İstanbul Feminist Kolektif’in çağrısıyla gerçekleşen geleneksel feminist gece yürüyüşüne yüzlerce kadın katıldı.
Galatasaray Lise önünde toplanan kadınlar, mor flamalar ve mor dövizler taşıdı.”Bedenimiz, hayatımız, kararımız bizim, aileniz sizin olsun” pwordpressrtı arkasında yürüyen kadınlar, “Erkek adalet değil, gerçek adalet”, “Aileyi değil, kadını koru”, “Erkekler evlere yemek yapmaya- ütü yapmaya- çocuk bakmaya”, “Kadınlar savaş istemiyor”, “Erkeklerin sevgisi kadınları öldürüyor”, “Öldüren sevgi istemiyoruz”, “Kadın cinayetleri politiktir”, sloganlarını attı. Alkışlarla, zılgıtlarla yürüyen kadınlar Taksim Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi.
Basın metnini Kürtçe Elif Berk, Türkçe ise Begüm Hergüvenç okudu.
Açıklamada ailenin korunması ve güçlendirilmesi hedeflenerek “kadından önce aile”, “aile içi kadın” perspektifleriyle kadınlar üzerindeki baskının arttırıldığı, kadınların eve, aileye ve kocaya bağımlı kılınmaya çalışıldığı hükümet politikalarına karşı direnerek ve mücadele ederek geçirdiklerini söyledi.
Hergüvenç, AKP’nin, kürtajı yasaklamaya çalışarak, fiilen kürtaj yaptırmanın önüne engeller koyarak kadın bedeni üzerinde baskı ve egemenlik kurmaya, yaşam alanlarını daraltan politikalar ürettiğini belirtti.
Erkek şiddetinin evde, sokakta, her yerde kadınların hayatını kuşattığını kaydeden Hergüvenç, “Kadını ancak aile içinde ise tanıyan devlet, sosyal politikasını da yalnızca aile üzerinden ve lütuf gibi sunuyor” dedi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın, 6284 Sayılı Yasa’nın adına, “aile” kelimesinden başlayıp, her yönüyle erkek egemen yapıyı sürdürmek üzere işlediğini kaydeden Hergüvenç, “Oysa aileyi güçlendirerek erkek şiddetine karşı duramazsınız. Aileden tarafsanız, kadından taraf değilsiniz” dedi.
Devletin milliyetçi- cinsiyetçi politikalarının özellikle Kürt kadınlarının üzerinde yoğunlaştığını vurgulayan Hergüvenç, Kürt kadınlarının, 8 Mart mitingine katıldığı, ders verdiği, düşündüğü, düşüncesini açıkladığı için sadece Kürt olduğu için tutuklandıklarını hatırlattı. Hergüvenç, “Tutuklanmaların durmasını ve cezaevinde olanların serbest bırakılmalarını istiyoruz” dedi.
Öcalan ile başlayan müzakere sürecine değinen Hergüvenç, bu süreçte savaşın ve çatışmanın sonuçlarını yaşayan, mücadele eden kadınlar olarak taraf oldukların kaydetti, “Barış hemen şimdi” şeklinde konuştu.
Hergüvenç, sözlerini şöyle noktaladı: “Kutsal aileniz, her gün kadınların öldürülmesiyle, evlilik mahkumluğuysa, devlete çocuk doğurmaksa, biz bu dayatmaya isyan ediyoruz. Kapitalizme ve partriyarkaya, erkeklere ve erkek egemen iktidara karşı eylemliklerimizle, isyanımızla, direnişimizle, kadın dayanışmasıyla var ettiğimiz mücadelemize devam ediyoruz.”