Aylık Anarşist Meydan Gazetesi, sokakları kara mora boyayan Anarşist Kadınlarla mücadeleleri üzerine bir röportaj gerçekleştirdi.Saliha Gündüz: Öncelikle merhaba. Anarşist kadınlara aynı gibi görünen farklı iki türlü…
Anarşist Kadınlar
“Kürtaj Haktır, Karar Kadınların Platformu”nun çağrısıyla Pangaltı’da toplanan yüzlerce kadın, Taksim Meydanı’na yürüdü. Alkışlar, sloganlar, zılgıtlar eşliğinde, düdük ve bando sesleriyle yürüyüş yapan kadınlar, kürtajın yasaklanmasına izin vermeyeceklerini belirtti.
Eylemde, onlarca kadın örgütünün oluşturduğu platformun, “Kürtaj haktır, karar kadınların” yazılı pwordpressrtı taşındı. Yolu trafiğe kapatarak yürüyen kadınlar, “Kürtaj haktır, karar kadınların”, “Kürtaj haktır, Uludere cinayet”, “Devlet elini bedenimden çek”, “Tayyip kaç kaç kaç, kadınlar geliyor”, “Dünya yerinden oynar kadınlar özgür olsa”, “Bedenimiz, emeğimiz kimliğimiz bizimdir”, “Jin jiyan azadi”, “Yaşasın kadın dayanışması”, “Biji bratiye gelan” sloganlarını attı.
Tüm kadınları; seslerimizi birleştirmek, “kürtaj haktır karar kadınların” demek için 17 Haziran Pazar günü saat 16.00’da Pangaltı Metro çıkışında buluşmaya çağırıyoruz. Çünkü kürtajın değil, kürtajın…
Cuma akşamı (8 haziran) birçok şehirde sokaklara çıkan kadınlar “Kürtaj Haktır Karar Kadınların” dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kürtaja ilişkin açıklamalarını protesto eden kadınlar, kadın bedeni üzerine erkeğin ve devletin elini süremeyeceğini haykırdı.
İstanbul’da Galatasaray Lisesi önünde bir araya gelen binlerce kadın akşam 20.00’de başlayan 23.00’e doğru noktalanan oturma eylemi boyunca, devlete olan tepkilerini sloganlar, şarkılarla, halaylarla dile getirdi. “devlet elini bedenimden çek”, “yaşam, karar, beden benim”, “kürtaj haktır, uludere katliam” söylemleriyle devam eden oturma eyleminde; internet bağlantısıyla diğer şehirlerde aynı saatlerde gerçekleşen eylemlerin coşkusunu İstanbul’a yansıtan kadınlar, kürtaj tartışmaları son bulana kadar kadınların sokaklarda olacağını haykırdı.
Sevgili Kadınlar,
Bizler, Kürtaj hakkımızı geri almaya kalkanlara dur demek için Türkiye’nin her yerinde bir araya geliyoruz. Polis müdahalesiyle karşılaşıyor, tartaklanıyor, gözaltına alınıyor ama ısrarla, çoğalarak bedenlerimize, hayatlarımıza müdahale edilmesine karşı çıkıyoruz.
Karşı çıkıyoruz. Çünkü kürtaj değil, kürtaj yasağı cinayettir. Sağlıksız koşullarda kürtaj yaptırmak zorunda kaldığı için yılda seksen bin kadını kaybediyoruz. Ücretsiz, sağlıklı, güvenli doğum kontrol ve kürtaj hizmeti sağlanmadığı, kürtaj yasaklandığı, doğum kontrolü sadece kadınların üzerine yıkıldığı için yılda seksen bin kadını kaybediyoruz. Kürtaj yasağı kadınları “merdiven altlarında” ölüme terk etmek, daha çok kadını kaybetmek demek olacağı için karşı çıkıyoruz.
Başbakanın “Her kürtaj Uludere’dir” söylemine karşı kadınların isyanı bugün Kadıköy sokaklarına taştı. Erdoğan geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamalarda sezaryene karşı olduğunu söylemiş, kürtajı katliam olarak nitelendirmişti. Bu da yetmezmiş gibi kürtajı Roboski katliamıyla bir dillendiren devlet, kadın bedenini kendi kirli politikalarının bir parçası haline getirmeye çalışmıştı.
Bugün devletin bu söylemine karşı isyanlarını haykıran kadınlar Kadıköy sokaklarındaydı. Bizler de Anarşist Kadınlar olarak devletin bu kirli oyununa sözümüzü söylemek için oradaydık. “Katliam Roboskidir”, “Kapitalizme Köle Devlete Kurban Olmayacağız”, “Kapitalizm Katliamdır”, “Her Devlet Bir Uluderedir” yazılı dövizlerimizle, sloganlarımızla hep birlikte haykırdık asıl katliamın devlet ve kapitalizm olduğunu.
Başbakan Tayyip Erdoğan, Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı Eylem Programı’nın uygulanmasına ilişkin 5.Uluslararası Parlamenterler Konferansı kapanış oturumunda yaptığı konuşmada, kürtaj hakkını hedef aldı. Yaptığı açıklamada…
12-20 Mayıs Vicdani Ret Haftası’nda yapılan çeşitli etkinliklerin ardından son gün (20 Mayıs) “BARIŞ İÇİN SÖZÜMÜZ VAR” ve “MİLİTARİZME GÜVEN OLMAZ” adlı iki panel gerçekleşti. Panelin sonrasında Tünel’den Taksim Meydanı’na kadar Vicdani Retçiler Yürüyüş yaptı, Taksim meydanına gelindiğinde ise 14 kadın ve erkek vicdani reddini açıkladı.
1993 Temmuz’da Muğla’da düzenlenen Uluslararası Vicdani Retçiler Toplantısı’nda 15 Mayıs’ın Dünya Vicdani Retçiler Günü olması kararlaştırıldı, bununla birlikte vicdani retçi Osman Murat Ülke’nin tutuklanmasıyla birlikte etkinlikler düzenlenmeye başlandı ve hala devam etmektedir. Bu sene de 15 Mayıs Platformu’nun düzenlediği 9 güne yayılan etkinliklerde Vicdani ret İslami açıdan ele alındı, esir politikaları hakkında konuşuldu ve 1995’te esir alınan bir askerin anlattıkları dinlendi, vicdani rettin hukuksal görünümü tartışıldı. Okulların birer kışlaya çevrildiğini söyleyen Liseli Vicdani Retçiler eğitimde militarizasyonu konuştu.Vicdani Retçilerin eşleri, Barış anneleri, Vicdani retçi kadınların biraraya geldiği panelde ise “Kadınlar Savaşın Neresinde” diye soruldu, savaşın erkek egemen sistemin bir üretimi olduğu bu nedenle güç gösterisi olarak değerlendirilmesi geretiği ve kadınlara yönelik uygulamaların da cinsiyetçilikten kaynaklandığı dile getirildi. Kadınların ülke toprağıyla özdeşleştirildiği ve böylece savaşın, tecavüzün bir parçası haline getirildiği söylendi. Vicdani rettin kadınların özgürlük mücadelesinin önemli bir parçası olduğu ve bu hareketin toplumsallaşması için hem kadına hem de toplumun diğer bireylerine çok iş düştüğü dile getirildi. Son gün panelin ilk bölümünde, Kışlada Öldürülen askerlerin aileleri, Roboski katliamının tanıkları ve uzun yıllardır sivil ölüm yaşayan Necip Fazıl Kocaoğlu, Liseli Vicdani retçi Melik Yalçın konuşma yaptı. İkinci bölümde ise BDP Milletvekili Sabahat Tuncel, Foti Benlisoy ve Hale Akay,’ın konuşması ile panel sonlandı.
15 Mayıs Platformu’nun düzenlediği etkinlikler dahilinde bugün TMMOB’da Vicdani Retçi Kadınlar’ın “Kadınlar Savaşın Neresinde?” paneli gerçekleştirildi. Akademisyen Ayşegül Altınay’ın, Remziye Suver’in, Vicdani Retçi Kadınlar’dan Canan…
Vicdani Retçi Kadınlar 15 Mayıs Dünya Vicdani Retçiler günü dolayısıyla bir panel düzenliyor ve kadınlara vicdani ret çağrısı yapıyorlar.
Çağrıları şöyle;
Vicdani Retçi Kadınlar olarak 15 Mayıs Platormunun düzenlediği, 15 Mayıs Dünya Vicdani Retçiler günü etkinlikleri kapsamında “Kadınlar savaşın neresinde” konulu bir panel düzenleyeceğiz.15 Mayıs Dünya Vicdani Retçiler günü bu yıl ilk kez 12-20 Mayıs tarihleri arasında 9 güne yayılan bir etkinlik programıyla gerçekleştirilecek.
Vicdani Retçi Kadınlar olarak 19 Mayıs tarihinde düzenleyeceğimiz panelimize vicdani retçi, savaş karşıtı ve anti militarist bütün kadın arkadaşlarımızı bekliyoruz.
19 Mayıs 2012 18:00/c.tesi
PANEL: KADINLAR SAVAŞIN NERESİNDE
TMMOB Makine Müh. Odası İstanbul Şubesi
Beyoğlu
Ayşe Gül Altınay (Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi)
Remziye Suver (Vicdani Retçi İnan Suver’in eşi)
Dilek Taş Delice (Vicdani Retçi Muhammed S. Delice’nin eşi)
Canan Soylu (Vicdani Retçi)
Barış Anneleri
12-20 Mayıs haftası etkinlik programı aşağıda;