Beyrut’ta yaşayan halklar, patlamanın yaralarını sarmaya çalışırken, Ankara, patlama sonrası yaptığı açıklamalarla kendine fırsatlar yaratmaya çalışıyor.
Bu açıklamaların ilki, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’a aitti. Varank, Beyrut Patlaması sonrası yaptığı açıklamada, devlet iktidarının rant projesi Kanal İstanbul için propaganda alanı yaratmaktan geri durmayarak “Hepimizin yüreğinin yandığı patlamaya neden olan 2750 ton amonyum nitrat, 6 sene önce Beyrut’a giderken İstanbul Boğazı’ndan geçti. Sayın Cumhurbaşkanımızın ısrarla üzerinde durduğu Kanal İstanbul basit bir konu değil, Türkiye için stratejik bir güvenlik meselesidir.” şeklinde bir sosyal medya mesajı atmıştı.
Ankara’dan Beyrut’a yönelik ikinci açıklama ise, Beyrut’un çok kimlikliliği ile tezat, ancak devlet iktidarının aşırı milliyetçi politikalarıyla son derece uyumluydu.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile birlikte Lübnan’ı ziyaret eden Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ‘Ben Türk’üm, Türkmen’im’ deyip de vatandaşlığı olmayan, vatandaşlık almak isteyen kardeşlerimize de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını vereceğiz, bu Cumhurbaşkanımızın bizlere talimatıdır” diye konuştu.
Çavuşoğlu’nun bu açıklaması başta sosyal medya olmak üzere yoğun tepki çekti. Tepki gösterenlerden biri de HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan’dı. Paylan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çauşoğlu’nun Beyrut ziyaretinde yaptığı konuşmaya ‘Çok kimlikli Beyrut’ta ırkçılık yapmaktan utanmadınız mı?’ sözleri ile tepki gösterdi