"Enter"a basıp içeriğe geçin

Kategori: Eylemler

Kadınlar Sokakta, Kadınlar İsyanda!

Cuma akşamı (8 haziran) birçok şehirde sokaklara çıkan kadınlar “Kürtaj Haktır Karar Kadınların” dedi.  Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kürtaja ilişkin açıklamalarını protesto eden kadınlar, kadın bedeni üzerine erkeğin ve devletin elini süremeyeceğini haykırdı.

İstanbul’da Galatasaray Lisesi önünde bir araya gelen binlerce kadın akşam 20.00’de başlayan 23.00’e doğru noktalanan oturma eylemi boyunca, devlete olan tepkilerini sloganlar, şarkılarla, halaylarla dile getirdi. “devlet elini bedenimden çek”, “yaşam, karar, beden benim”, “kürtaj haktır, uludere katliam” söylemleriyle devam eden oturma eyleminde; internet bağlantısıyla diğer şehirlerde aynı saatlerde gerçekleşen eylemlerin coşkusunu İstanbul’a yansıtan kadınlar, kürtaj tartışmaları son bulana kadar kadınların sokaklarda olacağını haykırdı.

Kürtaj Değil Roboski Katliamdır

 

Başbakanın “Her kürtaj Uludere’dir” söylemine karşı kadınların isyanı bugün Kadıköy sokaklarına taştı. Erdoğan geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamalarda sezaryene karşı olduğunu söylemiş, kürtajı katliam olarak nitelendirmişti. Bu da yetmezmiş gibi kürtajı Roboski katliamıyla bir dillendiren devlet, kadın bedenini kendi kirli politikalarının bir parçası haline getirmeye çalışmıştı.

Bugün devletin bu söylemine karşı isyanlarını haykıran kadınlar Kadıköy sokaklarındaydı. Bizler de Anarşist Kadınlar olarak devletin bu kirli oyununa sözümüzü söylemek için oradaydık. “Katliam Roboskidir”, “Kapitalizme Köle Devlete Kurban Olmayacağız”, “Kapitalizm Katliamdır”, “Her Devlet Bir Uluderedir” yazılı dövizlerimizle, sloganlarımızla hep birlikte haykırdık asıl katliamın devlet ve kapitalizm olduğunu.

Vicdani Retçiler Barış için Vicdani Retlerini açıkladı

12-20 Mayıs Vicdani Ret Haftası’nda yapılan çeşitli etkinliklerin ardından son gün (20 Mayıs) “BARIŞ İÇİN SÖZÜMÜZ VAR”  ve     “MİLİTARİZME GÜVEN OLMAZ” adlı iki panel gerçekleşti. Panelin sonrasında Tünel’den Taksim Meydanı’na kadar Vicdani Retçiler Yürüyüş  yaptı, Taksim meydanına gelindiğinde ise 14 kadın ve erkek vicdani reddini açıkladı.

1993 Temmuz’da Muğla’da düzenlenen Uluslararası Vicdani Retçiler Toplantısı’nda 15 Mayıs’ın Dünya Vicdani Retçiler Günü olması kararlaştırıldı, bununla birlikte vicdani retçi Osman Murat Ülke’nin tutuklanmasıyla birlikte etkinlikler düzenlenmeye başlandı ve hala devam etmektedir. Bu sene de 15 Mayıs Platformu’nun düzenlediği 9 güne yayılan etkinliklerde Vicdani ret İslami açıdan ele alındı, esir politikaları hakkında konuşuldu ve 1995’te esir alınan bir askerin anlattıkları dinlendi, vicdani rettin hukuksal görünümü tartışıldı. Okulların birer kışlaya çevrildiğini söyleyen Liseli Vicdani Retçiler eğitimde militarizasyonu konuştu.Vicdani Retçilerin eşleri, Barış anneleri, Vicdani retçi kadınların biraraya geldiği panelde ise “Kadınlar Savaşın Neresinde” diye soruldu, savaşın erkek egemen sistemin bir üretimi olduğu bu nedenle güç gösterisi olarak değerlendirilmesi geretiği ve kadınlara yönelik uygulamaların da cinsiyetçilikten kaynaklandığı dile getirildi. Kadınların ülke toprağıyla özdeşleştirildiği ve böylece savaşın, tecavüzün bir parçası haline getirildiği söylendi. Vicdani rettin kadınların özgürlük mücadelesinin önemli bir parçası olduğu ve bu hareketin toplumsallaşması için hem kadına hem de toplumun diğer bireylerine çok iş düştüğü dile getirildi. Son gün panelin ilk bölümünde, Kışlada Öldürülen askerlerin aileleri, Roboski katliamının tanıkları ve uzun yıllardır sivil ölüm yaşayan Necip Fazıl Kocaoğlu, Liseli  Vicdani retçi Melik Yalçın konuşma yaptı. İkinci bölümde ise BDP Milletvekili Sabahat Tuncel, Foti Benlisoy ve Hale Akay,’ın konuşması ile panel sonlandı.

Vicdani Retçi Kadınlar: “Kadınların Vicdanı Reddediyor Savaşı”

15 Mayıs Platformu’nun düzenlediği etkinlikler dahilinde bugün TMMOB’da Vicdani Retçi Kadınlar’ın “Kadınlar Savaşın Neresinde?” paneli gerçekleştirildi. Akademisyen Ayşegül Altınay’ın, Remziye Suver’in, Vicdani Retçi Kadınlar’dan Canan…

Anarşist Kadınlar 1 Mayıs’ta da Sokaktaydılar!

Anarşist Kadınlar olarak 1 Mayıs’a Anarşist Devrime Faaliyetle pwordpressrtıyla ve hazırlamış olduğumuz üzerinde Paris Komünü’ne hayat veren, komüne kendinden izler bırakan, uzlaşmayan anarşist bir kadın Louise Michel’in yazmış olduğu şiirden uyarladığımız “Şimdi suskun olan kadınlar okyanus gibi gürlüyor ve taşıyor sokaklara isyanımız, özgürlük hayalleriyle yürüyoruz yaşam için, kara topraklarda açan mor çiçekler gibi…”  yazan flamamızla birlikte içinde Kolektif26A, Lise Anarşist Faaliyet ve Devrimci Anarşist Faaliyet’inde  bulunduğu Anarşist Faaliyet kortejiyle katıldık.  

8 Mart Kadınların İsyan Günü

Her yıl olduğu gibi 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Feminist Gece Yürüyüşü için yüzlerce kadın Taksim’deydi. Kadınlar, “Aile Değil Kadınız, Feminist İsyandayız” pwordpressrtı arkasında erkek egemen sisteme, şiddete, sömürüye, heteroseksizme, homofobiye ve transfobiye karşı Galatasaray Lisesi önünden Taksim Meydanı’na yürüdü. “Söz dinlemiyoruz, hanım kızlar olmayacağız”, “Yabani otlar gibi işgal edeceğiz heryeri”, “Aileniz batsın”, “Transfeministler burada”, “Makbul eş-anne olmayacağız”, “Her iş yerine, her mahalleye kreş”, “Katilim yatağımda”, “Kadınım, lezbiyenim, transım, ahlaksızım, susmayacağım, direnişteyim”, “Ev işini bırak, dünya dursun” yazılı dövizler taşındı. Anarşist Kadınlar olarak bu isyana ses katmak için bizlerde isyan çığlıklarımızla yürüyüşe katıldık.
Kürtçe ve Türkçe okunan basın açıklamasında yeni şiddet yasasının, erkek şiddetinin önlenmesine ilişkin kimi olumlu düzenlemeler içerirken, şiddet gören kadının güçlenmesi ve sosyal haklar elde etmesi anlamında önemli belirsizlikler içerdiği belirtildi.

Her Gün Bizimdir : (8 Mart) Bakırköy Cezaevi Önünde Kadın Tutsaklarla Dayanışma

Bugün, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde, Anarşist Kadınlar olarak Bakırköy Cezaevi önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdik. ‘Özgürlük’ yazılı pwordpressrtımızla, kara-mor balonlarımızla cezaevi önüne giderek, özgürlük mücadelesi verdikleri için tutsak edilen kadın arkadaşlarımızın, bugün de yalnız olmadıklarını bir kez daha haykırdık. Yalınayak gerçekleştirdiğimiz eylemde attığmız ‘İçerde, dışarda hücreleri parçala’, ‘Jin, jiyan, azadi’, ‘Özgürlük tutsak alınamaz’ sloganlarıyla, özgürlük şiarımızı bir kez yükselttik.
Basın açıklamasının ardından, kara-mor balonlarımızı gökyüzüne bırakarak eylemimizi sonlandırdık.

İstanbul Üniversitesi’nde Kadınlardan 8 Mart Açıklaması

8 Mart yaklaşırken, her yerden kadınların sesleri yükselmeye devam ediyor. Bugün(6 Mart Salı günü) İstanbul Üniversitesi’ndeki kadınlar bir araya gelerek bir basın açıklaması gerçekleştirdiler. Kampüs içerisinde başlayan yürüyüşte kadınlar ‘Emeğimize, Bedenimize, Kimliğimize Sahip Çıkıyoruz-Üniversiteli Kadınlar’ yazılı pwordpressrtlarıyla ve ‘Tecavüzcü devlet hesap verecek’, ‘Yaşasın kadın dayanışması’, ‘Jin Jiyan Aazadi’, ‘Sokakta, okulda, kadınlar isyanda’ sloganlarıyla Beyazıt Meydanı’na doğru yürüyüşe geçtiler. Beyazıt Meydanı’nda bir basın açıklaması gerçekleştiren kadınlar, açıklamanın ardından halaylarla, horonlarla, türkülerle erkek iktidarlara karşı seslerini yükselttiler.

Bizler de Anarşist Kadınlar olarak eyleme katılıp, kadın üzerinde tahakküm kuran tüm iktidarlara olan isyanımızı haykırdık. Bizler biliyoruz ki kadınlar evde, okulda, sokakta, hayatın her alanında baskı altında ve kadınlar baskının olduğu her alanda isyanda.