Yaşadığımız coğrafyanın en büyük ve etkisi en güçlü işçi direnişlerinden biri 51 yıl önce bugün başladı. 15 Haziran 1970’te işçiler, devlet eliyle sendikal bürokrasinin güçlendirilmesine karşı sokaklara çıktılar ve iki gün boyunca İstanbul ve İzmit başta olmak üzere sanayi kentlerinde eylemler yaşandı.
1970’te, çalışma yaşamını ve temel sendikalar mevzuatını düzenleyen 274 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Yasası ile 275 sayılı Sendikalar Yasası’nda değişiklik yapan tasarı, dönemin Adalet Partisi (AP) ve CHP yönetimleri tarafından önce Parlamento, daha sonra ise o dönem var olan diğer yasama organı Senato’dan geçti. Dönemin cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’ın da onaylamasıyla yasalaşan söz konusu düzenleme, işçilerin sendika seçme özgürlüğünü önemli ölçüde kısıtlarken, aynı zamanda sendika değiştirmelerini de güçleştirmeyi amaçlıyordu. Dolayısıyla bu düzenlemeyle işçilerin, 1967 yılında kurulan ve Türk-İş’e nazaran devrimci bir perspektife sahip olan DİSK’e kayması engellenmek istenmişti. 1960’lı yılların başlarından itibaren Saraçhane Mitingi, Kavel Kablo Grevi ve Kozlu Direnişi gibi eylemlerle yükselen işçi mücadelesi sonrası dönemin devlet iktidarı Toplu İş Sözleşmesi yasasını çıkartmak zorunda kalmış, ancak diğer taraftan da patronların, işçileri işten atmalarını kolaylaştırmak amacıyla söz konusu yasaya lokavt düzenlemesi de eklemişti. 1970’te çıkan ve 15-16 Haziran Direnişi ile karşılanan söz konusu yasal düzenleme de işçi mücadelesinin yükselişinin önüne geçmeyi amaçlıyordu.
13 Haziran’da DİSK’e bağlı sendikaların yönetim kurulları ile işyeri temsilcilerinin katıldığı bir toplantı düzenlendi. Tasarının Meclis’te kabul edilmesinden 4 gün sonra 15 Haziran 1970’te eylemler başladı. İlk gün 70 bin işçi önce, fabrikalarında iş bıraktı. Daha sonra fabrikaların dışına çıkarak yürüyüşe geçildi. Anadolu Yakası’ndaki işçiler Kartal’a doğru, daha sonra da Kadıköy’e doğru yürüyüşe geçti. Eylemlere Avrupa yakasındaki işçiler de katıldı. Eyüp bölgesindeki işçiler Topkapı’ya yürüdü. Bakırköy’deki fabrikalarda çalışanlar otoyolları trafiğe kapattı. Levent bölgesindeki işçiler de Şişli-Taksim yönüne yürüdü. İstanbul’daki işçilerin direnişi, eylemler sırasında gözaltına alınan iki işçinin de, protestolarla serbest bırakılmasını sağladı. Tuzla-Çayırova fabrikalarından çıkan işçiler de yolu keserek Gebze’ye doğru yürüyüşe geçti. İzmit bölgesindeki işçiler de iki koldan İzmit’e yürüdü.
Bir gün öncesine göre daha kalabalık eylemlerin gerçekleştiği 16 Haziran’da ise yürüyüşlere katılanların sayısı 150 bini geçmişti İstanbul’da işçiler üç koldan yürüyüşe geçti. Cağaloğlu’na gelen işçiler buradan Valiliğe yürümek istedi. İşçilerin yolu zırhlı askeri birlikler tarafından kesildi. İşçilerin bir kısmı bu barikatı aşarak Valilik önünden Eminönü’ye indi. Topkapı’dan gelen bir başka işçi kolu ise Unkapanı köprüsüne ulaştı. Beyoğlu ve İstanbul yakalarından gelen işçilerin birleşmesini engellemek amacıyla yetkililer Galata ve Unkapanı köprülerini açtı. Bunun üzerine bazı işçiler motorlarla Beyoğlu tarafına geçti. Geçemeyenler ise yeniden Topkapı tarafına doğru yürüdü. Levent ve Mecidiyeköy’de de kitlesel yürüyüşler yapıldı.
Anadolu Yakası’nda da, Üsküdar yönüne yürüyen işçiler polis barikatının kurulması üzerine polisle çatıştı. Polisin silah kullanmasına karşın dağılmayan işçiler barikatı aşarak yola devam etti. Üsküdar’a ulaşan bu kol vapur seferlerini iptal edilmesi nedeniyle Avrupa yakasına geçemeyince Paşabahçe-Beykoz yönüne yürüdü. Kartal yönünden gelen ikinci kol ise bölgedeki fabrikalardan katılımlarla daha da büyüdü. Kartal’da polis barikatı kurulurken, Çayırova’dan gelen işçiler Kartal’a yürüyüşe geçti. Katılımlar sürekli artarken çok büyük bir işçi kitlesi Kartal’a girmeyi başardı. Bir diğer kol Şaşkınbakkal’a geldiğinde buradaki polis barikatını aşarak yoluna devam etti. Fenerbahçe stadyumu önünde kurulan barikattan ise işçilere ateş açıldı. Burada çıkan çatışmada çok sayıda işçi yaralandı. Kadıköy İskelesi civarında da polis işçilere silahla ateş açtı. Açılan ateş nedeniyle iki işçi yaşamını yitirdi.
16 Haziran akşamüstünde İstanbul ve İzmit’te sıkıyönetim ilan edildi. 21 DİSK yöneticisi gözaltına alınırken, 5 binden fazla işçi işten atıldı. Yasa değişikliğine direnen pek çok fabrikanın işçisi üretimi durdurarak eyleme fiilen devam etti. Bu nedenle bazı sanayi bölgeleri askeri birlikler tarafından kuşatıldı.
Devletin yapmak istediği yasal düzenleme ise, 15-16 Haziran’da gösterilen direniş nedeniyle Anayasa Mahkemesi tarafından 8-9 Şubat 1971 tarihinde alınan kararla iptal edildi.