Önceki gece yarısı Cumhurbaşkanlığı kararıyla açıklanan İstanbul Sözleşmesi’nin feshine tepkiler sürüyor. Sözleşme’den çıkılmasına tepki gösterenler arasında ABD Başkanı Joe Biden, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Avrupa Konseyi’nin dönem başkanlığını yürüten Almanya’nın Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanı Rik Daems ve Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Marija Pejčinović Burić de yer alıyor. Karar, dünya medyasında da geniş yer verilerek görüldü.
ABD Başkanı Joe Biden, Ankara’nın İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararını ‘küresel çapta kadına karşı şiddete son vermeyi amaçlayan uluslararası hareket için cesaret kırıcı bir geri adım’ olarak niteledi. Biden yazılı açıklamasında, kararın ‘derin bir hayal kırıklığı’ yarattığı ifadelerini kullandı.
Beyaz Ev’in internet sitesinde yer alan açıklamasında Biden’ın, “…Dünya çapında, bu sözleşmeyi ilk imzalayan ülke olarak Türkiye’deki kadın cinayetlerindeki artış da dahil, aile içi şiddet vakalarında artışa tanıklık ediyoruz. Ülkelerin, kadınlara karşı şiddete son vermeye bağlılıklarını güçlendirmeleri ve yenilemeleri gerekir, kadınları korumayı ve saldırganlardan hesap sormayı amaçlayan uluslararası sözleşmelerden çekilmeleri değil.” şeklindeki sözleri dikkat çekti.
Avrupa Konseyi liderleri de, AKP’nin kamuoyunda İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi”nden çekilmesine dair yazılı bir açıklama yayınladı. Açıklamada Ankara’nın, 2011’de Sözleşme’yi ilk imzalayan iktidar olduğu anımsatıldı ve “Türkiye Cumhurbaşkanı’nın ülkede geniş destek bulan sözleşmeden herhangi bir parlamento tartışması olmaksızın çekilme kararı almış olmasından büyük üzüntü duyuyoruz” denildi.
Avrupa Birliği (AB) de İstanbul Sözleşmesi’nden feshine tepki gösterdi. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell “Türkiye’yi kararından dönmeye çağırıyoruz” diye konuştu.
İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması kararı, dünya basınında da geniş yer buldu. Reuters kararı, “Türkiye’nin Erdoğan’ı, kadına karşı şiddetle ilgili Avrupa anlaşmasından çekildi” başlığıyla duyururken, muhafazakarların Sözleşme’de yer alan “cinsiyet eşitliği tanımına karşı olduğunu” belirtti. Reuters haberinde, Ankara’nın kadına karşı şiddet konusunda resmi istatistik yayımlamadığı, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre ülkedeki kadınların yüzde 38’inin erkek şiddetine maruz kaldığını aktarırken, bu oranın DSÖ’ye göre Avrupa’da %25 olduğu bilgilerini paylaştı.
Bloomberg’in haberinde ise, daha önce birçok kez pek çok şehirde kadın örgütlerinin düzenleyiciliğinde binlerce kadının, İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması ve yasalarla güçlendirilmesi için sokaklara çıktığı belirtildi.
The Guardian internet sitesinde karar, “Türkiye kadınları korumak için tasarlanan uluslararası anlaşmadan çekildi” başlığıyla duyurulurken, haber metninin içeriğinde Ankara’nın söz konusu kararı, önceki hafta insan hakları reform paketini tanıttıktan kısa süre sonra aldığına dikkat çekti.
Anketlere göre halkın büyük çoğunluğunun İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmamasını istediğine dikkat çeken Financial Times, AKP’de yer alan ve muhafazakar kimlikleriyle bilinen bazı üst düzey isimlerin Sözleşme’den “rahatsızlıklarını” vurguladı.
Kararı, “Her şey daha kötüye gidecek” diye duyuran Der Spiegel, “Türkiye’de kadın cinayetleri artıyor. Her şey kadınlar için daha da kötüye giderken Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldı. Bu kadınlar için her şeyin daha da kötüye gideceğinin işareti. Uluslararası Af Örgütü’nün verilerine göre 2015-2019 yılları arasında kadın cinayetleri yüzde 60 arttı. Bu karar Türkiye’yi Avrupa değerlerinden daha da uzaklaştıracak.” yorumunda bulundu.
Frankfurter Allgemeine Zeitung (FAZ) ise karara dair, “Avrupa Birliği standartlarının yakalanması, temel hak ve özgürlüklerin iyileştirilmesi iddiasıyla açıklanan Yargı Reformu Paketi’nden kısa bir süre sonra Erdoğan yönetimi İstanbul Sözleşmesi’nden çekildi. Yargı paketi bu ayın başında açıklanmıştı. Kadınlar kararın geri alınması için alanlara çıkıyor. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde İstanbul’da binlerce kadın eşitlik ve kadına yönelik şiddete karşı alanları doldurmuştu.” şeklinde yorum yaptı.