"Enter"a basıp içeriğe geçin

Anarşist Kadınlar

Adalet kararını verdi; Tecavüzcüler “Özgür”! Kadınlar “Mahkum”

kizi_icin_adalet_arayan_babaya_destek_h32638
15 yaşındaki H.İ’ye yönelik tecavüz davasının ikinci duruşması Denizli 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Duruşmaya H.İ’nin babası, avukatı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın avukatı ve sanık avukatı da katıldı. Tutuksuz yargılanan Ahmet Çınar ise duruşmaya katılmadı.

Mahkeme, Ankara kriminal laboratuvarından gelen DNA sonuçlarını açıkladı. Buna göre, olay günü H.İ’nin üzerinde bulunan pantolonda Çınar’a ait doku örnekleri bulundu. Ahmet Çınar, H.İ. ile herhangi bir birlikteliği olmadığını iddia etmişti.

Kadıköy’de Kadınlar Sokaktaydı: “Kadınlar Sokağa Özgürleşmeye”

a
Dün (1 Temmuz Pazartesi) akşam saat 19:00’da, Kadıköy’de toplanan birçok kadın kurumu, devletin tecavüzcüleri korumaya yönelik politikalarını protesto etti. Bingöl, Mardin, Denizli, Antalya, Pozantı, Sincan ve İstanbul’da değişik dönemlerde yaşanan tecavüz saldırıları sonrasında devletin tecavüzcüleri korumasına karşı Kadıköy Boğa Heykeli’nde toplanan kadınlar, “Devlet tecavüzcüyü aklama, koruma, yargıla” pwordpressrtıyla basın açıklaması gerçekleştirdi. Aralarında Gökkuşağı Kadın Derneği, KESK’li Kadınlar, Sosyalist Kadın Meclisleri, İHD Kadın Komisyonu, TMMOB İKK Kadın Komisyonu, İMECE Kadın Sendikası, Yeni Demokrat Kadın, İşçi Mücadelesi’nden Kadınlar, EMEP’li, Halkevci, ÖDP’li, EHP’li, SDP’li, İKD’li Kadınların da yer aldığı eyleme, bizler de Anarşist Kadınlar olarak “Devlet Tecavüzdür”, “Kadınlar Sokakta”, “Adalet için İsyan” ve “Üzgün Değil Öfkeliyiz” yazılı dövizlerimizle katıldık.

Anarşist Kadınlar Vicdani Retlerini Açıklamaya devam ediyorlar


18 Mayıs günü Vicdani Ret Derneğinin Taksim de Cezayir salonun da düzenlediği Vicdani Ret buluşmasının ardından, Galatasaray meydanında gerçekleştirilen basın açıklaması bitiminde 19 kişi daha vicdani reddini açıkladı. Vicdani Ret açıklamaları Hatay Reyhanlı da yaşamını yitirenlere atfedildi. Devlet terörünün tüm coğrafyalarda en ağır biçimde sürdüğü vurgusunun yapıldığı açıklamalarda vicdani reddin önemi ve anlamı bir kez daha vurgulanmış oldu.

Savaşın görünmeyen özneleri haline getirilmek istenen ve erkek egemen iktidarın baskısıyla doğdukları an itibariyle militarizmin tüm biçimlerine maruz kalanlar olarak vicdani retlerini yükselten kadınlar ise “hayatlarımız çalınmadan hayallerimiz buluşmalı” diyerek vicdani retlerini açıkladılar. “Toplumun bize dayattığı rolleri ve bu rollere uygun itaat dolu bir yaşamı yaşamayı reddediyoruz” diyen Anarşist Kadınlar vicdan retlerini Reyhanlı da devletlerin yarattığı terörle hayatları çalınan kadınlara ve çocuklara atfederek, yaşanan büyük acıyı paylaştıklarını ifade ettiler. Vicdani retçi kadınların sayısı son eklenen açıklamalarla birlikte 68’e yükseldi.

“Biz Orduya Sadece Fındığa Gideriz”

vr basın
Dünya Vicdani Retçiler günü olan 15 Mayıs’ta kurulan Vicdani Ret Derneği bugün ilk basın açıklamasını gerçekleştirdi. Cezayir Toplantı Salonu’nda yapılan Vicdani Ret Buluşması’nın ardından Galatasaray Meydanı’nda yapılan açıklamada Derneğin amaçları ifade edilirken yirmi bir kişi vicdani reddini açıkladı.
Vicdani Ret Derneği pwordpressrtı arkasında bir araya gelenler “Askere gitme, kardeş kanı dökme”, “Reddet, diren, hayır de, askere gitme”, “Biz orduya sadece fındığa gideriz”, “Öldürmeyeceğiz, ölmeyeceğiz, kardeş kanı dökmeyeceğiz”, “Kadınların vicdanı reddediyor savaşı” sloganları attı.

Ankara da Anarşist Kadınlar Vicdani Retlerini açıkladılar

ANKA1

Anarşist Kadınlar 15 Mayıs Vicdani Retçiler Gününde Ankara Yüksel caddesinde vicdani retlerini açıkladılar. Ret açıklamalarından önce Anarşist Platform olarak okunan bildiride militarizmin ve savaşın yıllardır bu coğrafyada yarattığı acılar ve sorunlar teşhir edilirken, militarizmin sadece kışlada olmadığı bir algı biçimi olduğuna ve hayatın her alanında militarizme karşı mücadele edilmesi gerektiği vurgulandı. Ecem Morkoyun ve Meltem Nur Tunçay ‘ın aşağıda ki sözlerle vicdani retlerini açıkladılar.Doğduğumuz anda verilen kimliklerin rengiyle belirlenen toplumsal cinsiyetimiz ve zorunlu eğitimle pompalanan “erkeklik” algısı ile “erkekliğin ispatı” için kutsal vatan toprağını aslında örtük olarak ta kadın bedenini savunmak için silah almaya, devletler için kan dökmeye zorlanıyoruz.

Zorunluluğun ta kendisi Türk olmak, erkek olmak, öldürmek, namuslu olmak, vatanı sevmek, susmak, hatırlamamak ve korkmaktır.

Hatırlıyorum Roboski’de Kürt olduğumuz, Amed’de eşcinsel olduğumuz, Antalya’da trans kadın olduğumuz, kürkü olan hayvanlar olduğumuz, kocasından ayrılmak isteyen kadınlar olduğumuz ve askere gitmek istemediğimiz için öldürüldük.

Bu Sokakta Tecavüz Var!

bu-sokakta-tecavuz-var-1

10 Mart sabahı bir kadına saldırarak tecavüz girişiminde bulunan erkeklere sadece bir kişi müdahale etmiş, o kişiyi ağır yaralayan saldırganlar kadını zorla bir araca bindirerek Mis Sokak’tan kaçmıştı. Bu saldırı polisin engeliyle medyada sansüre maruz kalmıştı.

6 Nisan’da Mis Sokak girişinde toplanan, aralarında Anarşist Kadınlar, SKM, EHP’li Kadınlar, ÖGK ve LGBT bireylerin de bulunduğu birçok kadın, tecavüz girişiminin yaşandığı yere yürüyerek saldırıyı protesto etti. “Dikkat tecavüz mahalli” ve “Bu sokakta tecavüz var” yazılamaları yapan kadınlar duvarlara da aynı sloganların yazılı olduğu çıkartmaları yapıştırdı.

SOKAKTA TECAVÜZ VAR!

afiş1

Basına ve Kamuoyuna,
10 Mart sabahı saat 4 civarında, kalabalığın yoğun olduğu Taksim’in göbeğinde, herkesin gözü önünde bir kadına tecavüz girişiminde bulunuldu. Her gün binlerce kişinin kullandığı dolmuş duraklarının hemen yanında yaşanan bu şiddete etraftaki esnaf dahil olmak üzere pek çok kişi tanıklık etmesine rağmen, hiçkimse tepki göstermedi. O esnada oradan geçmekte olan bir arkadaşımız tecavüz girişiminde bulunan 6 kişiye müdahele etmek istediğinde, tüm esnaf ve gelen geçenin gözleri önünde bu kişiler tarafından darp edildi. Saldırıya uğrayan kadın ise bu kişilerce kaçırılmış ve halen durumu bilinmemektedir.
Bu şiddet olayı İstiklal Caddesi üzerindeki Mis Sokak’ın aşağısında, Tarlabaşı Bulvarı’nda 7/24 açık Muharrem Berber ve Ciğer-i İstanbul’un hemen önünde gerçekleşmiştir. Her gün bindiğimiz bu dolmuşların önünde, binlerce arabanın geçtiği işlek bir cadde üzerinde, çevreden hiçbir tepki almadan alenen tecavüz girişiminde bulunulabiliyor olması, duruma tek müdahale etmeye çalışan arkadaşımızın yine çevredekilerin gözleri önünde ağır bir şekilde darp edilmesi biz aşağıda imzası bulunanları dehşet içinde bırakmaktadır.