Biz bir dili konuşalım istedik; iktidarsız bir dili. Biz beraberliği, dayanışmayı ve bugünden yaşamayı seçtik; bugünden ‘devrim’ olmak için. Biz tüketmeyi tükenmek bildik; kolektif üretmeyi…
Ay: Aralık 2011
Biz kadınlar… Pergelmişiz. Hayırlı işler için tek ayağımızla dolansak da öbür ayağımızı sağlam şekilde eve basmamız gerekirmiş…
Kadının iktisadî ve ticarî hayata katılması aslî değil, arızîdir… Kapitalist piyasa ekonomisi ise kadını iki ayağıyla evin dışına çıkarıp sömürü nesnesi haline getiriyor. Tüpten çıkan macun gibi bir daha geri dönmüyor; bu ise ailenin ve toplumsal hayatın çözülmesine yol açıyor… İslam tasavvurunda kadın pergel gibidir; sağ ayağı -sabit kadem- evindedir, sol ayağıyla her yere gider, haricî her meşru ve hayırlı maddî, iktisadî, sosyal, sivil faaliyete, hadisteki güzel deyimle Müslümanların hayırlı meclislerine katılır. Ama önce evi ve ailesi!” Ali Bulaç, Zaman gazetesi, 12 Aralık 2011.