"Enter"a basıp içeriğe geçin

Kategori: Eylemler

Anarşist Kadınlar Vicdani Retlerini Açıklamaya devam ediyorlar


18 Mayıs günü Vicdani Ret Derneğinin Taksim de Cezayir salonun da düzenlediği Vicdani Ret buluşmasının ardından, Galatasaray meydanında gerçekleştirilen basın açıklaması bitiminde 19 kişi daha vicdani reddini açıkladı. Vicdani Ret açıklamaları Hatay Reyhanlı da yaşamını yitirenlere atfedildi. Devlet terörünün tüm coğrafyalarda en ağır biçimde sürdüğü vurgusunun yapıldığı açıklamalarda vicdani reddin önemi ve anlamı bir kez daha vurgulanmış oldu.

Savaşın görünmeyen özneleri haline getirilmek istenen ve erkek egemen iktidarın baskısıyla doğdukları an itibariyle militarizmin tüm biçimlerine maruz kalanlar olarak vicdani retlerini yükselten kadınlar ise “hayatlarımız çalınmadan hayallerimiz buluşmalı” diyerek vicdani retlerini açıkladılar. “Toplumun bize dayattığı rolleri ve bu rollere uygun itaat dolu bir yaşamı yaşamayı reddediyoruz” diyen Anarşist Kadınlar vicdan retlerini Reyhanlı da devletlerin yarattığı terörle hayatları çalınan kadınlara ve çocuklara atfederek, yaşanan büyük acıyı paylaştıklarını ifade ettiler. Vicdani retçi kadınların sayısı son eklenen açıklamalarla birlikte 68’e yükseldi.

“Biz Orduya Sadece Fındığa Gideriz”

vr basın
Dünya Vicdani Retçiler günü olan 15 Mayıs’ta kurulan Vicdani Ret Derneği bugün ilk basın açıklamasını gerçekleştirdi. Cezayir Toplantı Salonu’nda yapılan Vicdani Ret Buluşması’nın ardından Galatasaray Meydanı’nda yapılan açıklamada Derneğin amaçları ifade edilirken yirmi bir kişi vicdani reddini açıkladı.
Vicdani Ret Derneği pwordpressrtı arkasında bir araya gelenler “Askere gitme, kardeş kanı dökme”, “Reddet, diren, hayır de, askere gitme”, “Biz orduya sadece fındığa gideriz”, “Öldürmeyeceğiz, ölmeyeceğiz, kardeş kanı dökmeyeceğiz”, “Kadınların vicdanı reddediyor savaşı” sloganları attı.

Ankara da Anarşist Kadınlar Vicdani Retlerini açıkladılar

ANKA1

Anarşist Kadınlar 15 Mayıs Vicdani Retçiler Gününde Ankara Yüksel caddesinde vicdani retlerini açıkladılar. Ret açıklamalarından önce Anarşist Platform olarak okunan bildiride militarizmin ve savaşın yıllardır bu coğrafyada yarattığı acılar ve sorunlar teşhir edilirken, militarizmin sadece kışlada olmadığı bir algı biçimi olduğuna ve hayatın her alanında militarizme karşı mücadele edilmesi gerektiği vurgulandı. Ecem Morkoyun ve Meltem Nur Tunçay ‘ın aşağıda ki sözlerle vicdani retlerini açıkladılar.Doğduğumuz anda verilen kimliklerin rengiyle belirlenen toplumsal cinsiyetimiz ve zorunlu eğitimle pompalanan “erkeklik” algısı ile “erkekliğin ispatı” için kutsal vatan toprağını aslında örtük olarak ta kadın bedenini savunmak için silah almaya, devletler için kan dökmeye zorlanıyoruz.

Zorunluluğun ta kendisi Türk olmak, erkek olmak, öldürmek, namuslu olmak, vatanı sevmek, susmak, hatırlamamak ve korkmaktır.

Hatırlıyorum Roboski’de Kürt olduğumuz, Amed’de eşcinsel olduğumuz, Antalya’da trans kadın olduğumuz, kürkü olan hayvanlar olduğumuz, kocasından ayrılmak isteyen kadınlar olduğumuz ve askere gitmek istemediğimiz için öldürüldük.

Bu Sokakta Tecavüz Var!

bu-sokakta-tecavuz-var-1

10 Mart sabahı bir kadına saldırarak tecavüz girişiminde bulunan erkeklere sadece bir kişi müdahale etmiş, o kişiyi ağır yaralayan saldırganlar kadını zorla bir araca bindirerek Mis Sokak’tan kaçmıştı. Bu saldırı polisin engeliyle medyada sansüre maruz kalmıştı.

6 Nisan’da Mis Sokak girişinde toplanan, aralarında Anarşist Kadınlar, SKM, EHP’li Kadınlar, ÖGK ve LGBT bireylerin de bulunduğu birçok kadın, tecavüz girişiminin yaşandığı yere yürüyerek saldırıyı protesto etti. “Dikkat tecavüz mahalli” ve “Bu sokakta tecavüz var” yazılamaları yapan kadınlar duvarlara da aynı sloganların yazılı olduğu çıkartmaları yapıştırdı.

Kadınlar Sokakları Terk Etmiyor

10 Mart günü, Kadıköy’de gerçekleşen Dünya Kadınlar Günü mitinginin ardından, Bursaspor taraftarları üç farklı noktada, eş zamanlı bir şekilde Kürt kadınlarına saldırmış, 12 yaşında bir çocuğu bıçaklamış ve bir çok kadını ağır bir şekilde yaralamıştı. Bu yaşanan saldırı esnasında alana girerken bütün kadınları didik didik aramaya çalışan polis saldırıları seyrederek, varoluş nedenini bir kez daha açıkça ortaya koymuştu. Bugün (11 Mart Pazartesi) saat 19:00 da, 8 Mart Platformunun yaptığı çağrıyla bir araya gelen kadınlar, yaşanan faşist saldırıyı protesto etti. Anarşist Kadınlar olarak biz de kara bayraklarımızla faşizme karşı sesimizi yükseltmek için oradaydık.

10 Mart’ta Kara Mor İsyanımızla Kadıköy’deydik

10 Mart Pazar günü Kadıköy’de düzenlenen kadın mitingine Anarşist Kadınlar olarak katıldık. Feministlerin hemen arkasında kara mor bayraklarımızla buluşma saatimiz olan 12:00’de toplanmaya başladık. Bir yanı kara, bir yanı mor pwordpressrtımızla 13:00 sularında yürüyüşe başladık. Davullarımız, teflerimiz, düdüklerimizle hep bir ağızdan ses çıkararak isyan çığlıklarımızı yükselttik. “Gelsin Baba, Gelsin Koca, Gelsin Devlet, Gelsin Cop, İnadına İsyan İnadına Özgürlük”, “Öfkeyle İsyanla Haykır Şimdi Şu Anda”, “Tayyip Kaç Kaç Kaç Kadınlar Geliyor”, “Seviyor, Vuruyor, Öldürüyor Hayatımı Benden O Çalıyor, O Erkek O Erkek”, “Dünya Yerinden Oynar Kadınlar Özgür Olsa”, “Devlet Elini Bedenimden Çek” “İsyan, Devrim, Anarşi” sloganlarıyla yürüyüşe devam ettik. Arama noktalarına gelindiğinde pwordpressrtımızı ve bayraklarımızı toparladık ve kısa bir açıklama yaparak, üst araması yapılmasına izin vermeden, arama noktalarından geçtik. Kısa süreli bir arbede yaşansa da “Polis Elini Bedenimden Çek” sloganları eşliğinde polis barikatlarını aştık. Alana “İsyan, Devrim, Anarşi” sloganlarıyla girdik ve alandaki bütün kadınları selamladık.

Ankara’da Anarşist kadınlardan Vicdani Ret Açıklaması

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Ankara’daki Anarşist kadınlar Vicdani Red’lerini açıkladılar. Yürüyüş boyunca kortej oluşturan anarşist kadınlardan Nergiz Solmaz ve Zeynep Çiçek kürsüye çıkarak vicdani retlerini açıkladılar. Vicdani ret metinleri şu şekilde oldu:

Feminist gece yürüyüşünde yüzlerce kadın isyan çığlıklarını yükseltti


İstanbul Feminist Kolektif’in çağrısıyla gerçekleşen geleneksel feminist gece yürüyüşüne yüzlerce kadın katıldı.
Galatasaray Lise önünde toplanan kadınlar, mor flamalar ve mor dövizler taşıdı.”Bedenimiz, hayatımız, kararımız bizim, aileniz sizin olsun” pwordpressrtı arkasında yürüyen kadınlar, “Erkek adalet değil, gerçek adalet”, “Aileyi değil, kadını koru”, “Erkekler evlere yemek yapmaya- ütü yapmaya- çocuk bakmaya”, “Kadınlar savaş istemiyor”, “Erkeklerin sevgisi kadınları öldürüyor”, “Öldüren sevgi istemiyoruz”, “Kadın cinayetleri politiktir”, sloganlarını attı.

ISMACO Direniş Çadırı Önünde Eylem: “Patronların Sarayı Yıkılacak, Kadınlar Özgürleşecek”


8 Mart Cuma günü, Dünya Kadınlar Günü’nde Tuzla Serbest Bölge’de direnen ISMACO işçisi kadın arkadaşlarımızla birlikteydik. Serbest Bölge’de ISMACO direniş çadırı önünde gerçekleştirdiğimiz eylemde, “Patronların Sarayı Yıkılacak, Kadınlar Özgürleşecek” pwordpressrtıyla ISMACO’ya, bütün patronlara, onların sömürüsüne karşı isyanımızı haykırdık, direnen kadın arkadaşlarımızla dayanışmamızı büyüttük. Direniş çadırı önüne “Direnen “Kadınlar Özgürleşiyor”, “Patronlar Sarayda, İşçiler Sokakta”, “ISMACO İşçisi Yalnız Değildir” sloganlarıyla yaptığımız yürüyüşün ardından, bir basın açıklaması gerçekleştirdik. Açıklamada biz kadınların hem ucuz iş gücü hem de ev içinde “doğal köleler” olarak hedef alındığımızı ancak bu sömürüye daha fazla izin vermeyeceğimizi, kadınlar olarak direnerek özgürleşeceğimizi söyledik. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün sistem içi tartışmalara sıkıştırılan bir bayram günü değil, isyanın, başkaldırının, öfkenin günü olduğunu ve kadınların ancak maruz bırakıldıkları sömürüye karşı direnerek özgürleşebileceklerini söyledik. Basın açıklamasının ardından konuşan ISMACO işçisi Fikriye Akgül, sendikalı oldukları için işten atıldıklarını, ancak sendikalı bir halde işe geri alınana kadar mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi. 8 Mart’ın kadın dayanışmasında çok önemli olduğunu söyleyen Akgül, tüm kadın örgütlerini bu mücadeleye dayanışmaya çağırdı. Fikriye Akgül’ün ardından konuşan bir diğer direnişçi ISMACO işçisi Öznur Fazlıoğlu ise 8 Mart’ın, kadın dayanışmasının gücüyle mücadelelerini büyüteceklerini söyleyerek, bu direnişte kadın dayanışmasının önemini vurguladı. “Direnen Kadınlar Özgürleşiyor”, “Yaşasın Kadın Dayanışması” sloganlarıyla sonlanan açıklamanın ardından çekilen halaylarla, horonlarla eylem sonlandırıldı.