"Enter"a basıp içeriğe geçin

Ay: Eylül 2011

Şafak 105; Asker kadınlara ve Militarizme alışın yarışması

BBG, Kadınlar, Militarizm ve Masum Olmayan Eğlence Anlayışı

“Şafak 105” yeni bir yarışma programı. 40 kadın Eğirdir’de askeri eğitim alacak ve TV izleyicisi de onları gözetleyecek. Bu eğlenceli bir yarışma mı? Yoksa militarizm propagandası mı?

Isparta Eğirdir zorlu askeri eğitim verilen Dağ Komando okuluyla bilinir. Okulun yakınlarında bir başka askeri eğitim merkezi kurulacak ve 40 genç kadın burada askeri eğitim görecek. Televizyon izleyicileri de bu eğitimi ve başarısız olan asker adaylarının elenişini pür dikkat izleyecek.

Bu “dahice” fikirlerine “Şafak 105” adını veren program yapımcıları projelerini geçtiğimiz günlerde (26 Eylül) medyayla paylaştı.

Kadınların Vicdanının Sesi, Bu Kez Amed’den Yükseldi

Vicdani Retçi Kadınlar bugün, Mezopotamya Sosyal Forumu’nun son gününde, bir basın açıklaması yaparak vicdani ret açıklamaları gerçekleştirdi.
MSF’de gerçekleştirilen Vicdani Ret Buluşmasının ardından yapılan eylemde, daha önce İstanbul’daki bir eylemde vicdani ret metni okunan Sevgi Bedük bu kez metnini kendisi okurken; Muğla’dan Pelin Tezer’in yolladığı vicdani ret metni basınla paylaşıldı.

Vicdani Retçiler Mezopotamya’da Buluştu

Mezopotamya Sosyal Formunun son gününde Vicdani Retçiler Buluşması gerçekleştirildi. Buluşmaya Barış İçin Vicdani Ret Patformunan Ercan Aktaş, Kürt Vicdani Ret Haraketinden Kemal Acar ve Ahmet Demirsoy, Ankara İHD’den Gökçe Otlu, Kıbrıs Vicdani Ret İnisiyatifi’nden Murat Kanatlı katılırken; panelde Vicdani Retçi Kadınlar adına da Merve Arkun konuşma yaptı.

MSF’de Kadın Özgürlük Mücadeleleri Paneli Gerçekleştirildi


Mezopotamya Sosyal Formunun 3. gününde Kadın Özgürlük Mücadeleleri konulu bir panel gerçekleştirildi. Panele ESP MYK üyesi Fethiye Ok, DÖKH temsilcisi, Fas’tan Sophia Chibad ve Güney Kürdistan’dan Zana Ahmed Rustem ve Anarşist Kadınlardan Ezgi Aydın katıldı.

Kadınların Vicdanı, Amed’de Sokaklara Taştı

Mezopotamya Sosyal Forumu’nda bugün Kadın Krımınına karşı bir yürüyüş gerçekleştirildi. DÖKH, YDK, SKM’nin de aralarında bulunduğu eyleme Vicdani Retçi Kadınlar da “Kadınların Vicdanı Reddediyor Savaşı” pwordpressrtıyla katıldı.

MSF’nin yapıldığı Sümerpark’ın ana giriş kapısında toplanan kadınlar, kapıdan çıkmak üzereyken polis barikatıyla karşılaştı. Polis kadınların Sümerpark’tan çıkmasına izin vermeyince, polisle kısa süreli bir tartışma yaşandı. Bir grup kadın polisle tartışırken, kitle de bu boşluktan yararlanıp barikatı aşarak İstasyon Caddesi’ne çıktı.

Mezopotamya’nın isywordpressr kadınlarını selamlamaya geliyoruz!

 

Devletlerin ve Kapitalizmin olmadığı bir dünyanın özgürlükle buluşacağı günü bekleyen halkların isyanına kulak verin!

Kapitalizmin talanına karşı toprağını, suyunu, kültürünü, dilini, yaşamını savunan halkların isyanı…

Bu isyanın en önünden gelen kadınlar, savaşın, sömürünün ve yoksulluğun yaşandığı Mezopotamya’nın yılmayan, direnen ve direnmekten vazgeçmeyen kadınları…

Her an isyan ettikçe, direndikçe, özgürleşiyorlar…

Anarşist Kadınlar olarak pratiklerimizi, deneyimlerimizi ve özgürlük tahayyülümüzü paylaşmak için Amed de olacağız…

Fevkalade Tehlikeli Kadınlar isimli kürtçe-türkçe basılı fanzinimizle, Mezopotamya’nın isywordpressr kadınlarını selamlamaya geliyoruz!

Zozan Özgökçe;vicdani reddimdir!

Feminist ve anti-militarist bir kadın olarak, her türlü otoriteyi, savaşı, hiyerarşiyi ve cinsiyetçi politikayı red ettiğimi belirterek vicdanıma ve politik kanaatlerime dayanarak vicdani reddimi açıklıyorum.
Van’da, İHD Van Şubesinde bugün vicdani reddini açıklayan Zozan Özgökçe’nin, vicdani ret açıklamasının tam metnini yayınlıyoruz.
Vicdani Reddimdir
Ben Zozan Özgökçe
Bu topraklarda yaşayan feminist anti-militarist bir Kürt kadını olarak militarizmi ve militarizmin dayandığı tüm değerleri reddediyorum.

Israrla reddediyoruz, reddedeceğiz.

Bugün 1 Eylül Barış günü dolayısıyla anlam yerini bulsun şiarıyla coğrafyanın dört bir yanından barışta ısrar edenlerin seslerini yükselttikleri bir gün olacaktı. Ama ne yazık ki olamadı; yine gaz bombaları yağdı, kadınların, anaların, çocukların üzerine.
Bu coğrafyada yıllardır bir halkın insanları yerinden yurdundan, dilinden, kültüründen, aşkından, nefretinden men edilmekte, gönülsüz savaşın ortasına itilmekteydi. Yine aynı halkın çocuklarıydı Kadıköyde gaza boğulan, koşuşturan, haykıran. Yine aynı çocukların ellerinde ‘suç’ aletleri, yüreklerinde kocamaan öfkeleriyle. Anlıyoruz ki; ne barışı, kiminle barış? tam da savaşın ortasındayız. Hiç görünmeyen belki de gün be gün gittikçe öfkeyle beslenen soluksuz bir savaşın ortasındayız. Çocukların yüreğindeki öfke bugün alev aldı sadece.