Kadınlar Neden Sokakta?
Bizler kadınız; fabrikada işçiyiz, tarlada çiftçiyiz, mutfakta aşçıyız, çocuklarımıza anneyiz, erkeğe eşiz.
Bizler kadınız; hep erkeğin bir adım gerisindeyiz. İster okumuş olalım, ister cahil olalım. Çünkü günümüzde erkek her koşulda iktidar olandır. İktidar, güç demektir. Bu gücü baskı aracına dönüştürerek kendisinden zayıf olana dayatmak demektir. Bu dayatmaları her yerde görürüz. Dayak, hakaret, aşağılama, yok sayma biz kadınlara dayatılan, olağan hale gelmiş durumlardır. Devlet bu durumlara maruz kalan kadını hukuğuyla ve “erk-ek” anlayışıyla görmezden gelir. Çünkü devlet iktidar demektir, hukuk da devletin dilidir. Bu durumda kadın her koşulda bir iktidarın altında ezilmektedir. Bu adil değildir, eşit değildir, özgür değildir.
Peki farkında mıyız? Özgürlüğümüzün elimizden öyle ya da böyle alındığının.
Belki bir çoğumuz kapatıldığımız hücrelerimizde mutlu, özgür ve eşit olduğumuzu zannediyoruz. Ama yanılıyoruz. Özgür değiliz. Evde kocasına ve çocuklarına hizmet etmek zorunda olan, işyerinde ne yaparsa yapsın erkekle eşitlenemeyen, okulda pasif kalması gereken kadın özgür değildir.
Sanılıyor ki; bu alanlardan kaçması gereken kadın için kurtuluş iktidar olmaktan geçer. Ancak bizler ne iktidar olmayı, ne de erkekle eşitlenmeyi istiyoruz. Özgür bir yaşam için bizleri kapattığınız hücrelerimizi parçalayıp, sokaklara koşuyoruz.
Bundan böyle biline; özgürlük sokaktadır, kadınlar isyandadır.