Ayasofya’nın Müze Statüsünün İptali Kararı ve Tepkiler

Danıştay 10. Dairesi bugün “oybirliğiyle” verdiği kararla, Ayasofya’nın camiden müzeye dönüştürülmesine dair 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal etti. Böylece Ayasofya’nın camiye dönüşmesinin önü açılmış oldu. Danıştay’ın kararından kısa bir süre sonra da Erdoğan verdiği “talimatla” Ayasofya konusunda son sözü söylemiş oldu. Akşam saatlerinde yaptığı bir başka açıklamada da Erdoğan, “Hazırlıkları süratle tamamlayarak 24 Temmuz 2020 Cuma günü, cuma namazı ile birlikte Ayasofya’yı ibadete açmayı planlıyoruz” dedi.

Danıştay, gerekçeli kararında Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilen Ayasofya’nın kullanım şeklinin iç hukuka göre belirlenmesinin önünde engel teşkil eden herhangi bir kuralın Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme’de yer almadığını belirtti. Ancak akşam saatlerinde ajanslara düşen bir habere göre Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), Ayasofya’nın Diyanet İşleri’ne devredilmesi ve ibadete açılmasına yönelik Cumhurbaşkanlığı kararının ardından, Dünya Kültür Mirası Komitesi’nin bir sonraki toplantıda Ayasofya’nın korunma statüsünün gözden geçirileceğini açıkladı. Açıklamada ayrıca Dünya Kültür Mirası listesindeki yapıların statülerinde yapılacak değişikliğin UNESCO’ya birdirilmiş olması gerektiği de hatırlatıldı.

Danıştay kararı sonrası ise Ayasofya’nın önü hareketliydi. Ayasofya’nın önündeki meydanda toplanan yaklaşık 300 kişi “Fetih Suresi” okuduktan sonra namaz kıldı.

Dünya devletleri ve basınından ise Ayasofya kararına tepkiler vardı. BBC Ayasofya kararını  “Bu tartışmalı bir adım çünkü 1500 yıllık Ayasofya bir katedral olarak inşa edilmişti. Sonrasında Osmanlılar bir camiye dönüştürdü. 1934’te müze haline geldi. Ayasofya UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. UNESCO, [karardan önce] Ayasofya’nın statüsünün karşılıklı görüşmeler yapılmadan değiştirilmemesi çağrısında bulunmuştu.” şeklindeki yorumuyla gördü.

New York Times ise ” Danıştay kararı uluslararası öfkeye yol açabilir.” yorumunda bulundu. NYT ayrıca “Sanat tarihçilerinin ‘bazı Müslüman kesimler tarafından üstünün örtülmesinin istenebileceği Orta Çağ mozaikleri konusunda endişe beyan ettiği”  uyarısı yaptı.

CNN yorumunda “Birçok yorumcu Erdoğan’ın adımının, ülkenin daralan bir ekonomi ve artan işsizlikle uğraştığı bir zamanda seçmenlerini konsolide etmeyi amaçlıyor olabileceğini söylüyor. ” denilerek Ayasofya kararında TC’nin iç dengelerine atıf yapılırken, diğer taraftan da Doğu Akdeniz gerilimi üzerinden Yunanistan’a göz dağı verilmiş olabileceğine dikkat çekildi.

Rus Ortodoks Kilisesi, Ayasofya’nın Danıştay’ın aldığı kararın ‘daha büyük bölünmelere yol açabileceğini’ duyurdu. Kilisenin basın ilişkilerinden sorumlu yetkilisi, “Söz konusu karar, çok yazık ki, mevcut anlaşmazlıkları gidermeye yönelik değil” ifadelerini kullandı. Açıklamada yer alan “mevcut anlaşmazlıklar” ibaresi, halihazırda Moskova-Ankara hattında Suriye ve Libya başlıklarında esen soğuk rüzgarları akla getirdi.

Roma Katolik Kilisesi’nin İtalya’daki yönetim birimi olan İtalyan Piskoposluk Konferansı’nın gazetesi Avvenire, Ayasofya’nın statüsüyle ilgili tartışmalara tam sayfa yer ayırdı. Gazete, başkanlık sistemine “desteğin bariz biçimde azalması” nedeniyle AKP’nin “kendisini yeniden lanse etmeye ihtiyaç duyduğunu” belirtti ve Ayasofya kararıyla “milliyetçi-muhafazakar bloğun duygularının harekete geçirilebileceğini” vurguladı.

ABD’den yapılan açıklamada, “Ayasofya’nın statüsünün değiştirilmesi hayal kırıklığı yarattı. Türkiye’nin Ayasofya’nın herkesin erişebileceği bir yer olmaya devam etmesini sağlamak için atacağı adımları öğrenmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz” ifadeleri kullanıldı. 

Kıbrıs Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulides de Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi kararını Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamayla kınadı.

Hristodulides, “Ortodoks inancının evrensel simgesi ve bir dünya mirası olan Ayasofya’nın statüsünü değiştirme kararı, Türkiye’nin uluslararası yükümlülüklerini sürekli artan ve rezil bir biçimde ihlal etmesini ortaya koymuştur” ifadelerini kullandı.

Almanya’da Federal Hükümetin Dini Özgürlükler Görevlisi Markus Grübel de açıklamasında, “Ayasofya’nın sadece tek bir dinin ibadetine açılmasından dolayı üzüntü içerisindeyim” dedi.

Yunanistan Kültür Bakanlığı’ndan Danıştay’ın kararına ilişkin yapılan açıklamada, “Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi kararı tüm uygar dünyaya karşı açık bir provokasyondur. Türkiye’nin içişlerine karışma niyetinde değiliz ancak Ayasofya tüm insanlığı ortak anıtıdır” denildi.

Ayasofya’ya dair Danıştay kararına dünyadan bu tepkiler gelirken, karar iç politikada da gündemin ilk sırasında yer aldı.

Anket şirketi Metropoll’ün kurucusu  Özer Sencar Metropoll’ün yaptığı araştırmayı yorumlarken “Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesinden siyasal bir sonuç beklemek beyhudedir, eğer böyle bir beklenti varsa” ifadeleri dikkat çekti. Sencar, mevcut ekonomik krize vurgu yaparak “…Ekonomik krizin tüm toplumu çok yoğun şekilde etkilediği bu süreçte, hangi amaçla yapılırsa yapılsın beklenen faydanın gerçekleşmesi mümkün değil.” ifadelerini kullandı

Metropoll’ün yaptığı araştırmada “Ayasofya’nın ibadete açılması konusunun bugünlerde gündeme getirilmesinin amacı sizce nedir?” sorusuna katılımcıların  yüzde 43,8’i , “Mevcut ekonomik krizin konuşulmaması için gündem değiştirmek” yüzde 11,7’si, “İktidarın erken seçim öncesi kullanmak istediği ve etkili olacağını düşündüğü bir argüman üretmek” şeklinde yanıt verirken yüzde 29,5’i “Müze haline dönüştürülen caminin tekrar cami haline dönüştürülmesi”  yanıtını verdi.

Söz konusu ekonomik krizin müsebbiblerinden Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, sosyal medya hesabından, ırkçı-muhafazakar şair Necip Fazıl Kısakürek’in sözlerine atıf yaparak, “Bekleyin Gençler! Ama bugün ama yarın Ayasofya açılacak!” paylaşımı yaptı.

Ayasofya kararı, Kürt sorunu, kadın-LGBTİ+ mücadelesi gibi başlıklarda olduğu gibi, birtakım “muhalifleri” iktidarla yine aynı dalga boyunda buluşturdu.

Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu “İbadete açılması, on yıllardır beklenen özlemin gerçeğe dönüşmesidir. Fethin sembolü, Fatih’in emaneti olan ve İstanbul’un tüm medeniyet birikimini barındıran #AyasofyaCamii hayırlı olsun. “ yorumu yaptı. Davutoğlu ayrıca, “ İktidar ve muhalefetin takındıkları sorumlu tavır takdire şayandır.” ifadelerini kullandı.

Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “Ayasofya’nın ibadete açılması hayırlı olsun. İnsanlığın ortak tarihi mirası olan bu eşsiz yapının korunması ve geleceğe taşınması için her türlü çabayı göstereceğiz” yorumu yaptı.

Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş, “ Danıştay’ın Ayasofya ile ilgili verdiği kararın ülkemize, milletimize ve İslâm alemine hayırlı olmasını temenni ediyorum.” dedi.

“Muhalefetin” 24 Haziran 2018 seçimlerindeki Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce de şu mesajı verdi: “Ayasofya Türkiye sınırları içindedir ve İbadete açılması kararı Türkiye’nin egemenlik hakkıdır. Buna Rusya, ABD, Yunanistan veya başka bir ülke, kuruluş karar veremez.

Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu ise Ayasofya kararını “takdirle karşıladıklarını” söyledi.

Milli Görüş kökenli CHP’li parlamenter Mehmet Bekaroğlu da sosyal medya hesabından, Ayasofya’nın müze statüsünün kaldırılmasını “Oh be… Çok şükür” diye yorumladı.