Lucy E. Parsons, anarşizm ve radikal işçi hareketinde en önemli isimlerinden biriydi, 1853 yılında Teksas’ta bir köle olarak dünyaya geldi.
1870 yılında -kendisi gibi, bir mücadele insanı olan- anarşist Albert Parsons’la yaşamını birleştirdi. Ancak bir siyah ve beyazın birlikteliği ırkçı tepkiler almalarına yol açıyordu. Sonrasında Chicago’ya taşındılar ve burada işçiler, işsizler, kadınlar arasında örgütlenmeye başladılar.
Chicago’daki yıllarında Lucy bir terzi dükkanı açtı, burada mücadeleye maddi destek sağlamaya çalıştı. Özellikle kadın işçiler, işsizler, evsizler ve savaş mağdurları hakkında yazılar yazdı. Sonraki yıllarda iki çocuğu oldu. Zamanla yazıları ve konuşmalarıyla sadece Chicago işçileri için değil, dünya anarşizmi için önemli bir figür haline geldi.
Aynı zamanda IWW’nin (Dünya Endüstriyel İşçileri) kuruluşundaki etkili isimlerden ve en önemli destekçilerinden biri oldu. Chicago Emniyet Müdürlüğü tarafından “bin eylemciden daha tehlikeli” olarak nitelendirilen Parsons, Haymarket anarşistlerinin dava sürecinde dayanışmayı örgütleyen isimdi. Mahkemedeki konuşmasında “Eğer ben orada olsaydım, o katil polislerin işçilerin üzerine geldiğini görseydim, bombayı bizzat kendim atardım!” dedi.
Albert Parsons ve diğer Haymarket anarşistlerinin katledilişinin ardından mücadelesine sarıldı. 1892’de Freedom’ın editörüydü. 1905’te sendikal hareketlere destek veriyordu, The Liberator’ı yayınladı. Yükselen ırkçılığa karşı Afro-amerikalıların savunma birliklerini örgütleyenlerden biriydi.
89 yıllık yaşamının her anı mücadeleyle geçen Lucy’nin yaşlılığında gözleri onu yarı yolda bıraktı, ancak yüreği ezilenler için çarpmaktan bir an bile vazgeçmedi. 1942’de Chicago’daki evinde çıkan yangın sonucu yaşamını yitirdi.
“Kendimizi tüm mahkemelerin, polislerin, memurların ya da askerlerin yarın tek hamlede ortadan kaldırılmasını umut etmekten alamıyoruz.”
İlk Yorumu Siz Yapın