"Enter"a basıp içeriğe geçin

Anarşist Kadınlar

Benlerden Biz Olmak İçin Elibelinde

kolaj Anarşist Kadınlar’la 8 Mart çalışması üzerine yapılan bu röportaj Meydan Gazetesi’nin 17. sayısında yayımlanmıştır.

“Anarşist Kadınlar, bu yıl 8 Mart sürecinde Elibelinde kadınlarla doldurdular sokakları, meydanları. Erkek egemenliğine, devlete, iktidara, kapitalizme karşı kadın mücadelesini daha da yükselttiler, kadın dayanışmasını büyüttüler. Anarşist Kadınlarla, Elibelinde’yi ve bu sürece nasıl hazırlandıklarını konuştuk.”

Elibelinde Kadınlar Sokakta

elibelindea1

İstanbul’da 8-9 Mart, isyan dolu geçti. 8 Mart günü Taksim de düzenlenen Feminist gece yürüyüşünde kadınların isyan sesleri, çığlıklara dönüştü. Binlerce kadın, iktidara, erkek şiddetine, cinsiyetçiliğe, kapitalizme ve militarizme karşı seslerini bir kez daha yükseltti. Taksim yasağına rağmen her yıl olduğu gibi bu yılda Taksim den yürümek isteyen kadınların önü tomalar ve polisler tarafından kesildi. Halkın, Taksim Gezi Direnişiyle artarak süren her tepkisi gaz, su ve copla karşılık bulurken bu kez devlet şiddetinin kadınlara yönelmesi kaçınılmazdı. Ancak kadınlar şunu çok iyi biliyorlar; her yıl binlerce kadının sloganlarıyla işgal ettiği bir caddeyi, meydanı yasaklayan zihniyetle, kadını yok eden zihniyet aynı.

Şiddete Karşı Kadınlar Sokakta

IMG_8917İstanbul Kadın Dayanışması’nın 25 Kasım kadına yönelik şiddetle mücadele günü dolayısıyla Kadıköy de düzenlediği Kadın Yürüyüşü yüzlerce kadının katılımıyla gerçekleşti. Kadıköy boğa da buluşan kadınlar “Kadın düşmanlığına, şiddete, AKP’ye meydan okuyoruz” pwordpressrtının arkasında, sloganlar eşliğinde meydana doğru yürüyüşe geçti. Anarşist Kadınlar olarak katıldığımız yürüyüşte, hazırladığımız kara mor dövizleri taşıyarak kadın cinayetlerine, tecavüze, tacize, şiddete isyanımızı bir kez daha haykırdık.

Karakolda Tacize, Tecavüze Karşı Kadınlar Sokakta

k6Bundan bir yıl önce Kağıthane Asayiş Büro Amirliği’nde 3 polisin tecavüzüne uğrayan ve geçtiğimiz Temmuz ayında yine aynı polislerden birinin tecavüzü sonrasında hamile kalan Reyhan Topal için; Taksim Gezi Direnişi sonrasında tutuklanarak Şakran Cezaevi’ne kapatılan ve gardiyanların tacizine maruz kalan Elif Kaya için; gözaltına alındıktan sonra polisin tacizine uğrayan Eylem Karadağ, Ezgi Özmen ve birçok kadın arkadaşımız için… Biz kadınlar bugün (28 Eylül Cumartesi günü) karakollarda tacize, tecavüze, işkenceye karşı bir araya geldik ve hep birlikte yeniden haykırdık: “Tecavüzcü Polis Hesap Verecek!”

Mobbing’e karşı, bütün kadınlara dayanışma için çağrımızdır…

mobbing10
Tüm kadın örgütlerin benim davama mücadelemiz sahiplenmeleri ve sesime ses olmalarını arz ediyorum..

10:09:2013 Saat 10:00
Anadolu Kartal adliye sarayında
Benim Mobing duruşmamın 3 duruşması var.

Merhabalar

Kısaca kendimden bahs etmem gerekirse 19:09:2011 den itibaren tam bir Kaus yaşamaya başlandım Ismaco Amsterdam vb fabrikasında tek başıma içerde yaşadığım Mobing’ge karşi mücadele Et’im hiç kolay olmadı ama mücadelemden geri adim atmadi ve İkinçi iktarnameyi çektirip tek taraflı haklı nedenlerden dolayı iş hakımı fes etire bilirdim fakat bir çok kez bundan vaz geçmem için belirli kişiler benimle görüştü bu durumu biraz ertelememi istediler ve taki içer bir sendikal göçü oluşturana dek içerdeki müçadelem devam eti.

Yürütülen sendikal failyetlerin patlak vermesi sonuçunda üç işçi arkadaş işten atıldı 18:12:2012 de
Resmi olarak bende 18:12:2012 de deri-iş sendika’sına üye oldum.

En son 01:08:2013 den benim iş hakım tek taraflı fes edildi.

Boşuna Uğraşma Ömer, Biz Bu Safsataları Yakından Biliyoruz

hamile omer
“Hamile kadınların sokakta gezmesi terbiyesizliktir.” Bu sözleri, duyduğumuz ilk andan her birimizin aklı şaştı. Daha çocukken elimize tutuşturulan bebeklerle anneliği öğrenmemiz beklenmişti bizden. Anneliği kutsallaştırmalı, vatan için hayırlı evlatlar doğurmalı ve büyütmeliydik. Varoluşumuzun nedeni, kadınlığımızın birinci vazifesi buydu. Yıllardır bize biçilen bu kadınlık üzerinden sürekli görmezden gelinsek de, hapsedilsek de, sömürülsek de, katledilsek de bu “kutsal vazife”yi yerine getirmemiz beklendi bizlerden. Her şeye rağmen en az 3, yetmedi 5 çocuk doğurmalı, tecavüze uğrasak bile kürtaj yaptırmamalı, bizden beklenen o “kutsal vazife”yi yerine getirmeliydik. Yani anne olmalıydık. Bugün ise yeniden gördük ki hamile kalmak “yetmeyecekti”.