Tüm dünyada mücadele veren kadınlara: Mücadeleci kız kardeş, compañera, kadın; Seni olduğumuz kadınlar gibi selamlıyoruz, yerli ve Zapatistalar olarak. Muhtemelen İlk Buluşmamızı hatırlıyorsundur, yaşamamız gerektiği…
Kategori: Çeviri
Kime: Dünyanın dört bir yanında mücadele eden kadınlara Gönderen: Zapatist kadınlar Kız kardeşler, yoldaşlar! Sizi haberdar etmek istediğimiz şey biraz üzücü; Mart 2019’da Zapatista topraklarımızda,…
Kime: Dünyanın dört bir yanında mücadele eden kadınlara Gönderen: Zapatista kadınları Kız kardeşler, yoldaşlar: Söylemek ya da sizi haberdar etmek istediğimiz şey biraz üzücü, çünkü…
In women’s freedom struggle, discussion of “right to vote” goes back to 19th century, the time when “right to vote” campaigns were at their peak. Although “universal right to vote” has been imposed as a political reality from the time it was put in effect along with the West type of “liberal democracies” existing in many parts of the world; it is a subject of an ongoing discussion for us, women, who have been witnessing that liberal democracies have not brought about any kind of “freedom” and who are sure that it will never do.
When “right to vote” is presented on the basis of equality of woman and man, it will trap woman into a big delusion. Like many other subjects that liberal democracy puts under the scope of rights and freedoms, it presents a fait accompli, avoiding in depth discussion of theoretical and practical aspects of the subject, and an evaluation of the implementations with regards to the individuals who will exercise these “rights and freedoms”. This feature of liberal democracy is related to its state structure which will not let questioning of the political, economic and social mechanisms and will impose these mechanisms on individuals. As for the ones who question this state structure and its mechanisms have been labeled as opposing “equality of woman and man”.
The discussions related to women’s “right to vote” exist both in the past, and also today. Observing the discussions made during 19th century in the North America geography where these campaigns were at their peak, enables us not only to see the relationship between the mere “right to vote” and woman struggle, but also to think about concepts like woman as a political subject and political equalit
Dünyanın bir ucundan bir ucuna ezilen kadın, dünyanın bir ucundan bir ucuna direnen kadın, dünyanın bir ucundan bir ucuna dayanışmayı yükseltecek olan kadın. Meydan Gazetesi olarak, dünyadaki ve coğrafyamızdaki anarşist örgütlerden kadınların, kadın mücadelesi ve 8 Mart Dünya Kadınlar Günü üzerine yazdıkları ve bizlerle paylaştıkları dayanışma mesajlarını, biz de sizlerle paylaşıyoruz.
‘Bazı insanlar yiyecek ihtiyaçlarını karşılamak için kız çocuklarını satıyorlar. Bu çok yaygın; ama insanlar bu konuda sessiz kalıyorlar.’
Kuzey Kenya’da uzun süren kuraklık, dul kalan Ahmed ve onun yedi çocuğu gibi birçok aileyi yiyecek ve su ihtiyaçlarını karşılamaları için şehrin varoşlarına itti.
İnsanlar umutsuz stratejileri için kısa süreli yardıma başvuruyorlar. Kenya’da 18 yaşın altında evlenmek yasaya aykırı; bu yüzden ‘kuraklığın gelinleri’ olgusu fısıldanıyor.
Dünya’nın bu kısmında çocuk evliliği olağandışı bir durum değil. Habaswein Somalilileri gibi birçok topluluk, genç kız çocuklarının namusunu ve bekaretini korumak için evliliğin önemli olduğunu düşünüyor.