üyesi” olarak kabul edilen, katledilmesinin hukuki hiçbir dayanağı olmadığını belirtti. Sulh Ceza Hakimliği ise yapılan itirazı reddetti.