Ankara’nın militarist bir dil kullanarak tonunu yükselttiği proaktif dış politikasına, iki önemli küresel merkezden iki kritik uyarı geldi. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen Ankara’yı Güney Ege ve Doğu Akdeniz’de gerilimin tırmandığı bir dönemde Yunanistan ve Güney Kıbrıs’a gözdağı verme girişimlerine karşı uyardı. Birleşmiş Milletler’den (BM) yapılan uyarı ise Suriye’de TSK yedeğindeki cihatçı çetelerin gerçekleştirdiği insanlık suçları konusundaydı.
AB’nin yıllık değerlendirme toplantısında konuşan Ursula von der Leyen, göçmenlere “ev sahipliği yapmanın” Ankara’ya “komşularına gözdağı verme girişimleri” için gerekçe olamayacağını ifade etti. Von der Leyen, Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın meşru egemenlik haklarını koruma konusunda Avrupa’nın tam desteğine güvenebileceklerinin de altını çizdi.
BM İnsan Hakları Konseyi’ne bağlı Uluslararası Bağımsız Suriye Arap Cumhuriyeti Araştırma Komisyonu’nun hazırladığı raporda ise, 2020’nin ilk altı aylık dönemini kapsayan raporda, sivillerin kaçırılma, keyfi tutuklama, tecavüz ve cinayet kurbanı olduğu, ev ve mallarının yağmalandığı ifade edildi. Raporda söz konusu suçları TSK yedeğinde bulunan Suriye Milli Ordusu adı altındaki cihatçı çetelerin özellikle Afrin ve Resulayn bölgesinde gerçekleştirdiği belirtilirken, Ankara’ya da söz konusu çetelere engel olması uyarısında bulunuldu.
Komisyon üyelerinden Hanny Megally de, TC’nin finansman sağlayarak, eğitim vererek söz konusu çetelerin kendi sınırları üzerinden Suriye’ye girmesine izin verdiğini belirtti.
Raporda dikkat çeken bir diğer ayrıntı ise çetelerin Suriye için “gözaltına aldığı” bazı kişileri “yargılanmaları için” TC’ye teslim etmesi oldu. Söz konusu teslim işleminin “yasa dışı yer değiştirme olarak savaş suçu” olduğu belirtildi.