12-20 Mayıs Vicdani Ret Haftası’nda yapılan çeşitli etkinliklerin ardından son gün (20 Mayıs) “BARIŞ İÇİN SÖZÜMÜZ VAR” ve “MİLİTARİZME GÜVEN OLMAZ” adlı iki panel gerçekleşti. Panelin sonrasında Tünel’den Taksim Meydanı’na kadar Vicdani Retçiler Yürüyüş yaptı, Taksim meydanına gelindiğinde ise 14 kadın ve erkek vicdani reddini açıkladı.
1993 Temmuz’da Muğla’da düzenlenen Uluslararası Vicdani Retçiler Toplantısı’nda 15 Mayıs’ın Dünya Vicdani Retçiler Günü olması kararlaştırıldı, bununla birlikte vicdani retçi Osman Murat Ülke’nin tutuklanmasıyla birlikte etkinlikler düzenlenmeye başlandı ve hala devam etmektedir. Bu sene de 15 Mayıs Platformu’nun düzenlediği 9 güne yayılan etkinliklerde Vicdani ret İslami açıdan ele alındı, esir politikaları hakkında konuşuldu ve 1995’te esir alınan bir askerin anlattıkları dinlendi, vicdani rettin hukuksal görünümü tartışıldı. Okulların birer kışlaya çevrildiğini söyleyen Liseli Vicdani Retçiler eğitimde militarizasyonu konuştu.Vicdani Retçilerin eşleri, Barış anneleri, Vicdani retçi kadınların biraraya geldiği panelde ise “Kadınlar Savaşın Neresinde” diye soruldu, savaşın erkek egemen sistemin bir üretimi olduğu bu nedenle güç gösterisi olarak değerlendirilmesi geretiği ve kadınlara yönelik uygulamaların da cinsiyetçilikten kaynaklandığı dile getirildi. Kadınların ülke toprağıyla özdeşleştirildiği ve böylece savaşın, tecavüzün bir parçası haline getirildiği söylendi. Vicdani rettin kadınların özgürlük mücadelesinin önemli bir parçası olduğu ve bu hareketin toplumsallaşması için hem kadına hem de toplumun diğer bireylerine çok iş düştüğü dile getirildi. Son gün panelin ilk bölümünde, Kışlada Öldürülen askerlerin aileleri, Roboski katliamının tanıkları ve uzun yıllardır sivil ölüm yaşayan Necip Fazıl Kocaoğlu, Liseli Vicdani retçi Melik Yalçın konuşma yaptı. İkinci bölümde ise BDP Milletvekili Sabahat Tuncel, Foti Benlisoy ve Hale Akay,’ın konuşması ile panel sonlandı.